Yeni yıla birkaç gün kala, yeni umutlarımız yeşermeye başladı, bu umutlarımızı destekleyen iyi gelişmeler olunca umut seviyemiz yükseldi.
Öncelikle Dolar ve döviz kurlarındaki geriye çekilme, doların 7 200 seviyelerine inmesi, Dün sabah saatlerinde S 400’lerle ilgili ABD ile varıldığı iddia edilen anlaşmalar ve teknik heyet çalışmaları…
Bu gelişmeler yalnız başına bir coşkuyu oluşturdu, bunun yeni yıl boyunca devam etmesini temenni ediyoruz, belki şu an reel ekonomide iyileşme yok, ama umut var.
Bu umut verici açıklamaların ardı arkası kesilmiyor, hem de bu haberler havuz medyası gibi uzaktan kumandalı bir basından değil, muhalif basından geliyor!
Bu yüzden umutla ve heyecanla bu gelişmeleri izliyorum, yeni yıl için, bir diğer haber ise amme alacaklarının yapılandırılması için başvuru ve ödeme sürelerinin bir ay uzatılması!
Daha bitmedi İşten çıkarma yasağı iki ay daha uzatılması, bu süre zarfında işsiz ordusuna bir sınırlama gelmesi de sevindirici…
Bankalar cephesinde bile çok büyük bir hareketlilik başladığı ve mevduat akışının başladığı, bankaların yüzde 19 a kadar mevduatlara faiz verdikleri bildirildi.
Türkiye’nin en çok ticaret yaptığı Avrupa ülkelerinden İngiltere ile serbest ticaret anlaşması yaptığı bununda gümrük vergileri ve daha ucuz mal alış satışlarına yol açacağı…
Ekonomideki bu güzel gelişmeler, bizi umutlandırırken, olumsuzlukları görmek istemiyoruz, 2020 her yönü ile çok kötü geçmesine rağmen biz 2021 için umutlarımızı taşıyoruz.
Pandemi’nin yol açtığı bu ekonomik durgunluk ve işsizlik, umudumuzu kırsa da yine de biz umutlarımızı korumamız gerekir.
Her ne kadar yumurta fiyatları uçmuş, yağ fiyatları yükselmiş ise bile, bunun geçici olduğuna inanıyorum.
Enerji hizmetlerinde yapılan zammın, elektrik faturalarına yansıtılmaması gerektiğine inanıyorum, bu aşamada devletin bir müdahalede bulunması gerekir.
Bakın MTV ve Emlak vergilerin çok büyük oranda zam yapılmadı, MTV de yüzde 9, 11, Emlak vergilerinde ise 4.55 oranında zam yapıldı.
Bu yeni yılda üretime yönelmemiz ve daha çok yerli girdilere ağırlık vermemiz gerekir, gıda ve et ihtiyacında sıkıştıkça dışa göz dikmemek…
Tarımda yerli üreticiye yönelmek ve onu korumak adına fiyat istikrarını korumaya yönelik önlemler almak lazım.
İşsizliğin önüne geçmek için, biran önce salgınla mücadele için, içeri kapanma ve özellikle hizmet sektörü olan, lokanta, kafe ve AVM’leri açmaya çalışmak…
Bu sektörlerde çalışan yüzbinlerce işsiz kalan çalışanların biran önce işine kavuşmasını sağlamak lazım.
Türkiye genelinde uygulansa dahi, Batman halkı bu salgına karşı duyarlılığını ve tedbirlerini çok güzel aldığı için, il Hıfzıssıhha kurulunun özel bazı tedbirleri gözden geçirmesi gerekir.
Bu tür ekonomik ve çalışma hayatını etkileyen kararların genel değil yerelde il Hıfzıssıhha kuruluna bırakılması gerekir.