Bir de gruplar, çeteler kendilerine yakın isimleri her boş makama dayatmaya başladılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eline kılıcı alıp ot biçer gibi insan kellesini biçmesi gerekiyor. Evet, acımasızca, merhametsizce bunu yapması gerekiyor. Eğer bu cesareti de gösterebilirse, dışarıda kalanlar, boynu koparılanlar arıza çıkaramayacaktır.
Millet, cesareti ve samimiyeti görünce, arıza çıkaranlara yüz vermeyecek, Erdoğan’ın arkasında yine çok güçlü duracaktır. Aksi? Aksini düşünmek bile istemeyiz.
Yeni Şafak gazetesinde makale yazan Aydın Ünal 5 Nisan günkü yazısını bir bölümünde mahalli seçimlerin kaybedilmesinde partili birçok vekil veya taraftarın görevlerini yapmadığını belirterek İktidara söz konusu kişilerin kılıçla ot biçer gibi kelle kesmesini tavsiye ediyor. Böylesi bir uygulama ile yolunu şaşıran partililerin hizaya geleceğini belirtiyor.
Ünal bu öneride bulunurken muhalif partilerindeki baskı ve dışlama konusundaki açıklamalarında beis görmüyor. Muhalefet partilerinin vekilleri ve belediye başkanlarını kılıçla terbiye etmedikleri bilindiği yalan ve mesnetsiz idealar ile bunların yaşandığını ima etmeye çalışılmaktadır.
Ancak iftira yalan haberi paylaşılarak muhalif partilerin seçimlerde oy almamaları için benzeri müdahaleleri gelenek haline getirmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ittifak yapan YRP’nin mahalli seçimlerde AKP ye karşı tavır değişikliği, seçim sonrasında artan baskıya dönüşecektir.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt, SMA hastası çocuklar için fitre, zekât ve fidye verilmeyeceğini söyledi. Bozkurt, "Zekât, fitre, fidye özel bir ibadettir. Ödeneceği yerler, ödeme biçimi özeldir. Buralar için zekât, fitre, fidye ödenemez" ifadelerini kullandı.
Bunun manası hastaların babalarını çalışıyor olması mıdır: Yoksa daha elzem meseller var da onlara mı aktarılması gerekiyor. Fetva makamı buna karar verirken hastaların çoğunun çocuklar olduğunu göremiyorlar mı? Fetva verilirken hangi kriterler ölçü kabul ediliyor?
Çocukların annelerinin stant açarak para istemeleri bile izne tabi. Buna rağmen pahalı olan tedavi ve ilaçları ödeyemeyen ailelere yardım edilebilir demesi gereken diyanet personeli tam tersini söyleyerek fitre ve zekatlarını vermek isteyen vatandaşların bazılarının vazgeçmesine sebep olabiliyor.
Ülkede inançların belirli bir kurum tarafından belirlenmesi isteniyorsa günün şartlarının baz alınması şarttır. Ülkede birçok olumlu davranış ve ahlak tutum bitti veya bitirilmek isteniyor.
Şahı veya kişiler kim olursa olsun, hangi makamda bulunursa bulunsun, empatiyi asla hayatından çıkarmaması gerekir. O zatın çocukları o durumda olsa, böyle bir açıklamayı yapar mıydı?