USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Hasankeyf için Meclis Araştırması

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Saadet Becerikli, UNESCO Dünya Mirası Listesine girmek için gereken 10 kriterden 9’una sahip olmasına rağmen, Kültür Bakanlığı tarafından herhangi bir başvuru yapılmaması nedeni ile Meclis Araştırması açılması talebinde bulundu.

Hasankeyf için Meclis Araştırması
11-08-2015 19:03
Google News

Hasankeyf’in, bölgeye hayat veren Dicle nehrinin kıyısında bin yıllara dayanan tarihi ile doğanın tarihle sarmalandığı bir antik kent olduğunu belirten HDP Batman Milletvekili Saadet Becerikli: “Ünlü taş köprüsü dışında Hasankeyf’te El Rizk Camiisi, Zeynel Bey Türbesi, hamam, yaklaşık 6 bin mağara ve kale gibi pek çok yapı bulunmaktadır. Anadolu’daki ilk yerleşim yerlerinden biri olan Hasankeyf’te toplam 289 arkeolojik sit alanı bulunmaktadır. Bugüne kadar bu bölgenin yaklaşık % 40’ında yüzey araştırması yapılmıştır. Dolayısıyla bu araştırmalar tamamlanmadan Ilısu Barajı Projesi hayata geçirilirse insanlık tarihi için değerli pek çok tarihi zenginlik gün ışığına çıkarılmadan sular altında kalacaktır. Hasankeyf’in korunması ve gelecek nesillere aktarılmasının bölge ve ülkemiz açısından getireceği yararlara rağmen yıllardır Ilısu Barajı tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmasının ve görevi tarihi, doğal ve kültürel varlıkları korumak ve gözetmek olması gereken Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın böylesine bir kültürel ve doğal zenginliğin hak ettiği yeri bulması için hiçbir çaba göstermemesinin nedenlerinin belirlenmesi ve Türkiye'de henüz keşfedilmemiş veya öne çıkarılmamış tarihin kapsamlı ele alınması amacıyla bir meclis araştırması açılmasını talep ediyoruz.” dedi. 

“HASANKEYF POLİTİK SORUNLARA NEDEN OLACAK”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Saadet Becerikli, Hasankeyf’in Kültür Bakanlığı tarafından UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girmesi için neden herhangi bir başvuru yapılmamasını Meclis Araştırması ile araştırılmasını istedi. Meclis Araştırması talebinde bulunan HDP’li Becerikli: “UNESCO’nun 1972 yılında kabul ettiği Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmeye Türkiye 1983 yılında taraf olmuştur. Bu sözleşme çerçevesinde UNESCO Dünya Miras Komitesi, olağanüstü evrensel değerlere sahip varlıkların listesini “Dünya Miras Listesi” adı altında oluşturmaktadır. Bir varlığın bu listeye girebilmesi için belirlenen 10 kriterden bir ya da birkaçını taşıması gerekmektedir. Hasankeyf, Unesco Dünya Mirası Listesine girmek için gereken 10 şarttan 9’una sahiptir. Bugüne kadar gönüllüler, çevre dernekleri tarafından Hasankeyf'in UNESCO dünya mirası listesine girmesi için Kültür Bakanlığı üzerinden birkaç kez başvuruda bulunulmuş, ancak bu başvurular bakanlık engeline takılmıştır. Hasankeyf, tüm potansiyeline rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen turizm merkezleri (TM) ve Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri (KTKGB) listesine de alınmamıştır. KTKGB bölgeleri tarihî ve kültürel değerlerce zengin ve/veya turizm potansiyeli yüksek olan yerledir ve açıktır ki Hasankeyf ülkemizde bu özellikleri bünyesinde fazlasıyla bulunduran yerlerdendir. Ilısu Barajı sadece kültürel ve tarihi değerler üzerinde yıkıma neden olmayacaktır. Batman, Siirt, Diyarbakır, Mardin ve Şırnak illerinde toplam 199 köyü ve Hasankeyf İlçesi ile binlerce insanı etkileyecektir. Yeniden Yerleşim Eylem Planı (YYEP) çerçevesinde yapılan bir ankete göre, etkilenecek insanların büyük kısmı büyük şehirlere göç etmeyi planlamaktadır. Dolayısıyla Ilısu Barajı ile Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin sular altında bırakılması sadece bölgeyi değil bu sebepten göç alacak şehirleri de etkileyecektir. Devlet tarafından kurulacak yeni yerleşim yerlerine geçmeyi planlayan bir kısmı yöre halkı ise olmayan paralarıyla borç altına alınmak suretiyle ev sahibi yapılacaktır. Ilısu Barajı ekolojik dengeye de büyük zarar verecektir. Vadi ve nehirde yaşayan canlı türleri bu baraj yüzünden yaşam alanlarının yok edilmesi nedeniyle olumsuz yönde etkilenecektir. Barajın hayata geçmesi ayrıca yeraltı suyunun çekilmesi, barajın aşağısındaki yerlerde nehir yataklarının bozulması ve yerel iklimde değişikliklerin meydana gelmesi gibi sonuçlar doğuracaktır. Ilısu Barajı Türkiye ile Irak ve Suriye arasında politik sorunlara da neden olacaktır.” dedi.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?