Bundan yirmi yıl önce sokaktaki, aç ve yoksul, köylerdeki perişan insana sorsaydın, böyle bir siyasi oluşuma hiç oy vermezlerdi.
Şehirle de ki eğitimli, politize olmuş, sol ve demokrat, aydın okumuş, sırtı pek zengin ve iş adamı olan kesim, baskıcı ve totaliter, ekonomik yönden iflas etmiş rejime karşı yeni, bir umut olan bu oluşuma destek verdi, halkın diğer kesimlerini de ikna etti.
Sosyaldi, liberaldi, kucaklayıcı ve demokratik bir görüşe sahipti, herkesim ve her kesin beklentilerini karşılayacak bir sistem ve yönetim vat ediyordu!
Eğitimden baş örtüsü için kovulan, camide sarık taktığı için göz altına alınan, işsiz kalan ve aç kalan, ekonomik sıkıtı içinde kıvranan her kesime…
Adalet bekleyen, kalkınma için çaba sarf eden herkese, üniversitedeki akademisyene, işsiz öğretmene, okulu okuyamayan çocuğa umut oldu!
Tüm entelektüeller, Atatürkçü ve sol görüşlüler, milliyetçiler ve milleti için varoluş mücadelesi verenler! Tamamı bu partiye evet dedi ve onun için yani kalkınma ve adalet için herkes bir araya geldi.
Bu da yetmedi, bu insanlar kendine bağlı politize olmayan yoksul ve eğitimsiz halkı ikna etmek için çok çaba harcadı.
Kısacası Kürt ü, >Türk ü, Alevi si, suni si, Kadını Erkeği hepsi bir ağızdan bekledikleri siyasi hareket olarak baktılar bu siyasi oluşuma…
Aç ve yoksulları bizzat ikna etmek için, her kesim gibi bu parti ve teşkilatları, yoksulları ikna etmek için makarnalar, kömürler ve beyaz eşya dağıtımı ile günü birlik bu kesimi de bir nebze kazanmış oldu.
Yani açları dilenciliğe ilk kez bu parti oy kazansın diye kazanmaya başladı ve bu kesimin bu şekilde dilenciliğe alışmasına tüm toplum ve kesimleri göz yumduk!
Bir sefer avuç açan ve dilenciliği kabul edenler maalesef hep avuç açmaya ve dilenmeye başladılar, bunda onların da suçu ve kabahati yok!
Şimdi kaç seçimdir, her kesin zarar görmeye başladığı bu siyasi iktidar artık hiç kimseye ihtiyaç duymadan, işini başarı ile yürütüyor!
Sosyaller, aydınlar iş adamları ve entelektüeller, her seferinde atı alıp Üsküdar ı geçen bu partinin başarısına neden hayret ediyorsunuz?
Her seçimden sonra tıpkı 14 Mayıs seçimi gibi, neden ve nasılları, kayıp ve kaçakları, sosyal kesimleri ve yoksullar ile afetzedeleri tartışıyorsunuz!
Oysa potansiyelimiz bu yoksulumuz ve işsizimiz için umut kapısı, milli ve dini duygularımıza yeterince hitap eden, onları iyi bilen, vatandaşının günü nü kurtarmasını bilen bir siyaset!
Bundan iyisi ve bundan güzeli olmaz, devlet gitmiş, eğitimsiz kalınınmış, yoksullaşmış ve din iman gitmiş hiçbiri bu halkın umurunda değil.
Bakın milliyetçilere, hiçbiri milliyetçilik yapıyor mu? Hiç din iman ve türban, Ezan dan konuşuyorlar mı?
Gerek yok artık bunlara ihtiyaç bile yok, karınları doymuş, bu günlerinde mutluysalar, yarını düşünecek ne akıl ne de düşünce var!
Bu vatandaşı çözmek için 20 yıl geriye gidip onları tahlil etmek gerek!