2022 Dünya Kupası’nın ilk defa bir Müslüman ülkede oynanması ile beraber bütün dünyanın gözü kulağı organizasyonun yapılacağı KATAR’a çevrilmişti.
Dünya Kupası gibi organizasyonların sürekli olarak daha çok Batılı ülkelerde düzenlenmesine karşılık bu yıl Katarda oynanması batı dünyasının tepkisine yol açmış ve Katar gibi Ülkelerin böylesi büyük organizasyonların altından kalkabilecek kapasiteye sahip olmadığını şiddetle savunuyorlardı. Ancak Katar 20 Kasım tarihindeki görkemli açılış töreni ile tüm bu tezleri yerle yeksan etmekle beraber statükocu anlayışın ve sıradanlığın ötesinde ezberleri bozan harikulade bir strateji ile organizasyonu adeta bir fırsata çevirerek bütün dünya Müslümanlarınca takdir edilecek bir ev sahipliği ile organizasyonu başından sonuna kadar mükemmel bir şekilde organize ve koordine etmeyi başarmıştır.
2,66 milyon gibi küçük bir nüfusa sahip olan Katar, artan petrol fiyatları ve sahip olduğu doğalgaz rezervleri sayesinde kişi başına düşen gelire göre dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Dünya kupası organizasyonu için harcadığı para 30 Milyar Dolar iken bu organizasyondan elde edeceği kazancı ise 5 Milyar Dolardır. Aradaki farka bakılırsa katlanılan zarardaki amaç, ilerde ülkeye daha çok turist çekmek, ülkenin itibarını ve prestijini yükseltmek gibi gayeler olsa da Katar İslam ülkeleri adına çok önemli ve değerli kazanımlar elde etmiştir.
Yapılan bu dev organizasyon için dünyanın farklı yerlerinden gelen yüz binlerce taraftarın İslam ve Müslümanlar ile alakalı fikirlerini değiştirecek ve gönüllerini İslam’a ısıtacak birçok güzel iş yapıldı. Özellikle İslamofobi’nin yaygın olduğu ülkelerden gelen taraftarlar için bu çalışma yerinde ve olması gereken bir çalışmaydı. En nihayetinde yapılan tebliğ çalışmaları neticesinde birçok futbolseverin gönlünün İslam’a ısınıp Müslüman olmasına vesile olundu ki bu haberler çok sevindiriciydi.
Nitekim organizasyonun başından sonuna kadar, parayı ben verdim ev sahibi de benim buradaki organizasyon ve koordinasyon benim kurallarım benim gelenek ve göreneklerim ve benim inancımın gerekliliklerine göre oynanacak dercesine; açılış töreninin Kur’anı kerim tilaveti ile yapılması, alkol ve Lgbt propagandasının yasaklanması, Kare kod uygulaması ile 30 dilde Kur’an mealleri ve İslam’ın tanıtılması, Katar'ın turistik ve ticari merkezlerinde çeşitli noktalarda bulunan panolara hadis-i şerifler ve İngilizce çevirilerinin asılması, panolarda, "Her iyilik bir sadakadır", "Yarım hurma bile olsa kendinizi sadakayla ateşten koruyun, o da yoksa güzel bir söz söyleyin" hadis-i şeriflerinin yer alması, stadyumdaki her koltuğa, İslam kültürünü ve Katar'ı anlatan materyaller içeren birer çantanın konulması, cami müezzinleri sesi güzel olanlarla değiştirilip ezanın duyulması için stadyumlara bağlantı yapılması,10 mobil araç 10 özel çadır tahsisi ile 2.000 kişilik bir ekip ile İslam’a davet projesinin başlatılması ve son olarak da kupa seremonisinde dünya futbolunun simgesi olan Lionel Messi'ye Katar'ın geleneksel kıyafeti "Bişt"in giydirilmesi daha evvel ki dünya kupalarında görülen şeyler değildir.
Ancak burada yapılanlara bakıldığında amaç sadece tek taraflı olarak islamı tanıtmak veya Arap kültürünü anlatmak değildi. Değişik kültürlerden farklı motiflerden, popüler şarkıcılar oyuncular da vardı. Dünyaca ünlü oyuncu Morgan Freeman, belki de organizasyonun en çok konuşulan ismi oldu. Açılış töreninde sahaya girerken dünya halkları arasındaki bölünmüşlük üzerine bir konuşma yapması ve buna karşı Katarlı Al Muftah’ın Kuran'dan bir ayetle "Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, Ondan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır." (Hucurat Suresi 13. Ayet) karşılık vermesi ve bunun üzerine ünlü oyuncunun da "Bizi birleştiren şey, ayırandan daha büyüktür. Biz büyük bir kabileyiz ve dünya bizim çadırımız. Birlikte herkesi bir olmaya çağırabiliriz" sözleri ile İkili "hoşgörü ve saygıyla" insanların birlikte yaşayabileceği mesajını vermeleri dünya ve insanlık adına çok anlamlı mesajlardı.
Bu Dünya Kupası’nı bizim için değerli kılan bir başka şey ise Fas’ın maçlardaki başarısı oldu. Fas 2022 Dünya Kupası'nda yarı finale yükseldi ve Fas bunu başaran ilk Afrika ülkesiydi. İslam coğrafyasının büyük desteğini alan Fas'ın sırasıyla Belçika’yı yenmesi, İspanya ve Portekiz'i eleyerek yarı finale yükselmesi, maçları kazandıktan sonra gittikleri secde, yeşil sahalarda okudukları Fetih süreleri, İslam ümmetinin kanayan yarası olan Filistin’e her maçta destek açıklaması ve bayraklarının açılarak dünyaya zulmü duyurmalarıyla tüm Müslümanların gönlünü adeta feth etmişlerdir.
Böylesi uluslar arası bir organizasyonda Katar'ın dünya ülkelerinin boykot ve eleştirilerine rağmen kendi bildiği doğrularla hareket etmesi, Batı'nın onayını alma ihtiyacı hissetmeden, kimseye şirin görünmeye çalışmadan, Ümmet bilincinin uyanmasına vesile olacak bir özgüvenle Müslümana yakışır bir eda ile İslam kültürünü tanıtma çabası takdire şayan bir durum ve duruş olmuştur.
Katar, bu organizasyon ile beraber İslam ve Müslüman ülkeleri adına bütün dünyaya medeniyet, ahlâk ve kültür dersi de vermiştir.
Bir futbol organizasyonunun alkol ve Lgbt propagandası olmadan da oynanabileceğini ve bundan sonraki dünya kupası organizasyonları için bunun bir referans olabileceğini de öğretmiştir.
Biz Müslümanlara da hatırlattı ki; bizi biz yapan değerlerimize sahip çıkıp özümüze döndüğümüz vakit gerek medeniyet ve özgürlükler olsun gerekse insaniyet, Batı'nın bize değil bizim Batı'ya öğreteceğimiz çok şey olduğunu göstermiştir.
Bu nedenle organizasyonun sportif alanında katar çok başarılı olmasa da ilk defa ev sahipliği yapan Müslüman bir ülke olarak İslam’ın tebliğ ve temsilciliğini en güzel haliyle yapmış dünyanın dört bir yanından gelen misafirlerine fevkalade gerçek bir misafirperverlik örneği sergilemiş ve İslam dünyasının nezdinde gönüllerin şampiyonu olmayı başarmıştır.
Günümüz dünya sporunun ülkeler üzerindeki etkilerine baktığımızda Futbol'un milyonlarca insan için önemli evrensel bir olay ve kitleleri yönlendirmede çok etkin bir araç olduğunu görebiliyoruz. Yalnızca saha içerisinde oynanan bir oyun değil, aksine yaşamın, kamusal alanın, politik ve ekonomik hayatında bir parçasıdır.
Bir ideoloji gibi fanatizminden doğan holiganizm ile beraber ayrıştırıcı dövüştürücü toplumsal zararları olduğu gibi Sporun; dostluk, barış ve kardeşlik olduğu ilkesi ile hareket edildiği, yerinde ve amacında kullanıldığı zaman toplumsal ve küresel birlikteliğe, farklı kültürlerin bir araya gelmesine de vesile olabiliyor.
Bu sebeplen Futbol bazen sadece FUTBOL değildir oynamayı bilene…