Dün dünya çalışan kadınlar günü olarak tüm dünya da kutlanırken, sokaklara ve meydanlara çıkan kadınlar, Türkiye de Kadınlar Ölmesin sloganı ile meydanları inlettiler!
Türkiye de son yirmi yıl içinde yalnız kadınlar öldürülmedi, yalnız Kadınların ölümüne göz yumulmadı, onlarla birlikte çok şey öldü gitti!
Bir bakalım etrafımıza gençlik, gençlikten eser kaldı mı? Hangi o eski gençlik, hani o cıvıl, cıvıl, umut dolu, geleceğe güvenle bakan?
Erkeklikte öldü, onlardan da eser yok, zaten erkeklik kalmış olsaydı, o eski delikanlı erkekler Kadına silah çekip öldürürler miydi, o erkekleri yetiştiren kadınlara elleri kalkar parmakları tetik çeker miydi?
Bakın eskiden yaşayan o güzel sesli imamlar ve onların okuduğu ezanlar ile kıldırdıkları namazları bile öldürdüler…
Evlerdeki namahrem ilişkileri, namus ve inanç bağlarını öldürdüler, çocuklara şefkat ve kadınlara sevgi bağlarını öldürdüler!
Dışarı çıkalım ve sokaklara bakalım, komşu ilişkileri, kardeşlik ve dostluk ilişkileri, sevgiyi ve saygıyı tamamen yok ettiler…
Ticareti bitirdiler, alım satmayı yok ettiler, imalatı tamamen bitirdiler, üreterek büyümeyi bitirdiler, öldürdüler, para politikası adı altında, faiz ve tefeciliği yaşatarak, ekonomiyi bitirdiler…
Çalışma ortamını öldürdüler, insanları avanta para kazanmak için, bahis, borsa, faiz üçgenine mahkûm ettiler, herkes Bitcoin merakı ile evinde bilgisayar başında iş adamı oldu, işi öldürdüler!
Sebze ve meyveyi öldürdüler, onların canını çıkarttılar onlarda ne tat kaldı, ne zevk, ne ilaç oldu kimsenin yarasına nede yemek oldu sofralarında…
Tarımı tamamen öldürdüler, ithal buğday, ithal pirinç, ithal nohut ve ithal mercimek, bunlara mahkûm ettiler şimdide bunları bulmakta zorluk çekiyor, kıtlık yaşıyoruz…
Evleri öldürdüler, ev olarak başımızı sokacağımız doğru dürüst bir daire bırakmadılar, kentsel dönüşüm ve TOKİ rezaleti ile herkesi evsiz bıraktılar evi olanı ise milyonlarca borçlu, yani konutları da öldürdüler!
Havamızı öldürdüler, temiz hava alma özgürlüğümüzü bırakmadılar, bizi kirli hava ve oksijensiz ortamlara mahkûm ettiler, zorla maske takarak nefes almamızı engellediler!
En sonunda Korona denilen Covid 19 da öldürdüler, onunda canına kıydılar, ne güzel herkes gibi günde 200, 300 kurban vermeye başlamıştık, onunla sağ kalanlar yaşamaya alışmıştı, birden Covid’i öldürdüler, maskeleri çıkarttılar ve vaka sayısını yüzde doksan düşürdüler!
Ama hala ölü sayısı yüksek, ilk günlerde 15-30 kişi ölürken bu kadar rahat davranmıyorlardı, ama her şey gibi onu da öldürdükten sonra, ölen kalan hesabı yapmadan her şeyi serbest bıraktılar.
Yani demek ki bu iktidarın eline düşen iyi kötü her şey ölüdür, bu yüzden kimse üzülmesin, Türk lirasını öldürdüler, araç gereçleri öldürdüler ve kalan sağları da yakında öldürecekler ki bu ülkeyi rahat yönetebilsinler, çünkü muhalefeti de yıllar önce öldürmüşlerdi!
Ölüler ülkesinde Kadınlar ölmüş çok mu?
Bu topluma ve bu ülkeye topyekûn İstanbul sözleşmesi lazım!