Yoksullaşma İnsanoğlunun, yeryüzündeki nimetleri, kaynakları yanlış kullanmasından kaynaklandığını çok iyi biliyoruz…
Bunun için belli duygusal, düşünsel ve inanç kriterlerine bağlı kalmak ve onları, yani insani ve ilahi emirleri yerine getirmek gerekiyor…
Hazreti Ali: Yeryüzündeki kaynaklar tüm insanlara yetecek kadar mevcuttur, ancak insanların aç gözlülüğü ve cimriliği, onların yoksullaşmasının nedenidir.
Demekle Allah yeryüzüne tüm insanlara yetecek kadar nimet gönderdiği ve bu nimetlerin adil ve eşit dağılımı ile kimsenin yoksul kalmayacağını açıkça ifade etmiştir.
Bilimsel olarak yeryüzünde yoksullaşmanın nedenlerine bakacak olursak, yoksullaşmanın sebepleri, dört başlık altında toplanmaktadır.
“Birincisi çevresel nedenler, bunlar insanoğlunun çevre faktörlerini iyi ve verimli kullanması ile yoksullaşma sorununun ortadan kaldırılacağı ifade edilmektedir.
Örneğin; enerji üretimine veya tarıma elverişli olmayan bir bölgede yoksulluk görülebilmektedir. Kimi zamanlarda, tarımın elverişli olduğu bölgelerde kullanılan yanlış gübreleme, aşırı su israfı, bölgede kıtlığa ve yoksulluğa neden olabilmektedir. Zira, suyun ve besinin yetersiz olduğu bölgelerde yoksulluk kaçınılmazdır.[2]
İkincisi ise Ekonomik nedenler, Koşulların yetersizliğinden seçilen kalitesiz yakıtlar, oluşturduğu çevresel sorunlar, gıda israfları, yoksulluğu tetiklemektedir. Ekonomik yetersizlikler nedeniyle sulamada yapılan su israfları, açtığı tahribat sonucunda yoksulluğu tetiklemektedir.
Üçüncüsü ise siyasi nedenler, Siyasi politikalar, büyük yoksulluklara neden olabilmektedir. Özellikle izlenen yanlış politikalar, tarıma ve ağaçlandırmaya yapılan düşük destek, sanayinin çarpıklaşması, kirlilik, yoksulluğu beslemektedir. Eğitime verilen desteğin çok az olması, yoksul bir nesil yetişmesine neden olmaktadır.
Dördüncüsü ise toplumsal nedenler, Aşırı nüfus artışı yaşanan ülkelerde yoksulluğun önemli bir sorun olduğu bilinmektedir. Özellikle doğum kontrol konusunda bilinçsiz ve yetersiz bir ülke, aşırı nüfus artışlarına ve çarpık kentleşmeye yol açabilmektedir.[4] Beyin göçleri ve tarihteki yönetim biçimleri insanları ve toplulukları yoksul bırakabilmektedir. Ayrıca savaşlar, soykırımlar, toplumları uzun süre muhtaç bırakabilmektedir.”
Dört başlık altında sunmaya çalıştığım yoksulluğun nedenleri arasında dikkat edecek olursanız en ağırlıklı olanı siyasi nedenler oluşturmaktadır.
Bu gün yavaş yavaş yoksulluğa doğru gittiğimiz her kes tarafından bilinmektedir, bunun en büyük etkeni ise, maalesef siyasi etken olarak görülmektedir.
Yıllardır, yanlış ekonomik politikalar, yanlış, siyasi kararlar, iç ve dış politikalar sonucu toplumun omuzlarına bindirilen ağır yük!
Her gün bir ülkenin kardeşliği ile başlayan dış ilişkiler, sonunda düşmanlık ve ekonomik hezimetle sonuçlanmaktadır.
Bakın geçmişe, Kardeşim Beşar Esat dediler, sonunda düşman, kan ve göz yaşına, ekonomik zararlara, daha sonra, kardeş Filistin Halkı dediler, ekonomik ve siyasi ambargolara, Kardeş Libya halkının yasal temsilcisi dediler, sonunda, eli boş ve bir sürü masrafla döndüler…
Kardeşlik maceramız henüz bitmedi, bu günlerde SOKAR petrol şirketi ve doğal gaz hatları ile iliğimize kadar bizi sömüren Azerbaycan devletinin başkanı Aliyev gardaş, ile yeni bir maceranın içinde ve yeni bir savaşın içine sürükleniyor gibiyiz…
Bunun da bizlere ne kadar acı ve göz yaşına, ne kadar ekonomik maliyete mal olacağını ve bu gardaşlığın ise bizi ne kadar yoksullaştıracağını şimdiden tahmin etmek zor!
Dünya yoksullukla mücadele gününde bunları dile getirecek hiçbir otoritenin olmaması ise bizim vicdan ve düşünce yoksulu olduğumuzu göstermektedir!