Bolu’da bir otel çıkan yangında kül olup gitti, içinde misafir olarak kalanlardan ise 89 kişi öldü ve 50 kişi ise yaralı olarak hastanelerde.
Yine her zaman ve her doğal afette olduğu gibi, kısa süre içinde büyük infial, büyük tepki ve devletin duyarsız ve ilgisiz tavırları ile saçma takipleri!
Bu güne kadar kimse ölenlerden ve onların acılı ailelerinden pek söz etmedi bile illaki suçlu kim ve suçlular cezasız kalmaz gibi alışık sözler!
Biz bin kişinin yok olduğu depremlerden ve yüzlerce kişinin gitti kazalardan sonra duyduklarımızın aynısı bu otel yangınında da duyduk.
Suçlu her zaman ilgisiz ve günahsız kurbanlardan seçilir ve kısa bir süre sonra olay unutulduktan sonra herkes evine, yangın düştüğü yeri ve evi yakmakla kalır!
Biz toplum olarak bu acı ve bu ihmal dolu büyük olaylara alıştığımız için, yanı başımızda göçüp giden canlara ilgisiz ve alakasız kalmaya alıştık.
Kayak merkezindeki dağda onlarca turistik otel ve yüzlerce vatandaş tatil yapmaktaydı, yangın günü tatilini yarıda kesip, ayrılan oldu mu?
Maalesef olmadığı gibi hemen otelin yanı başında kaymaya ve eğlenmeye devam ettiler hiç umursamadan ve hiçbir duygu duymadan!
Bizler dinci bir iktidarın yönettiği siyasi bir iktidarın 20 yılda yetiştirdiği zengin sınıf ve kapitalist inançlı kesimin yaşadığı ilginç bir toplum haline geldik!
İnanç, düşünce, vicdan ve iman adına hiçbir İslami geleneği ve inancı taşımayan ilginç bir insan profili, kimse tatilini bile yarıda kesmeden ve kayak zevkini bile bırakmadan seyretti o acı manzarayı!
İşte gerçek tuhaflık ve gerçek insanlık dışı yaşam bu, yani insan olmaktan çıkan bu Müslümanların, tuhaf yaşam biçimleri!
Birde iktidarın bu ihmallerden oluşan katliama karşı aldığı tavır, saray medyası ve propagandacıları, partilerinin genel kurul toplantısının, gölgede kalmaması için, haberi bile geç vermeye hatta, yayın yasağı getirmeleri!
Bu kadar ilginç ve bu kadar acımasız bir toplumun geleceği ne olur merak ediyorum, merak etmeme gerek yok, sonucu tarihte görülmüş zaten!
Tıpkı ölümü bekleyen ceylan sürüsüne dönüşmüşüz bizden biri aslanların pençesinde inlerken, biz sıranın bize geleceğini düşünmeden, sürü halinde otlanmaya devam ediyoruz.
Yarın sıranın bize geleceğini ve aslanlar acıktıkça bir ceylanın kurban olduğunu düşünemiyoruz, önümüzdeki otları çiğneyerek yaşama devam ediyoruz!
Hiçbir toplumsal tepki gösteremiyoruz, olup biten ihmaller ve kanunsuz işlere tepkimiz sıfır, hatta dönüp dolaşan saçmalıklara da bir tepkimiz yok!
Devlet belediyeyi suçluyor, belediye ise devleti, ama suçlu her zaman olduğu gibi, yine ortada yok, birkaç kurban dışında, otelin aşçısı, elektrikçisi, temizlikçisi gözaltında, tutuklandılar yarın onlarda suçsuz ve bu dosya kapatılacak!