Türkiye yeni bir siyasi oluşumun eşiğinde, yeni bir yapılaşmanın arifesinde, ekonomik kriz ve ülkeyi yönetememe, siyasi idarenin miadını doldurması gibi...
Şimdi değil çoktan toplum mühendisleri oturup işin bu günkü projeksiyonlarını hazırladılar bile, sadece ortamın oluşturulması için bazı işaretlere ihtiyaç var.
Tıpkı kıyamet alametleri gibi, bir kaç oluşumun yerine getirilmesi gerekiyor bunları da yavaş yavaş basın yolu ile oluşturuyorlar.
Bizim kuşak, bizim yaşıtlar, bizim gibi uzun yaşayanlar çok iyi hatırlarlar 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerini ve öncesini...
Gerici yobaz bir kaç tarikat şeyhi ve bir kaç üfürükçü ve muskacının sanki yeni tezahür etmiş gibi, yeni bir olaymış gibi...
Bunların daha önce hazırlanmış konu mankenleri ile çevrilmiş çirkin sahneleri, örneğin Fadime Şahin ile Müslüm hikâyesi, örneğin Ali Kalkancı hadisesi...
Laiklik elden gidiyor, Müslümanların tiksindirici yüzleri, bir kaç melun un içinde olduğu ve oynadıkları tiyatrolar...
Kadınların göbeğine yazı yazmalar, karanlık odalarda yalnız muayeneler, sarıklı ve örtülülerin çevirdiği filimler, sakallıların çirkin yüzleri...
Bunları i hatırlamanız için yazdım, birde eli silahlı ve cübbeli militanların korkunç gösterileri, Sivas mitingleri gibi sansasyonel gösteriler...
Tüm bunları topluma pompalayan ulusal basın muhabir ve köşe yazarları, bu yazdıklarımı hatırladıysanız.
Şimdi gelelim günümüze ve son günlerde yaşanan olaylara, toplumda yeniymiş gibi ortaya çıkan bir kaç hadise ve basının tavrı...
Önce bir tarikat şeyhi veya cemaat lideri olduğunu açıkladıkları küçük bir çocuğa tecavüz olayı, oluşturulan infial.
Arkasından bir kaç cemaat ve tarikatta sapıkça hareketler ve Cübbeli Ahmet hocanın aniden ortaya çıkarak, selefiler silahlanıyor sözleri ile özellikle Batman ve Adıyaman ı işaret etmesi
Ardından Gata gibi bir yerde, başhekim yardımcısına külah giydirilerek, çok eşliliği Allah’ın bir emriymiş gibi göstermesi ve övmesi...
Yarın daha nelerin çıkacağını bilemiyoruz, ama bu tür olayların darbeyi hazırlayıcı toplum mühendisliğinin senaryoları olarak görmekteyiz.
Bu gün zaten devlet yönetilemiyor, ipler iktidarın elinden çıkmış gibi, Doğu Perinçek çok önceleri demiyor muydu?
Erdoğan bizim çizgimize geldi, biz onun yoluna gitmedik, yani biz onun eli ile Gülen’i bitirdik, sırası gelince de onu da bitiririz işareti vermiyor muydu?
Bu gün son günlerini yaşadığını tahmin ettiğim siyasi oluşumun son senaryosu ise bir kaç tarikat, cemaat ve gurupları hedef göstererek, gerici ve yobaz yapılanma tehlikesini topluma lanse ederek.
Yeniden sarık, cübbe ve türban a karşı bir savaş başlatarak, darbe yapmanın hazırlıkları olarak görmekteyim, bu melunca haberlerin altında.