?>

YENİ BİR BAYRAM, YİNE BİN SORUN…

M. Şah Ayaz

2 yıl önce

İnancımız gereği kutladığımız bayramlarımızdan bir diğerine girmek üzereyiz, bayram arifesinde insanlar yeni bir şeyler giyme, yeni bir şeyler yeme ve özellikle çocukları sevindirme ile ilgili harcamalar yaparlar.

Bu bayram hem Temmuz ayının sıcaklığı hem fiyatların ceplere verdiği sıcaklık ile adeta ateş yerine dönen bir ortamda kutlanacağı görülüyor.

Çarşı Pazar gezdiğimizde esnaf kalbi kırık, vatandaş boynu bükük bir şekilde dolaşıp duruyorlar, bu tablo hiç te bir bayram öncesi tabloya benzemiyor.

Esnaf aldığı malların ödemesi ni nasıl yapacağını, ay başı kirasını nasıl ödeyeceğini, evine nasıl bir bayram harçlığı götüreceğini düşünürken…

Vatandaş cebi boş, cebinde olanı ise değersiz bir miktar para ile nerede ne alacağını, evde kimi nasıl memnun ve mutlu edeceğini düşünüyor.

Daha doğrusu kimse kimseyi mutlu edemeyeceği gibi, kimse kimseyi memnun edemeyecektir bu bayramda.

Kurban bayramı, bu bayram kurbanlık adakların kesilerek, etlerinin yoksul insanlar arasında dağıtılıp, et ihtiyacı olan muhtaçlara dağıtılması, bundan aile fertlerinin de faydalanması için bir fırsat, imkan…

Kaç inançlı insan bu bayramda, bütçesini sarsmadan, imkanları dahilinde kurban kesebilecektir? Bu sorunun cevabını aşmak isterim.

Daha önce bir maaşın beşte birine bir kurbanlık koç alabilen çalışan bu bayramda maalesef tüm maaşını verse bile bir Koç alabilecek para bulamayacaktır!

Gelelim bu bayramda çocukları sevindirecek harcamalara öncelikle şeker ve fırsat fiyatlarla en ucuz marketlerde bile 300 gr çikolata 50 TL….

Bir kıyafet nerdeyse asgari ücretlinin bir maaşı kadar, ev kiraları, mutfağın temel ihtiyaçları ve diğer giderler…

Yok ben sanmıyorum, bu bayram ağız tadı ile gönül rahatlığı ile ve mutlulukla geçeceğini, bu tam bir ıstırap bayramına dönüşecektir bu bayramda, göz yaşları ve kırgınlıklar çok olacaktır!

Biz bu duruma nasıl geldik? Ancak bu nasıl geldiğin cevabını bulursak o zaman bu durumdan çıkmış olacağız, veya karanlığın sonundaki ışığa varmış olacağız.

Biz toplum olarak, iş yapmadan, kazanmanın, ter dökmeden, yemenin peşine takıldık, biz üretmeden hazıra konmaya çalıştık, biz beden ve beyinlerimizi hiç yormadan, başkasının beden ve beyin gücü üzerinde lüküs tüketmeye alıştık.

Bizler yarını değil bu günü bize sunan, küçük hesaplar peşinde koştuk ve yarınımız kararttık, çocuğumuzu düşünmedik, günümüzü kurtarmaya çalıştık.

Hak sözü zalim hükümdar karşısında söylemedik yalakalık ruhumuza işledi, hayat felsefesi haline getirdik.

Biz Kral çıplak demedik kralın bizi çırılçıplak soymasına göz yumduk! Biz bizim başımıza getirdiklerimize kul köle olduk, onların her yaptığı usulsüzlüğe kılıf bulduk.

Dini İnsanlıktan, vatanı özgürlükten üstün tuttuk, oysa biz bu duruma insanlığımızı kaybettik ve vatanımızı zelil ettik, işte ekonomik iflasa düşüşümüzün asıl nedeni!

YAZARIN DİĞER YAZILARI