USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

“İktidarlar kalıcı değildir!”

İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi ve Kayıp Yakınları tarafından her hafta Gülistan Caddesi’nde düzenlenen “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” eyleminin 345’incisi gerçekleştirildi.

“İktidarlar kalıcı değildir!”
20-09-2015 18:57
Google News

İnsan Hakları aktivistleri olarak 'Cumartesi Anneleri'yle dayanışma içerisinde 345’inci haftada yine umutla ve ısrarla kaybedilen her insanın akıbetinin ortaya çıkması için alanlarda olduklarını belirten İHD Aktivisti Av. Devran Yıldız: “90’lı yıllarda meydana gelmiş hak ihlalleri için başta gözaltında kaybetmeler ve failleri belli olan cinayetler olmak üzere, mağdur ailelerin meşru talepleri ve insan hakları aktivistlerinin tüm çaba ve etkinliklerine karşı aradan geçen 25 yıllık süreye rağmen hiçbir sonuç alınmak istenmemiştir. Bu sebeple 90’lı yıllarda zorla kaybedilen ve  'failli meçhul' cinayetlerle katledilen insanların akıbetini soruyor ve geçmişte yapılan hukuksuzlukların ve yaşam hakkı ihlaliyle sonuçlanmış olayların aydınlatılmasını talep ediyoruz. Şunu iyi bilin ki kalıcı olan iktidarlar değildir. Kalıcı ve değişimi gerçekleştirecek olan halktır. Halkın taleplerini göz ardı eden hiçbir hükümet meşru değildir. Ve yıkılmaya mahkûmdur. İşte biz insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları bu sebepledir ki yıllardır alanlara çıkıp canlarımızın akıbetini soruyoruz. Failleri yargılayın diyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki geçmişin karanlığında bırakılan her cinayet ve her katliam geleceğimizi de karartacaktır. Nitekim yaşanan cinayetlerin ortaya koyduğu gerçekte budur. Yani biz geçmişimizle yüzleşmeden yeni bir gelecek inşa edemeyiz.” dedi.

“ADALET ARAYIŞIMIZ DEVAM EDECEK”

İnsan Hakları Derneği Batman Şubesi ve Kayıp Yakınlarının düzenlediği ‘Cumartesi Anneleri’ eyleminin 345’inci haftasında yine kayıpların akıbeti soruldu. Her hafta Cumartesi günü Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen Kayıp Yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) aktivistleri vicdanları kanatan ve her geçen gün daha fazla derinleşen kayıplar ve faili meçhuller sorununun çözülmesini yapılan basın açıklaması ile talep etti. Basın açıklamasını okuyan Aktivist Av. Devran Yıldız: “Geçmişte meydana gelmiş yoğun hak ihlalleri; sokak ortasında işlenen cinayetler, gözaltında yapılan işkenceler, kaybedilen insanlar ve köy yakmalar şeklinde tezahür etse de  21. yüzyıl Türkiye'sinde 4 Eylül 2015-12 Eylül 2015 tarihleri arasında Cizre'de 90'lı yıllardaki karanlık günleri aratacak uygulamalara maruz kalınmıştır. Sokağa çıkma yasağı sırasında çoğunluğunu güvenlik güçleri, suçlu- şüpheli- masum ayırımı yapmaksızın çevreye sivil yurttaşları hedef gözeterek ateşli silahlarla vurduğu ve acil tedavi hizmetlerine erişememeleri nedeniyle toplamda 22 yurttaş yaşamını yitirdi. Onlarcası yaralandı. Ezan okunmasına ve Cuma Namazı kılınmasına izin verilmedi. Yüzlerce ev kurşun ve havan toplarıyla kullanılmaz hale geldi. Yaşamını yitiren çocuklar derin dondurucuda günlerce tutuldu. Yaşı büyük olanlar ise, temin edilmesi durumunda üzerine buz petleri konularak cesedinin kokması önlenmeye çalışıldı. Polis araçlarında mehter marşları çalındı, yüksek sesle halka dinletildi ve ‘Ermeni Dölleri’ vb ayrımcı ve hakaret içeren anonslar yapıldı. Kaymakamlık, okul, yurt, hastane vs. resmi kurumlara özel harekatçılar yerleştirildi, karargah gibi kullanıldı. Duvarlara ‘Türk İntikam Tugayları’ imzalı ‘TC Burada’ yazılı sloganlar görüldü. Mahallelerde, güvercinlerin başları kopartıldı ve birçok hayvan kurşunlanarak öldürüldü. Bütün bu insan onurunu ayaklar altına alan uygulamalar bize şunu gösteriyor; İnsan yaşamına değil devletin başında bulunan birkaç kişinin gücünün artmasına değer veren bir anlayışla karşı karşıyayız. 21. Yüzyıl Türkiye’sinin dehşet tablosu açıkçası biz insan hakları savunucularını derin bir endişenin içine sürüklemektedir. Gelinen bu noktada devletin başında bulunanlar yapılan bu katliamların hesabını sormayacağını ve her geçen gün bu katliamlara yenilerini ekleyeceğinin mesajını açık bir şekilde haykırmaktadır. Her geçen gün çocukları, kadınları, devrimcileri ve muhalif olan herkesin üzerine devletin bekası için demir yumruğu indireceğini bağırıyor. Her gün bir yenisini yaptırdığı cezaevlerine ucube yasalar ekleyerek halka daha sert baskı politikalarını uygulayacağını söylüyor. Tüm bu diktatörce yaklaşımları sergilerken unuttukları bir şey var. Nedir bu unuttukları şey peki? Acılarını yüreklerinde taşıyan annelerin mücadele azmini unutuyorlar. Bu mücadele azmi annelerin yüreklerinden taşıp bir ateşe dönüştüğünde onları hiçbir silahın hiçbir paranın kurtarmayacağını bilsinler. Biz insan hakları savunucuları, demokratlar ve vicdan sahibi bireyler katledilen her canın hesabını mutlaka ama mutlaka soracağımızı bir kez daha ve inatla tekrarlıyoruz. Hak savunucuları olarak tüm siyasal partilere ve demokratik kamuoyuna sesleniyoruz; Türkiye’deki gözaltında kayıpların akıbetinin bulunması ve faillerinin ortaya çıkarılması mücadelemizde bizimle birlikte olun. Unutmayın ki adalet iyileştirir. Adalet arayışımız sonuç alıncaya kadar devam edecektir.” diye konuştu.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA