Cumhurbaşkanımız sağ olsun her iş ve konuda olduğu gibi beslenme ve şifa konusunda da çok değerli bilgileri mevcuttur.
Saray çok değerli şifalı besin kaynakları uzmanlarıyla dolu, örneğin en iyi şifalı bitkiler ve besinler uzmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, sarayın beslenme uzmanı danışmanı ve bunun gibi bir çoğu var.
Halkın beslenme uzmanı ise gelenekleri ve atalarının beslenme alışkanlıkları mevcut, halk çok iyi beslenme yollarını ve kaynaklarını biliyor.
Lakin bu güne kadar bozulan doğal denge ve bozulan beslenme zinciri nedeniyle, dağlarımızda ve ovalarımızda, araması yapılan siyanürlü altın ve genetiği bozan bitkisel gübre ve ilaçlar yüzünden, bir türlü yetiştirilemeyen, eski doğal bitkiler…
Bir de genetiği bozulan eski tohumlarımız, tadı ve beslenme kaynağı bozulan, sebzelerimiz, balımız ve hurmalarımız…
Belki saray bu beslenme kaynaklarını özel yerlerden temin edebiliyor, ama bu gün saf manda sütü bulmak ve diğer karışımların özüne ulaşmak çok zor olmuş.
Bunun için dünya nın diğer ülkelerine, vatanını ve milletini seven, bunun için doğal kaynaklarına dokunmayan ve bitki ile diğer ürünlerin, buğday, sebze gibi… aslını bozmaya izin vermeyen ülkelerden temin etmiş olabilirler.
Hadi hepsini geçelim ve yine öz kaynaklarımıza bozulan ve değiştirilen tüm kaynaklarımıza rağmen bu bozuk ve beslenme oranı düşük hatta kanserojen etkisi olan bitkilere ve beslenme kaynaklarına ulaşmak için, karşılığında verecek hiçbir kaynağımız tok.
Yıl başında asgari ücretliye verilen, 4 250 Tl nin bile sadece bir günlük sarayın bir kişilik şifa niyeti ile yediği beslenme ve şifa kaynaklarına yetmediği ortada.
Sadece kalburüstü zenginlerin alabileceği cumhurbaşkanı şifa kaynağı için gidip Tokat ta çiftçilerle bunu paylaşmak bence, ekmek bulamayan İngiliz vatandaşlarına Kraliçenin cevabını hatırlatıyor.
“ Ekmek bulamıyorlarsa yemek için Pasta yesinler” Evet bu kadar halkından kopuk ve bu kadar ülkenin gerçeklerinden uzak bir saray ve sarayın başında bulunan liderin, başkanın halkının ona ne kadar güveneceği ve inanacağı nı siz tahmin edin.
Bende bu tür şifalı reçeteler ve beslenme kaynaklarını önerebilirim, örneğin her sabah kaymak ve bal ile beslenip, akşamları ise havyar ve diğer Fransız usulü salatalar önerebilirim.
Bunun için halkımızın özellikle köylü ve çiftçinin gelir kaynağına ve ulaşabileceği beslenme kaynaklarına bakmam lazım.
Bu gün market raflarında zor bulunan ve bulunduğu halde sadece tatlandırmak için alınamayan şeker ve yağ, un ve ekmek bile bulamayan köylüler.
Maalesef şehir fırınları önünde askıda ekmek kuyruklarının her gün uzadığı ve uzayan bu kuyruklarda evde bekleyen ailelerin soğuktan üşüdüğü ve dışarı bile çıkacak yüzlerinin kalmadığı hane halklarının cumhurbaşkanı, onların bu çilesini ve bu durumunu nasıl bilmiyor ve anlamıyor?
