HÜDA PAR Batman Merkez İlçe Başkanı M. Şerif Durmaz, son dönemlerde artan çocuk istismarları ve ahlaki yozlaşmaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Son dönemlerde küçük çocuklara yönelik istismar olaylarında ciddi artışlar yaşandığını belirteren Durmaz, “Kaçırılıp cinsel istismara maruz kaldıktan sonra katledilen minik Eylül olayıyla birlikte benzeri meseleleri daha çok duymaya başladık. Kaçırıldıktan sonra cinsel şiddete maruz kalıp katledilen masum çocukların durumu, şiddet ve istismar olaylarının en acısı ve düşündürücüsüdür. Toplum neden bu hale geldi, manevi değerlerine bağlı olarak bilinen toplumumuz nasıl oldu da özünden bu kadar uzaklaştı? Biliyoruz ki toplumun özünden uzaklaşması bir anda olmadı. Çarpık düzenin dayatması neticesinde insanlarımız değerlerinden uzaklaştıkça, olumsuzluklar ve toplumsal sorunlar çoğaldı. Kötülüğe ve hayâsızlığa giden yollar açık tutulduğundan ve kimi zaman devlet bünyesindeki kurumlar tarafından teşvik edildiğinden dolayı sorunlar da artışlar yaşandı.” ifadelerini kullandı.
“TOPLUMA MANEVİ AÇIDAN ŞUUR KAZANDIRACAK PROJELER HAYATA GEÇİRİLMELİDİR”
Topluma manevi açıdan şuur kazandıracak projelerin hayata geçirilmesi gerektini vurgulayan Durmaz, “Çoğalan sorunlara karşı mutlak çözümler ortaya konmadıkça günübirlik tedavilerle amaca ulaşılamaz. O yüzden, gençliği özünden uzaklaştıran uygulamalara karşı çözüm odaklı bir irade ortaya konmalıdır. Toplumu bilinçlendirecek ve sorunlara kesin çare olacak bir iradenin ortaya konması, yeni neslin istenilen ve hedeflenen bir şekilde yetişmesine katkı sağlayacaktır. Çeşitli projelerle manevi değerlerinden uzaklaştırılmış yeni neslin yeniden özüne dönmesi, mevcut sorunların mutlak çözümünü de beraberinde getirecektir. Bunun için bir an evvel topluma manevi açıdan bilinç ve şuur kazandıracak projelerin hayata geçirilmesi gerekir.” dedi.
“ÇÜRÜK SİSTEME SAHİP ÇIKMAK TOPLUMUN FAYDASINA DEĞİLDİR”
Neslin ihyası için adımların atılması gerektiğini belirten Durmaz açıklamasında şöyle devam etti: “Yasal güvenceler öne sürülerek çürük sisteme sahip çıkmak toplumun faydasına değildir. Bundan vazgeçilmelidir. Suçlu üretip kendini gizlemeyi başaran sistem ıslah edilmedikçe bataklıkların kurumayacağı bilinmelidir. Bu konuda elbette devlet üzerine düşeni yapmak zorundadır, kötülüğe giden yolları kapatmak mecburiyetindedir. Özellikle ülkenin geleceğini etkileyecek yeni dönemde, Müslüman toplumumuzun en önemli beklentilerinden biri de budur. Aynı zamanda toplumun geleceği açısından dertli olanlar, İslami ve insani değerlere bağlı bir neslin yetişmesi hedefiyle çalışma yapan hassasiyet sahibi kişi ve kesimler de kendilerini sorumlu görerek toplumun manevi gelişimi ve genç neslin ihyası için kolları sıvayıp çözüm odaklı adımlar atmaları gerekir. Bunları, toplumun ihyası için, dünya ve ahiret saadeti için, gençliği içinde bulunduğu durumdan sahil-i selamete çıkarmak için yapmak gerekir.”
