
Zararlı alışkanlıklara bağımlı olmanın ilk aşaması, ilk basamağı bence sigara ile başlamaktadır, önce çok basit ve çok zararsız görünün bu aşamadan sonra, daha ileri aşamalara taşınıyor!
Kadın Erkek, Çocuk, genç her yaş ve cinsten kişilerin bu zararlı ve tehlikeli alışkanlığın pençesine düştüğüne şahit oluyoruz.
Özellikle son yıllarda Kadın ve çocuklar arasında hızla yayılan bu alışkanlığın çok fazla ve hızlı ilerlediğine şahit oluyoruz.
Stres ve bunalım ile mücadele etmek ve onunla başa çıkmak için kullanıldığı iddia edilen bu masum alışkanlık daha sonraki aşamada, daha ileri gitmektedir.
Stres, sıkıntı, bunalım arttıkça, sigaranın etkisi kaybolunca, sonraki aşama, toz ve haplara başvurmaya geçiliyor, ondan sonra uyuşturucu ile bağımlılık!
9 Şubat sigara ile mücadele gününden bu alanda farkındalık oluşturmak için dünya ca tanınan bir gün, ama maalesef ülkemizde çok fazla kötü alışkanlıklar olduğu için, bu günde boş geçirildi.
Yapılan araştırmalara göre…
“Dünya genelinde hükümetler, bağımlılıkla mücadele için sigara ve nikotin yasağının kapsamını genişletiyor
Her yıl milyonlarca kişinin yaşamına mal olan ve solunum yolu hastalıklarından kalp rahatsızlıklarına kadar pek çok sağlık sorununa yol açan sigaranın küresel ölçekteki kullanımını azaltmak amacıyla hükümetler, çeşitli tedbirleri hayata geçiriyor.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) öncülüğünde sigaranın insan sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkati çekmek, kullanımını azaltmak ve toplumsal bilinç oluşturmak amacıyla her yıl 9 Şubat, "Dünya Sigarayı Bırakma Günü" olarak anılıyor.
Tütün ürünlerinin insan sağlığına yönelik artan tehdidine karşı küresel mücadelenin önemli bir adımı olan "Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi", 2003'te DSÖ öncülüğünde imzalanarak bu alandaki politikaların oluşmasında kilit rol oynadı.
DSÖ'nün 2024'te yayımladığı dünya çapındaki tütün kullanımına ilişkin rapora göre, 2000 yılında 1,36 milyar kişi tütün ürünleri kullanırken bu sayı 2022'de artan dünya nüfusuna rağmen 1,24 milyara düştü.
9 Şubat tarihi, toplumda sağlıklı yaşam bilincini geliştirmek, tütün kullanımı ve zararları konusunda farkındalık oluşturmak, tütün ürünü kullananlara bırakmaları yönünde teşvik etmek amacıyla ülkemizde “Sigarayı Bırakma Günü” olarak kutlanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 1,3 milyar kişi tütün ürünü kullanmaktadır. Tütün ürünü kullananların %80’i, genellikle yoğun tütün endüstrisi müdahalesi ve pazarlamasının hedefi olan düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. Bu ülkeler aynı zamanda tütün ürünü kullanımına bağlı hastalık ve ölüm yükünün de en yüksek olduğu ülkelerdir. Tütün ürünü kullanımı, hane halkı harcamalarını, gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçlardan tütün ürünlerine yönlendirerek yoksullaşmaya da sebep olmaktadır. Ülkemizde 15 yaş üzeri nüfusta tütün ürünü kullanmayanlar, toplumun yaklaşık %70’ini oluşturmaktadır. Tütün ürünü kullanmayanlar, toplumun çoğunluğunu oluşturmasına rağmen, tütün ürünü kullanımının yaygınlığı ve görünürlüğü yüksektir.
Dünyada her gün 22 bin kişi olmak üzere, yılda 8 milyondan fazla kişi tütün ürünü kullanımına bağlı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Bu ölümlerin 7 milyondan fazlası doğrudan tütün kullanımının sonucu iken 1,2 milyondan fazla kişi de tütün ürünü kullandığı için değil, tütün ürünü dumanına maruz kaldığı için hayatını kaybetmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre; dünyadaki çocukların yarısı tütün dumanıyla kirlenmiş havayı solumakta ve her yıl 65.000 çocuk pasif etkilenimin yol açtığı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Hamilelik döneminde tütün ürünü kullanmak, bebekler için ömür boyu sürecek çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Kısaca tütün ürünleri pasif etkilenim yoluyla, kullanmayanlar için de ölümcül zararlar vermektedir. Elektronik sigara, nargile, ısıtılmış tütün ürünleri vb. tütün ürünlerinin her türlüsü zararlıdır, içeriğindeki kanserojen maddeler sebebiyle ciddi sağlık sorunlarına sebep olmaktadır. Tütün kullanımının her türü zararlıdır tütün dumanına maruz kalmanın güvenli bir düzeyi yoktur.”
Tütün ürünü kullanan insanların, her yönü ile yalnız sağlık yönü değil, çevre, ekonomik, sosyal ve kültürel yönü ile bile zarar gördüğünden ve bu kötü alışkanlığı ilk basamağı olduğundan, eğitim yolu ile bu kötü alışkanlıktan insanların vaz geçirmek gerekir.