Bayramlar neden varlar sorusu sorulmadan yanıtını da vermek kolay olmayacak. Özellikle ihya ettiğimiz Ramazan ayı sonraki ilk üç gün kutlanan Ramazan, şeker bayramı kutlandığı dönemdeki yaş ortalamalarına göre farklı duygularla kutlanırdı.
Yaşlılar ziyaret edilir, çocuklar sevindirilirdi. Geçmişteki bayramlarda her kesimden vatandaşlar bayramı aynı duygularla kutlardı.
Çocuklar mahaldeki komşularına giderek ellerini öper verilirse harçlıklarını alıp yanında taşıdıkları plastik torbalara avuç doluşu şeker konarak yollanırlardı.
O gün yaşlı, genç, çoluk çocuk herkes mutlu olurdu. Bütçesi el veren aileler çocuklarına yeni giysiler, yeni ayakkabılar alarak onları mutlu ederlerdi. Çocuklar için bayram oruç ayının son akşamı başlardı zaten.
Oruç ayında istinasız bütün evlerde etli yemekler yapılır gelen her misafir hazırlanan sofraya alınırdı. Ramazan ayında zengin aileler yoksul komşularına fitre, sadaka ve zekâtlarını vererek yoksullukları hissettirmemeye çalışılırdı. Herkes mutlu ve huzurluydu. Mahalleli ve şehirli gönül rahatlığı ile bayramlarını kutlardı. Bu ayın manası her manada ihya edilirdi.
Kurban bayramı da ilahi bayramlar olarak kutlanan bayramlardan ikincisidir.
Kurban kesmek, İslam dininde belirli şartlara göre vacip kabul edilir. Farz değildir; çünkü maddi yeterlilik gerektiren bir ibadettir.
Gücü yeten ve dinen gerekli şartları karşılayabilen Müslümanlar kurban kesmekle yükümlüdür. Hanefi mezhebine göre kurban kesilmesi olmazsa olmazlardır. Ancak şimdilerde kurban kesmek adeta imkansızlaştı.
Yoksulluk artık toplumun çoğunu eteklemeye başladı. Önceki yıllarda birçok vatandaş kurban kesebildiği halde bugün kurban kesenlerin sayısı azaldı. Evine yılda bir kaç defa et giren vatandaşların sayısı nüfusumuz toplamının % 70’inin sorunu hale geldi.
Bayramda yoksula dağıtılan kurban etleri belirtilen ortamalar göre ülkenin çoğunun kesilecek kurban etlerinden yararlanması gerektiğine işaret ediliyor.
Yaşanan bu zorlukların halkın uyarılarına rağmen duyulmaması vatandaşları umutsuzluğa itiyor. Kendisi tok iken komşusu aç olan bizden değildir uyarısına zengin taba duyarsız kalıyor. Umut yaşamanın kaynağıdır.
Güneş umudun gökteki temsilciliğini yapıyor.
Yüzbinlerce yıl ısı ve ışık kaynağı olan güneş bugün dahi ısıtıp aydınlatıyorsa insanlar için umutta aynı şeydir. Umutlar yaşatılmalı. Kimse yatağa aç girmemeli.
Gençler gelecekleri için küstürülmemelidirler. Devletler devamlılıklarını yetiştirdikleri nesillerle devam ettirirler. Biri yer biri bakar, kıyamet bundan kopar özlü sözü yaşananları ne kadarda güzel ifade ediyor.
Bugün gençlik gelecekten umudun kesmiş durumda.
Ülkesinde huzuru bulmadığı için yurt dışında çıkmak için mücadele eder hale geldiler. Bunun manası sizde başınızın çaresine bakın demekse bayramlar neden varlar.
Mesajın özü bu ise bayram gelmiş neyimize diyor vatandaşlar.
