USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

“Kürtçe ikinci resmi dil olsun”

Batman’da seçime bağımsız olarak giren ve Hür Dava Partisi tarafından desteklenen Aydın Gök ile yaptığımız özel röportaj ile siz değerli Batman Express Gazetesi okurlarını baş başa bırakıyoruz.

“Kürtçe ikinci resmi dil olsun”
27-04-2015 19:00
Google News

HDP’nin Diyaneti kaldırması noktasında talebi var. Gerekçelerine katılmayabilirsiniz fakat siz de Diyanet noktasında bazı sıkıntılar görmüyor musunuz? İslami muhalefet noktasında sizin de kendi gördüğünüz yanlışlıkları yok mu?

İslam’da bir kural var, kaide var. ‘Ameller niyetlere göredir’ denir. Şimdi ben Diyaneti sorguladığım zaman işin doğrusu benim niyetim farklı, ama İslam’a ve dine bakış açısı şuana kadarki pratikleri göz önünde olan bir kesimin bu konudaki bakışı farklıdır. Diyanetin kendi görevlerini yapamadığına dair mutlaka benim de kendime göre eleştirilerim vardır. Fakat bu konuda Diyanet’in kaldırılması yönündeki bir talebin sorgulanması lazım! Mesela Van Belediyesi’nin açmış olduğu bir pankart vardı. ‘Namus en büyük kabustur’ diye, hala internette mevcuttur. Yine Batman’da ‘Em jının ne namuse kesi ne’ diye pankart açarak bu tür tehlikeli söylemlerde bulundular. Yani Diyaneti sorgularken ki niyetiniz hakikaten saf, temiz bir İslami anlayışın oturtulması konusundaki taleplerimize veya sıkıntılarımıza binaen biz bunu söyleriz. Şimdi biz desek ki Diyanet kalksın, Cem Evleri resmi statü kazansın çelişki olmamalı. Biz diyoruz ki kişi kendini nasıl tanımlıyorsa öyle tanımlayalım. 

Seçim beyannameniz bu şekilde soyut mu olacak? Genelde şunu yapacağız, bunu yapacağız deniliyor. Kaldıracağınız şeyin yerine yeni bir şey yok. Mesela Başkanlık Sistemi getirilecek ama kendileri bile ne olduğunu bilmiyor. Başkanlık gelecek ama biz getireceğiz diyorlar. Bunun için oy topluyorlar ama ne olduğunu bilmiyorlar. Sizinde seçim beyannameniz soyut kavramlar üzerine mi olacak?

Bizler muhalefete talibiz. Düşünceleri birbirine yakın ve seçim barajı nedeni ile partilerinden istifa etmiş bağımsız adaylar olarak maksimum olarak hepimiz kazansak dahi 9 kişi olacağız. Dolayısı ile bizim şuan ki seçim beyannamesinde halkımıza arz ettiğimiz şeyler daha çok ciddi bir muhalefet üzerine konumlandırılmış olacak. Bu konuda hem İslami Muhalefet adına ciddi bir muhalefet, hem Kürt Meselesinin çözümü adına somut söylemlerimiz var, maddelerimiz var bu konuda. Ayrıca Batman adına yıllarca sorun olarak devam eden sıkıntılarımız var. Mesela işsizlik olayı, ulaşım, can ve mal güvenliği olayı gibi meselelerin ciddi anlamda masaya yatırılması gerekmektedir. Batman’ın 4 tane milletvekili var ve bu milletvekillerinin el birliği ile Batman’ın kanayan yaraları olan meseleleri masaya yatırması, hükümeti zorlaması ile çözüm bulur. Biz şuanda iktidara talip değiliz, biz şuanda muhalefete talibiz. Dolayısı ile seçim beyannamemizin ütopik olmaması ve ayağının yere basması lazım ve biz buna dikkat ettik. İnanıyorum ki biz o 9 milletvekili ile çok ciddi bir muhalefet yaparız. Seçim beyannamemiz için 4 ana başlığımız bulunuyor. Bunlar; 
1 Türkiye için ne düşünüyoruz?

2 Kürt meselesi için ne düşüyoruz?

3 İslami Muhalefet adına ne düşünüyoruz?

4 Batman için ne düşünüyoruz?

Bu 4 ana başlık altında da 5 maddelik alt başlıklarımız yer alıyor. Türkiye için ne düşünüyoruz? Dediğimiz zaman alt başlıklardan biri yeni anayasa yer alıyor. Adalet yer alıyor. Gelir dağılımının adaletli olması ile ilgili itirazlarımız yer alıyor. İslami muhalefet olarak yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede yeni anayasa ile birlikte özellikle İslam’a muhalif olan hiçbir madde ve kanun çıkarılmamasını talep edeceğiz. 

Yeni anayasa çalışmalarınız başka dinlere mensup insanları da kapsıyor mu?

Dinde zorlama yoktur. Siz hiçbir insanın aklına, kalbine, vicdanına hitap etmedikçe Müslüman olmaz veya herhangi bir düşünceye dahil olmaz. Haklı olarak bu bütün insanlar için böyledir. Hatta biz şunu istiyoruz. Çok hukukluluk olsun. Mesela biri Türkiye vatandaşıdır ama adam Hıristiyan’dır veya Yahudi ya da Ezidi’dir. Onun inancına göre evlilik nasıl yapılıyorsa kendi inancı ile evlensin. Bir Müslüman için dini nikah yeterli ise nasıl ki bir belediye görevlisi memur nikah kıyabiliyorsa, Diyanet’te görevli olan bir imam niye kıyamasın? Kişi diyor ki ben Müslüman’ım benim için asıl olan nikah akdi dini nikahtır. İmam, dini nikahı kıysın ve bu resmi nikah yerine geçsin. Evlilik cüzdanlarını da müftülük versin. Askerlik konusunda da biz diyoruz ki profesyonel askerlik gelsin ve programımızda da bu var. Vicdani Red olsun. Ama sonrasında da bu adamın siciline işlenmesin. Bu şekilde somut taleplerimiz de var. Adalet konusunda da sorunlar var. Geçtiğimiz günlerde Adana’daki İslami STK üyelerine 140 yıl hapis cezası verildi. Suçları neydi peki? Kur’an dersi vermek, Kutlu Doğum Haftaları tertip etmek. 28 Şubat süreci bitti diyorsun. Ama 28 Şubat sürecinin bitmediğini ispat eden bir mahkeme kararı çıkıyor. Devasa adalet sarayları inşa etmekle adalet olmuyor bu iş. Adalet olmadıktan sonra o sadece saraylık görevi yapar. Kürt meselesi konusunda da programımıza baktığınız zaman onlardan daha ileride olduğumuzu iddia ediyoruz göreceksiniz. Çünkü Kürtler de Türkler ile birlikte bu ülkenin kurucu unsuru ise şuana kadar HDP’nin söylemediğini söylüyoruz. Kürtçe ikinci resmi dil olsun diyoruz. Bunun dışında yine insani islami fıtri bir haktır anadilde eğitim hakkı olsun. Bu Kürt meselesi ne devletin milli menfaatine, ne de örgütün çıkarlarına feda edilmeyecek bir önemli bir mesele olduğuna inanıyoruz. Bunun iki tarafında karşılıklı şartlara bağlanmadan bir an önce Allah tarafından doğuştan verilmiş olan hakların tanınmasını istiyoruz. Kürt meselesi 100 yıllık bir meseledir. PKK meselesi de Kürt meselesinden doğdu. 30 yıldır devam eden bir çatışma ve bu çatışmanın da en büyük mağdurları Kürt Müslümanlardır. Barış olacaksa buyurun barışsınlar. Elinde silah bulunduran örgüt ile devlet barışsın.

Her seçim öncesinde muhakkak olaylar yaşanıyor. Bu seçim öncesinde de bir provokasyon bekliyor musunuz? Kendi tabanınıza ve diğer seçmenlere söylemek istediğiniz mesajınız var mı?

 

Umarız yerel seçimde olduğu gibi olmaz. Sakin ve huzurlu bir ortamda geçer seçim bunu temenni ediyoruz. Öyle bir bölgede yaşıyoruz ki çok da rahat olamayacağınız bir bölge. Ancak biz kendi adımıza emin bir şekilde bunun sözünü verebiliriz. Bize direk bir saldırı olmadan kendi teşkilatımızda, partimizde, lokalimizde kesinlikle böyle bir şey olmadı, bundan sonrada zaten böyle bir şey olmaz. O konuda herhangi bir müdahalemiz veya sataşmamız olmadı sözlü ya da fiili olarak. Biz de seçime girecek olan diğer partilerden de bunu talep ediyoruz. Herkes bu konuda hassas davransın, üzerine düşeni yapsın. Hem seçim süreci, hem seçim günü hem de seçim sonrası sakin ve huzurlu bir ortamda geçsin. Biz bunu temelli ediyoruz.  Şuana kadar bir problem yok gibi görünüyor ve inşallah böyle devam eder. 

Seçmen bu seçimde hangi kriterlere göre oy vermelidir sizce?

Seçmen bu vekilleri seçerken maddi ve manevi geleceğini, hem dünyasını hem ahretini gerçekten düşünen, samimi bir şekilde bunun savunucusu olan, kendi sıkıntılı dönemlerinde de yanı başında olabilecek, istediği zaman ulaşabilecek, sadece seçimden seçime kendisini ziyaret edecek olan birini vekil olarak seçmemeli. Aynı zamanda bir doktor olarak da bu örneği çok veririm; Bir doktora gittiniz bir kez ilaç yazdı olmadı, kontrole gittiniz yine olmadı, üçüncüsünde yine gittiniz olmadı. O doktorda ısrar etmenin anlamı yoktur artık. İnşallah akli selim ile milletimiz düşünür ve kendisine en yakın olan birini seçerler. 

Oy beklentiniz nedir?

Yerel seçim döneminde Hasankeyf’te seçime girmemiştik. Yerel seçimde ancak 3-4 bin oy alırsınız diyorlardı. Sonra 17 bin 500 dolayında oy aldık. Hasankeyf’te seçime girmemiş olmamıza rağmen. Şimdi millete bu defa biz soruyoruz ne kadar oy alabiliriz diye birçok kişi sürpriz olabileceğini söylüyor. Biz seçimlerde üzerimize düşeni yapacağız. | Hüseyin Sakar

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA