Aralarında Batman Barosu’nun da bulunduğu bölge baroları, ortak bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada akademisyenlere yönelik açılan soruşturmaların kabul edilemez olduğu belirtildi. 16 bölge barosu tarafından yapılan ortak açıklamada, akademisyenlere yönelik operasyonların kabul edilemez olduğu vurgulandı. Kürt meselesinin niteliği gereği Türkiye’nin iç ve dış politikasını etkileyen temel faktör olduğu belirtilen açıklamada, şöyle denildi; “Son birkaç aydır yoğunlaşan, sivil yaşam alanlarını tehdit eden, bireyleri ve toplumu en temel hak ve hürriyetlerden yoksun bırakan çatışma ortamında adeta bir karartma yaşanmakta, siviller açık bir hedef haline gelmekte, sokağa çıkma yasaklarının hüküm sürdüğü yerlerde yaşamını yitirenlerin cenazeleri bile günlerce yerlerde kalmakta ve büyük bir insani dram yaşanmaktadır. Bu ağır tablo karşısında akademisyenlerce imzalanan ve devletin devlet olmaktan kaynaklanan objektif sorumluluklarını hatırlatan, tamamen düşünce beyanı niteliğindeki imza kampanyasının tehdit olarak algılanması ve açıkça hukuka aykırı bir şekilde idari ve adli soruşturmalara konu olması kabul edilmez. Türkiye’nin temel sorunlarının ancak konuşularak ve sivil vasıtalarla çözülebileceği açıktır. Bu yönüyle akademisyenlerin düşüncelerinden dolayı tutuklanma tehdidi ile karşılaşmaları, usul ve yasaya aykırı bir şekilde mahremiyetlerinin ihlal edilerek evlerinin aranması, görevden uzaklaştırılmaları şeklindeki uygulamalar meselenin demokratik zeminde tartışılma imkânlarını hepten ortadan kaldıracaktır. Barış çağrılarına bile tahammülün olmadığı, düşünce ve ifade özgürlüğünün siyaset/mafya/yargı eliyle lince tabi tutulduğu bir ortamda yeni bir Anayasa’nın konuşulmasının mümkün olmayacağı açıktır. Bu vesile ile yaşam hakkına yönelen her türlü saldırıyı kınadığımızı ve kazananı olmayacak bu çatışmaların son bulması çağrısını bir kez daha yineliyoruz.”