Çok sessiz ve çok derin bir seçim atmosferi içindeyiz, fazla hareket olmamasına rağmen, derinden bir tsunami beklentisi herkes tarafından var!
Son haftaya girerken seçimlerin çok ilginç bir aşamasına gelindiği iddiası var, dış provokasyonlar ve iç tahminler veya kehanetler ile ilginçleşen bir seçimin en ağır haftası…
Bu hafta içinde astrolog Meral’in kehaneti ile beklenen bir liderin yani cumhurbaşkanı adayının öleceği beklentisi…
Batı ülkelerinden birinde Norveç’te yapılacak bir provokasyon ile içerden bazı karışıklıkların olacağı tahminleri ve dünya ekonomik krizinin ülkemize yansımaları.
Kehanetin ilk işareti ise cumhurbaşkanının canlı yayında rahatsızlanması ve seçim miting alanlarından uzaklaşmış olması, bu kehanete göre bu hafta bizi çok önemli olaylar bekliyor!
Ya seçim ertelenecek veya seçim iptal olacak diyen yorumcuların sayısı her geçen gün artıyor, bu seçimin normal ve sakin geçeceğini kimse beklemiyor, bu hareketliliğin ise bu hafta içinde olması bekleniyor!
Yani çok ilginç senaryolar ve çok ilginç beklentiler bu hafta içinde, hatta Baydın in bile öldüğünü ve onun yerine onun boyunda bir mankenin ortalıkta dolaştığı ilginç iddialar bile var!
Ama bu hafta içinde FED faiz kararı ile dünya dolar krizini biz nasıl karşılayacağız, bastırılan dolar kuru ne zaman patlak verecek?
Bu belirsizlikler içinde girdiğimiz bu hafta içinde çok şey olabilir veya olmayabilir ama bir gerçek olgu var ki biz ekonomik olarak büyük bir kriz içine girmişiz ve gireceğiz.
Siyasilerimiz bu konuda bir çözüm önerisinde veya programında değiller, darbe ve karşı darbe, dedikodu siyaseti ve laf salatası siyasi mesajlar ile bu kritik haftaya giriyoruz.
Tüm Dünyayı yöneten bu yaşı ve modeli geçen siyasilerin saçmalıklarını dinlemek zorunda kalıyoruz, kimse bu gidişattan şikayetçi değil.
Genç ve dinamik bir nüfusa sahip ülkede, hastalıklı ve yaşlı insanların, niteliksiz ve liyakatsiz davranışlarını, konuşmalarını alkışlıyoruz.
Bu mu bizim kurtuluş reçetemiz bu mu bizim dünya ile yarış yapma projemiz, bu mu işsizlik ve açlığa bulacağımız çaremiz?
Bizler üreten ve artı değer sağlayan bir üretim ile bu ülkeyi kalkındırabilir ve sorunlara çözüm bulabiliriz.
Bu siyasi tablo içinde üretime ver çalışmaya sevk eden veya özendirerek öneren hiç kimse yok maalesef.
Son zamanlarda siyasilerin yapamadığı siyaseti ve çalışmayı maalesef mafya liderleri eli ile yapılmasına şahit oluyoruz.
Beraber çalıp çırptıkları ve beraber, öldürüp soydukları, tehdit edip çöktükleri insanları nasıl mağdur ettiklerini ifşa ediyorlar!
Hepimiz ağzımız açık bu olup bitenleri seyrediyoruz. Bu mu bu krizden çıkış çalışma biçimi ve düşüncemiz?
