?>

YENİ OSMANLI LALE DEVRİ!...

M. Şah Ayaz

4 yıl önce

Tam demokratik, hukuk devleti, güçler ayrılığının hakim olmasına az kala, İnsan haklarının saygılı olduğu bir devlet olmuşken…

Birden saraya kapandık, halktan uzaklaştık, zenginlerin sofrasına kuruldu ve çevremize dalkavukların hakim olmasına neden olan, saltanatı kurduk!

Saltanatın, sarayın hakim olduğu, saray kanunları ve tek kişinin verdiği kararların, halkı yoksulluğa ve yokluğa itmesi kaçınılmazdır.

Vezirler yerine, danışmanlar, sadrazamlar yerine valiler, fetva veren ulema yerine cami imamları bu görevleri üstlenirler…

Uzun süre tıpkı Kanuni gibi ülkeyi çağ atlatan ve başarıdan başarıya götüren bir liderin bu gün yani kısa süre içinde içine düştüğü çıkmazı görememesi çok üzücü!...

İşte benim devamlı okurlarımdan biri olan saygıdeğer abim, A. Vahit İçer in tarihten bir anekdot olarak gönderdiği tarihi yazısını sizlerle paylaşmak isterim.

Bu yazıyı okuduktan sonra yirmi yıl öncesini ve bugünü karşılaştırarak, tarihin tekerrür ettiğine sizde şahit olunuz!

NEME LAZIM

Kanuni Sultan Süleyman’ın kafasına takılan ve onu yoran bir soru vardı:

Çok güçlü bir duruma getirdiği Osmanlı Devleti’nin akıbetini hayâl eder, günün birinde “Osmanoğulları da inişe geçer, çökmeye yüz tutar mı?” Diye..

Bu sorunun cevabını almak için dönemin ünlü Türk alimi Yahya Efendi’ye Sadrazamını gönderir.

Sadrazam gitti, sordu ve döndü.

Kanuni; “ne dedi?” Diye sorduğunda sadrazam cevabı söyler;

“Neme lazım sultanım’’

Kanuni, “Başka bir şey söylemedi mi?”

“Hayır efendim. Bir tek cümle söyledi.”

Bu cevabı uzun bir süre düşünen Kanuni, sonunda ünlü alime mektup yazar, bunun ne anlama geldiğinin açıklanmasını ister. “Çeşitli yorumlar yapıyorum, ama doğrusu nedir, onu ancak siz söylersiniz” der.

Ve ünlü alim Yahya Efendi de bir mektup yazıp, Kanuni’ye gönderir.

(Bu mektup günümüzde Topkapı Sarayında sergilenmektedir.)

Mektup şöyle;

“Bir devlette zulüm yayılırsa, haksızlık, hukuksuzluk ve yolsuzluk sıradan bir hale gelirse, işitenler de “neme lazım” deyip uzaklaşırsa, sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yerse…

Bilenler bunu söylemeyip susarsa ve gizlerse.

Fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin feryadı göklere çıkar, bunu da taşlardan başkası işitmezse...

İşte o zaman devletin sonu görünür.

Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır. Halkın güven ve itimatı sarsılır. Asayişe itaat hissi kaybolur. Halkın umutları yok olur, böylece devletin yıkılması mukadder ve kaçınılmaz hale gelir..”

NOT: Bu mektup, 500 sene önce yazılmış ve Topkapı Sarayı’nda sergilenmektedir.

“DEVLET NASIL BİTER VE ÇÖKER"..!

YAZARIN DİĞER YAZILARI