USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Halkın Sesi

İHD, 2 KARDEŞİN AKIBETİNİ SORDU

İnsan Hakları Derneği (İHD) öncülüğünde tüm Türkiye’de her hafta sonu düzenlenen Cumartesi Anneleri Eylemi, 452. haftasında devam etti. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme, kayıp yakınları katıldı.

İHD, 2 KARDEŞİN AKIBETİNİ SORDU
29-07-2019 15:50
Google News

Yönetim kurulu üyesi Mahfuz Akgül tarafından okunan açıklamada “Baba Halil Heyecan’ın, 2009 Yılında Cizre Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı yazılı başvuruda geçen anlatım ve beyanlara göre; Mehmet Abdulillah ile Ali Osman Heyecan isimli kardeşler, Cizre’de işsiz oldukları ve iş bulmakta sıkıntı yaşadıkları için, çalışmak üzere Irak Federal Kürdistan Bölgesi’ne gidip geliyorlarmış. İki kardeş, her gidiş gelişlerinde babalarını mutlaka arayarak durumlarından haberdar ediyormuş. 1995 yılının bahar aylarında, yine çalışmak üzere gittikleri Federal Kürdistan Bölgesinden Türkiye’ye döndükleri sırada kardeşlerden Mehmet Abdulillah, her zaman yaptığı gibi İzmir’de yaşayan babası Halil Heyecan’ı ev telefonundan arayarak, kendisini Gümrük Kapısı’ndan aradıklarını, Türkiye’ye geçiş yaptıklarını ve durumlarının da iyi olduğunu söyler. Bu telefon görüşmesi, baba ve oğul arasındaki son görüşme olur. Bu konuşmadan sonra Mehmet Abdulillah ve Ali Osman Heyecan’dan bir daha haber alınamaz. Aile, korktukları gerekçesiyle o dönemde kaybolma olayına ilişkin herhangi resmi bir kuruma başvuruda bulunmaz. 1998 yılında Cizre Emniyet Müdürlüğü, Halil Heyecan’a oğullarının nerde olduğunu sorar. Baba çocuklarının kayıp olduğunu ilk burada belirtir ve kendilerinden 3 yıl boyunca hiçbir haber alamadığını belirtir. Baba Halil Heyecan, 2009 yılında Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunur. Savcılığa, olay tarihinde güvenlik sorunu yaşadıkları için daha önce başvurmadığını ve çocuklarının öldürülmüş olabileceklerine dair bir kanaat taşıdığını belirtir. Aradan geçen 24 yıla rağmen 2 kardeşin akıbeti hala meçhul. Şimdi buradan bir kez daha soruyoruz! Evlatlarımızı kaybedenler yargılanmadan adalet sağlanır mı? Geçmişin karanlığıyla yüzleşmeden, hesaplaşmadan karalıktan arınılırmı? Siyasi irade gösterilmezse işlenen insanlık suçları yargı önüne çıkartılabilir mi? Tüm derin yapılanmaların tasfiyesi gerçekleşmeden demokrasi tesis edilir mi? Geçmişin karanlığına sünger çekilerek aydınlık bir gelecek kurulur mu?” denildi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA