Allah kendisine yönelik yapılan ibadetlerden, namazı zengin fakir, güçlü güçsüz, can damarda olduğu sürece akıl olduğu sürece farz kılınan namazın dışında iki ibadet daha farz kılınmıştır.
Birincisi oruç, ikincisi ise hac; Bu iki ibadet ise yalnız bir er farklı sınıfa aittir, oruç sağlığı yerinde olan ve gücü yeten inanmış insanlara farz olduğu açıklanıyor.
Yani bazı, cahil inançlı kişilerin yaptığı gibi, hasta ve aç kalması bedenine vücuduna zararlı olan kişinin oruç tutması gibi oruç tutulmaz.
Bir diğer ibadet ise hac oda malı olan ve seyahat etmekte hiçbir engeli olmayan için farz kılınmıştır, namaz ferdi bir Allah a yöneliş olduğu gibi toplu olan bir ibadet olabilir.
Ancak Oruç tamamen ferdi bir ibadet ve bedenin arındırılması, vücudun günün belli saatinde dinlendirilmesi, açlık hissinin tattırılması amacıyla yapılan bir ibadet.
Namazın fetvası ve ama sı olmaz, vaktinde kılınması gereken, Allah a kulluk görevini şahsın huşu içinde yerine getirmesi gereken bir ibadet.
Hac zengin inançlı ve sağlıklı kişilerin yapacağı bir ibadet olup, sosyal ve siyasal bir ibadettir. Oruç ise hem sosyal, hem de manevi bir ibadet olup kişi ile toplum arasında denge sağlamaya yönelik olup, yoksul ile zengin in eşit seviyeye indirgenerek, yoksulluğu ve açlığı zengine tattırmak amacıyla yapılan bir ibadet.
Oruc un fazileti ve önemi ile ilgili yapılan dini içerikli açıklamalarda ise: Ramazan ayında oruç tutmak, İslam dininin esaslarından ve Müslümanların yerine getirmekle yükümlü oldukları beş ibadetten biridir. İslam, iman ve ihlas kavramlarının tanımlarının yapıldığı Cibril hadisine göre İslam beş temel esas üzerine kuruludur. Bunlar: "Allah'tan başka ilah olmadığı ve Hz. Muhammed'in (sav) O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve oruç tutmaktır."
Cebrail aleyhisselâmın Peygamber Efendimizin de aralarında bulunduğu sahabelerin yanına insan suretiyle gelip iman, ihlas gibi bazı soruları Resulullah'a sorarak cevabını alması hadisesine denir.
????Allah-u Teâla Kur'an-ı Kerim'i Ramazan ayında indirmeye başlamıştır.
➡ Ramazan ayını bu denli önemli ve özel kılan en büyük sebep, içinde Kur'an'ın indirilişini barındırıyor olmasından ileri gelir. Bakara suresinin 185. ayetinde de bu olay teyit edilir:
O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur'an'ın indirildiği Ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu göstermesinden ötürü Allah'ı tazimle anmanız için ve şükredesiniz diye (uygun hükümler gönderiyor)."
Diyanet İşleri Bakanlığı'nın hazırlamış olduğu Kur'an Yolu Tefsiri'ne göre ayette geçen "Ramazan ayında Kur'an'ın indirilmesi"nden maksat onun tamamının değil ilk âyetlerinin indirilmesidir. Bakara suresinin başında olduğu gibi birçok âyette, Mushaf'ın bir parçasına da kitap ve Kur'an denilmiştir. Yüce Mevlâ, Müslümanlara oruç ibadetini farz kılmayı murat edince bunun zamanının da ona uygun ve lâyık bir vakit olmasını istemiş, bütün insanlığa son rehber ve irşad aracı kıldığı kitabını vahyetmeye başladığı ayı oruç zamanı olarak seçmiştir.
????Bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi, Ramazan ayı içerisinde bulunmaktadır. Ebu Hureyre'den nakledilen ve Buhari'de yer alan bir hadise göre Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim Kadir ve gecesini imanla geçirir ve karşılığını Allah'tan beklerse o kimsenin geçmiş günahları affolunur. Aynı şekilde kim Ramazan orucunu imanla tutar ve karşılığını Allah'tan beklerse o kimsenin geçmiş günahları affolunur."
Ramazan ayında, müminler büyük bir irade örneği gösterip yanlış hareketlerden kaçındıkları için bu ayda yapılan ibadetlerin ve tutulan oruçların ecir ve mükâfatı, Allah-u Teâla tarafından kat kat verilir. Buhari ve Müslim'de ortak olarak geçen bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır:
"Oruç bir kalkandır. Oruçlu kişi kötü (kem) söz söylemesin. Cahillik (olarak nitelendirilebilecek şeyleri) yapmasın. Kendisiyle itişmek ve dalaşmak isteyene iki defa "Ben oruçluyum." desin (ve ona uymasın). Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki; oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoştur. (Ağzı kokan şu kul) yemesini, içmesini ve şehvetini, benim için terk ediyor. Oruç benim içindir. O orucun ecrini ben vereceğim. Hâlbuki başka ibadetlerin hepsi on misliyle ödenmektedir”