İnsanoğlunun güç ve kudretinin başa çıkamadığı boyun eğmek zorunda olduğu ve ondan gelecek tüm mükafat ve musibetlerine razı olmak zorunda olduğu iki tane güç ve kudrettir, ALLAH ve DEVLET…
Allah merhameti ile her şeyi kuşattığı gibi aynı zamanda çok şiddetli azabı ile de zaman zaman insanoğlunu uyarmıştır.Tarihtende de okuduğumuz üzere , yoldan çıkan ALLAH’ın kanun ve nizamlarına uymamış toplumların başına çok büyük musibetler gelmiş ve helak olmuşlardır.İslam dinine inananların bir kısmı hep ,Allah’ın kanun ve nizamı dairesinde çıkıldığında ,bireysel ve toplumsal olarak insanların çeşitli bela ve musibetler ile imtihan edildiğine dair inanç vardır.Ki, zaten Kuranı kerimin ŞURA 30.Ayettinde,”Başınıza gelen her musibet,sizin elleriniz ile işledikleriniz yüzündendir.Bununla beraber ALLAH,kusurlarınızın pek çoğunu da afferder” ayetide çok açık ve net bir şekilde olayı izah etmektedir.
İnanların bir kısmı ,yaşamlarını , ALLAH’ın belirlediği ilke ve kurallar dairesinde yaşama gayreti içinde oldukları gibi ,bir kısım insanda yaşadıkları devlettin kanun ve nizamlarına uyarak yaşamayı bir ölçü olarak kabul etmektedir.Devletin belirlediği kural ve nizamlar ,o devlette yaşayan insanların ekseriyetinin üzerinde mutabık oldukları ilkeler üzerinde belirlenmektedir.
Günümüz dünyasında hemen hemen tüm ülkelerde seçimler yapılmakta ,seçilmişler tarafından da ,o ülkede yaşayan insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için çeşitli anayasalar ve yasalar yolu ile belli bir çerçeve çizilmekte ,herkesin bu çerçevede yaşamı sürdürmesi zorunluluğu getirilmektedir.
Devletler de koydukları kurallar ile kendi içinde adaleti tesis ettikleri gibi ,bu kurallara uymayanlara büyük bir şiddet ve azap ile yola getirmektedir.Şu anda, dünya medeniyetinin üzerinde ittifak ettiği en büyük olgu, anayasa ve kanunların insan hak ve özgürlükleri bağlamında demokratik olup olmamaları ölçüsü esas alınmaktadır.Demokratiklik ölçüsü ise her birey için farklı olduğu gibi devletler içinde bu ölçü,toplumun inanç,gelenek görenek ve tarihsel geçmişlik ve yaşadıkları olaylar itibari ile farklılık arz edebilmektedir.
Bugün bazı büyük devletler ,diğer devletleri tahhakümleri altında tutabilmek için, çeşitli argümanlar kullanmakta ve o ülkelerde iç kargaşalar çıkararak hakimiyet sağlamaya çalışmaktadırlar.Özellikle son yıllarda IRAK ile başlayan, ortadoğuya demokrasi getirme vaadleri neticesinde bir çok ülkenin yaşanamaz hale getirildiğini, apaçık hepimiz görmekteyiz.Bu insanlar ülkelerinde yaşanan iç kargaşa ve vahşetler nedeni ile yurtlarını terk etmek zorunda kalmış ,kendilerini daha gövenli görebilecekleri diyarlara gitmek için yüzlercesi denizlerde yok olup gitmiş,kurtulanların bir kısmı vardıkları ülkelerde sefil ,perişan hale gelmiş,çoluk çocuklarının ırz ve namuslarına helal geldiği görülmüştür.Buna vesile olan ve olmayan tüm insanlar bundan çok olumsuz etkilenmiş ve buna neden olanların bir çoğununda bundan çok pişman olduklarına şahit olmaktayız.Örneğin SADDAM’ın heykeline ip bağlayarak yıkılmasını sağlayan IRAKL’ı ,bugün SADDAM dönemi yaşamı özler hale gelmiştir.Aynı şekilde Libya ve diğer ülkeler içinde bunu söyleyebiliriz.
Özellikle SURİYE’deki olaylar nedeni ile ülkemize milyonlarca insan güç etmiş ve devletimiz bunlara kuçak açmıştır.Allah korusun, bu güzel ülkemizde böyle bir karışıklık olması durumunda bizleri kim ve hangi ülke kabul edecektir?Bence hiçbir ülke…Onun için herkes bu ülkenin kıymetini bilmeli ,beğenmediği bazı husuları şiddet yolu ile değil mevcut anayasal kurallar çerçevesinde mücadele
etmelidir.Bölgemizde hendekler ile başlayan çatışmalı ortam ile birlikte bu son darbe girişimini halkın tasvip etmemiş olması ve desteklememesi hepimiz için çok büyük umut olmuştur.
Yanı başımızda devletleri iç karışıklıklığa uyramış insanları her an görebiliyor iken, hala aklımızı başımıza almamış ve bazı yanlışlarda diretmeye devam eder isek, korkarım ki,aynı musibet ile karşılaşabilme olasılığımız artacaktır.Tarihten de görüldüğü üzere ,dünyada devlete baş kaldıran hiçbir girişim başarılı olmamış ve hep yenilmeye mahkum olmuşur.
Çok büyük musibetler ile baş başa kalmadan bu güzel vatanımızın kıymetini bilmeli,yaşam şartları en kötü olan devletin bile devletsizlikten iyi olduğu inancı ve bilinci ile ve yukardaki ayeti kerimeyi kulağımıza köpe etmeliyiz…YARIN ÇOK GEÇ OLUP PİŞMAN OLMADAN aklımızı başımıza almalıyız…
