Newroz, newroz olalı böyle bir bayram ve şenlik, bu kadar sakin ve bu kadar coşkulu bir Newroz görmedi.
Türkiye coğrafyasında yıllardır, Kürtler tarafından kutlanmaya çalışılan Newroz bayramı, her yıl, devletin engelleri ve devletin baskısı altında geçmekteydi.
Yağmurda, çamurda, yasakta, hapiste, dayakta, gözyaşında, her türlü sıkıntı ve baskıya rağmen Kürt halkı tarafından yılmadan kutlanan bir özgürlük bayramı.
Newroz Kürt halkı için olmazsa olmaz olan bir sosyal ve siyasal etkinlik haline gelmişti, Kürt halkı kendini bu bayram coşkusunda ifade etmeye çalışıyordu.
Kürtler için olmazsa olmaz olan bu bayramda, öyle engeller ve öyle baskılar uygulandı ki, kimi zaman odun yakmak yasaklandı, kimi zaman lastik yakmak, sadece newroz ateşsi bile büyük sorun haline gelmişti.
Kimi zaman poster siz ve bayraksız, kimi zaman kıyafet siz ve slogansız, kimi zaman aç ve susuz, kimi zaman ise hapis ve işkenceli!
Ama bu yıl yani 2025 yılı, biraz tuhaf ve o kadar da ilginç olan adı konulmamış bir süreçten geçiyoruz, iktidarın bir türlü adını koymadığı ve doğru dürüst bir adım atmadığı bu süreçte…
Her neden se baskı ve sıkıntıları biraz göz ardı etti bu newroz bayramında, tüm Kürdistan coğrafyasında kutlanan, bu bayram ilk kez Polis siz ve güvenliksiz, ilk kez arama ve engel olmadan kutlandı.
İsteyen istediği sloganı attığı gibi, isteyen istediği, bayrak ve posteri taşıdı, istediği halayı çekti ve istediği işareti yaparak gönüllerince eğlendiler.
Bundan sonra tüm Newrozların bu şekilde geçmesi dileği ile kimsenin canı acımasın, kimse üzülmesin, herkes mutlu ve neşeli bir şekilde bayramını kutlasın, tüm halklar mutlu ve özgür olsun…
Son yıllarda ülkemizde çok tuhaf işler ve siyasal mühendislikler devreye alınmakta ve birçok kişinin canı acımaktadır.
Devlet baskısı ve iktidarın siyasal baskısı ile iktidardan olmayanın dışlandığı ve herkesin saray tarafına geçmesi için adeta baskı uygulanmaktadır.
Ötekileştirme ve muhalifleri sindirme, hem de tüm kanunsuzluklara ve tüm yasa dışı fiillere rağmen, ben ne desem o olur hesabı ile.
Kanunu ve uluslararası normları hiçe sayan, kimseyi dinlemeyen ve mafya usulü çalışarak, kendi yargı ile yargı baskısı oluşturarak.
Çeşitli terör örgütü oluşturup, muhalif kesimleri terörist ilan ederek, bu şekilde yüzbinleri kanunsuz ve hukuksuz olarak cezaevlerine koymakta.
Daha bu gün bile yüze yakın muhalif İstanbul da yargılanırken, hiç ilgisi olmayan bir terör örgütüne yardım olgusu ile onları saf dışı etmeye çalışmak!
Türkiye’nin her yerinde bu yapma suçlarla algı oluşturarak oynanan senaryo ya karşı çıkılmasına rağmen iktidar Newruz’u bırakıp İstanbul belediyelerine odaklandı!
Bu sayede bazı kesimlerin iddialarına göre “İmamoğlu ile uğraşırken, Kürtleri ihmal etti.” Yeterince zaman ayıramadı, bu sayede Kürtler rahat etti.
Başka bir iddiaya göre ise Kürtleri tutarak, CHP’yi bitirmeye çalışan iktidar, muhalefeti bölerek, süreç uyguluyor!