Türkiye çok kötü bir ekonomik krize doğru giderken, siyasal yönetim ve Dünya yönetimi bize gösteriyor ki bu şartlarda, Türkiye hem iç, hem de dış krizlere maruz kalacaktır.
Bu kriz başka bir alanda yani sağlık alanında da tüm dünya yı tehdit etmektedir. BioNTech aşısı süreklilik kazanmak için daha bu günden üçüncü ve dördüncü dozlar için bilimsel raporlar yayınlanmaktadır.
Herkes Merkez bankasının bir faz faiz indirimine bağlı olarak döviz in değer kazandığını iddia etse de yalnız buna bağlı değil, döviz in yükselme nedeni
Üretime bağlı olmayan, yüksek teknoloji üretemeyen, gıdasını ve temel tüketim maddeleri dövize bağlı olan bir ülke de, dünya da çıkan krizlerden ve ekonomik çalkantılardan çok etkilenmemesi mümkün değil.
Özellikle tüm dünya da, enerji fiyatlarının yükselmesi, gaz ve petrol kıtlığının oluşması, gıda ürünlerinde rafların boşalması, yani kısacası arz ve talep sonucu belirlenen piyasa fiyatları, dolayısı ile dünyadaki talep ettiğimiz malların fiyatlarının yükselmesi ve dövize bağlı fiyatlar dövizin yükselmesine, değer kazanmasına neden oldu ve olacak.
Bu bizim tüm ekonomik hayatımızı etkileyen ve piyasayı kasıp kavuracak bir durumla sonuçlanacağı ifade ediliyor.
Ekonomistler özellikle bu dünya ekonomik durumunun gelişmekte olan bizim gibi ülkelerde ciddi kayıplara neden olduğu ve olacağı bir gerçek.
Hatta bir yıl içinde Türkiye’nin G 20 listesinden çok aşağılara ineceği ve milli gelirin yarı yarıya düşeceği iddia ediliyor!
Dünya büyük bir ekonomik krize doğru giderken, emperyalist ülkelerde bile akaryakıt kuyrukları, gıda zincirlerinin kırılması…
Bizim gibi yoksul ülkeleri çok fena vuracağı bir gerçek ve bir sonuç olarak ortada, bundan sonrası, yüksek enflasyon, yüksek döviz kurları…
Birde dünya da Pandemi krizini, fırsata çeviren, sözde sağlık kuruluşları ve çıkarcı bilim adamları ile ilgili gelişmelere dikkat çekmek istiyorum.
Bundan sonra bu Covit 19 aşısının tıpkı grip aşısı her yıl yapılması için ve bu firmanın tüm dünya yı kendi çıkarlarına alet etmesi için, bilim dünyası ile nasıl bir çalışma başlattığını aşağıdaki haber ile açıklamak isterim.
“Pfizer/BioNTech aşısı olanlara kötü haber
Dünyanın önde gelen kurumları Stanford Üniversitesi ile Emory Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma iki doz Pfizer/BioNTech aşısı olanların elde ettiği bağışıklığın kısa bir süre içinde bittiğini ortaya koydu.
Özlem Türeci ile Uğur Şahin'in kurduğu BioNTech firması ile ABD merkezli ilaç şirketi Pfizer'ın geliştirdiği mRNA bazlı koronavirüs aşısı ile ilgili dikkat çeken bir araştırma yapıldı.
Dünyanın önde gelen kurumlarından Stanford Üniversitesi ile Emory Üniversitesi'nin ortak çalışmasında iki doz Pfizer/BioNTech aşısı olanların kısa bir süre içerisinde antikor seviyelerinin düştüğü belirlendi.
KORUMA SEVİYESİ 7 AY İÇİNDE 10 KAT AZALIYOR
Araştırmacılar, 46 sağlıklı genç ve orta yaşlı yetişkinden aldıkları kan değerleri ile aşı olduktan bir süre sonra alınan kan değerlerini ve ikinci doz aşıdan 6 ay sonraki kan değerlerini inceledi. Bilim insanları, 6 ay içerisinde aşının yarattığı antikor seviyesinin ortadan kalktığını açıkladı. Araştırmayı yürüten Stanford Üniversitesi'nden Bali Pulendran ve Emory Üniversitesi'nden Mehul Suthar, "Araştırmalarımız Pfizer/BioNTech aşısının koronavirüse karşı çok yüksek seviyede antikor sağladığını ortaya çıkardı. Fakat buna karşılık 7 ay içerisinde bu koruma seviyesi yaklaşık 10 kat azalıyor" açıklamasını yaptı.”