Silvan Halkına destek olmak için Diyarbakır’ın Silvan İlçesine giden HDP ve DBP’li grup arasında yer alan HDP Batman Milletvekili Saadet Becerikli, Silvan’ın Konak, Tekel ve Mescit Mahalleleri’nde uygulanan sokağa çıkma yasağının 10’uncu günü aştığını söyledi. Silvan’da gayri insani uygulamalar gerçekleştirildiğini belirten Becerikli, 10 gündür orada bulunan insanlara ne olduğu, yaşıyorlar mı? Öldüler mi? Yiyecekleri suları var mı diye hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını söyledi. Normalde yasalarda var olan bilgi edinme haklarının tamamen engellendiğinin altını çizen HDP Batman Milletvekili Saadet Becerikli: “Bunun tek bir nedeni var. Hükümet bugün orada yapacağı katliamları örtbas etmek için oraya milletvekillerinin, yetkililerin ve hiç kimsenin girmesine izin vermiyor. Ama biz bu uygulamayı kabul etmiyoruz. Bu uygulama 90’lı yılları aratan, hatta 80’li yıllarda bile olmayan uygulamalardır. Küçücük bir ilçe merkezinde eğer askeri tanklar varsa, askerler varsa ve hukukta yeri olmayan toplarla bir ilçe merkezi bombalanıyorsa bunu durup düşünmek gerekiyor. Bugün sadece orada yetkililerin açıkladığı gibi güvenlik önlemleri ile ilgili hiçbir şey söz konusu değildir. Ki güvenlik önlemleri oradakilerin güvenliği için mi yoksa dışarıda kalanların güvenliği için mi alınıyor bunu sormak gerekiyor onlara. Siz güvenliği böyle sağlayamazsınız. Çatışmayı ve şiddeti yükselterek güvenlik sağlanmaz. Orada varsa bir istek, bir talep devletin birincil görevlerinden biri o talep ve isteği diyalog yolu ile konuşup çözümleyip sorunu bitirmektir. Ama görülen o ki devlet bugün Kürdistan’da Kürt halkına karşı ciddi anlamda bir savaş konsepti yürütüyor.” dedi.
“DERİN BİR KAOS YAŞAYACAĞIZ”
Eğer bir kent merkezine asker gelmişse, tanklarla etrafı kuşatılmışsa ve asker havadan aynı zamanda operasyon yapıyorsa bombalıyorsa, orada olan milletvekilleri ve halk hedef alınıyorsa bunun adı imha savaşıdır diyen Becerikli: “Ancak bir şeyi unutuyorlar. Bu Silvan ile sınırlı kalmayacak. Eğer gerçekten Türkiye’nin güvenliğini istiyorlarsa her şeyden önce talepleri dinleyip diyalog yolu ile sorunu çözmeleri gerekir. Aksi durumda yaşanacak her ölümden, katliamdan bu devleti sorumlu tutacağız. Silvan ile başlayan önlem alınmazsa ve söylediğimiz biçimde diyalog ile bitirilmezse çevre ilçelere ve belki illere de yayılacak ki yayılacaktır. Bu böyledir. Bundan hepimiz ve herkes zarar görecektir. Devlet de zarar görecektir. Başından bu yana kaygılarımızı dile getiriyoruz Suriyelileşme konusunda. Belki Suriye’den çok farklı, çok daha derin bir kaos yaşayacağız. Bugün devletin, hükümetin ve başta Saray’ın Cumhurbaşkanı’nın halkları bu kadar ayrıştırması, inançları bu kadar ayrıştırması ve tekçiliğe doğru ciddi anlamda yürümesi bunun açık bir göstergesidir. Türkiye’yi açık bir bölünmeye onlar götürüyor. 3 yıldan bu yana diyalogla çözülmeye başlanan Kürt Sorunu’nda Kürt halkının yöneticilerinin, liderlerinin, önderlerinin çok açık ifadeleri vardı. ‘Biz sorunumuzu Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü içerisinde barışçıl ve demokratik yollarla çözmek istiyoruz’ diye talepleri vardı. Bir kez daha uyarıyoruz. Hükümet ciddi anlamda oturup düşünmeli. Türkiye kamuoyuna da açık bir çağrı yapmak istiyorum; Silvan için hepiniz bir ses verin, Silvan’a destek verin, bu hepimizin yararı içindir. Bu sadece Kürdistan ile sınırlı kalmayacak bir savaştır. Gelişmesi ve yayılması Türkiye tarafını da etkileyecektir. Eğer böyle bir şey istemiyorsanız her zaman söylediğimiz bir şey vardı; ‘Susma sustukça sıra sana gelecek’ diye. Evet onlar sustukça Türkiye demokratik kamuoyu duyarsız kaldıkça bu savaş yükselecek, yayılacak ve hepimiz büyük bir zarar göreceğiz.” şeklinde konuştu.