Türkiye siyasi hayatında olanlara bakıldığında her biri diğerinden daha çok welat parez (yurtsever )olduğunu iddia eder. Tabi burada herkesin yurtseverlik değer yargısı ve çıtası ya da sembolleri farklı olmaktadır.
Her farklı siyasi yelpazedeki insanların bu farklı değer yargıları içinde yurt sever olmalarını kendilerine göre değerlendirip diğerlerini ise hainlik ya da başka şeyler ile itham etmeleri çok gariptir. Temel gayesi insanın refah ve mutluluğu için hizmet etme yeri olarak görülen siyasette, maalesef çok az siyasetçi bu idealle hareket edip daha çok kendi istikballeri uğruna mücadele verdiklerini görmekteyiz. Bu nasıl halk sevdalısı olmaksa ise yıllardan beri tanınan ve belli yerlerde konum elde etmiş insanların şimdiye kadar herhangi bir varlık göstermedikleri halde birçok vaatlerde bulunabiliyorlar.
Aslında Türkiye’de ki mevcut siyasi partiler yasası ile seçime girip seçilen insanların ne kadar özgür olamadıklarını görüyoruz. Bu kadar özgürlüğü sınırlanmış insanları seçip onlardan cesur hareket etmelerini beklemek ve onların gerçekten de ciddi anlamda memleketlerine hizmet edebileceklerine inanmak çok saflık olur kanaatindeyim.
Özellikle mevcut günümüz siyasi hayatına bakıldığında tüm tarafların eleştiriyi kabul edecek anlayış ve cesarete sahip olduklarını söyleyemeyiz. Herkes kendi tarafının pohpohlanmasını ve kendilerine şakşakçılık yapılmasını istemektedir. İnsanların daima güçlü olanın tarafında olmayı seçtikleri bir dönemde, yapılan bazı yanlışları söylemek, söyleyebilmek ne kadar mantıklı olur acaba?
Bunu Batman özelinde değerlendirdiğimizde, BATMAN’lı siyasetçilerin ve bürokratların memleketlerine gerçekten de yeteri kadar hizmet edip başarılı olduklarını söylemek mümkün müdür? Ben bunu hiç ayrım yapmadan bütün yelpazedeki siyasetçiler için söylüyorum. Şahsen bu konuda başarılı olduklarını söyleyemem.
Bence welat parez (yurtsever) insan demek; başta fedakar ve fedai ruhlu olmak demektir. Yani kendini değil daha çok toplumu ve toplumdaki var olan düzensizlikler ile mücadeleye kendini adamış olmalıdır. Daima hakkın ve mazlumların yanında yer alabilmektir. Yanlışa yanlış, doğruya doğru deme cesaretini gösterebilmektir. Elde ettiği konumu şahsi istikbali için değil bütün toplumun faydası için kullanmalıdır. Toplumun değer verdiği bazı değer yargıları (din, milliyet, kültür vb. gibi) üzerinden hareket ederek sonuca ulaştığında ise bu değer yargılara bağlı kalabilmelidir. En başta insanların ekonomik refahını yükseltmeye çalışmalı, bunun için çözümler ve projeler üretmelidir. Var olan ekonomik değerlere sahip çıkılmalı ve onların desteklenmesini sağlamalıdır. İdarecisi oldukları şehirlerde, insanlar için güzel değerler bırakmalılardır. Tabi bu listeyi daha da uzatmak mümkündür.
Evet şimdi hep birlikte soralım… Şimdiye kadar BATMAN’nın siyasi ve bürokratik hayatına girmiş kaç tane insan, yukarda sıraladığım anlayışta olmuştur. Elbette ki burada tamamı ile genelleme yaparak geçmişten günümüze hepsi de öyle idi demek haksızlık olacaktır. Az da olsa bazı bürokrat ve siyasetçilerimiz, Batman için bir şeyler yapmış ve yapmaya gayret etmişlerdir. Bunu toplum zaten bilmekte ve kendi içinde değerlendirmektedir.
Üzücü olan şey ise birçok insanın kendi yelpazesindeki siyasi hareketlerin yanlışlarını gördükleri halde buna ses çıkarmayıp hala fanatik bir ruhla savunuyor olmalarıdır. Elbette ki insanlar yanlış yapabilir. Ancak yıllardan beri var olan yanlışların hala çözülmemiş olduğunu görmek, buna rağmen bu yanlışları çözeceklerini beklemek ve canla başla savunmak bana çok mantıklı gelmiyor.
Kısacası yurt severlik; sözle değil, icraatla, güzel ve kalıcı değerler bırakıp kendini topluma kanıtlamış olmak demektir. Sizce yanılıyor muyum?