Ülkemiz dış borç stoku, cari açık sarmalı, döviz kıtlığı ve maalesef yatırım yapılmayan, yani gerçek yatırımcı sermayenin gelmediği ülke.
Son ekonomik programlar ve planlar maalesef tefecinin sıcak parası üzerinde para politikası ile bu borç sarmalını çevirme operasyonu.
İktisat dilinde karry trade olarak isim verilen bu sıcak parayı ünlü ekonomist Memduh Bayraktaroğlu, daldaki ürkek kuşlara benzetiyor!
Bu para yatırım amaçlı veya gerçek ekonomiye katkısı olmayan her an, bir ses veya bir rüzgârda uçup gidecek sermaye demektedir.
Bu sermaye çeşitli ülkelerden toplanan ve ince bir hesap üzerinde tutunan bir sermaye, yüksek faiz ve sabit kur ortamını tercih eden bu sermaye, küçük bir tehlike his ettiğinde kaçan sermaye.
Nitekim geçen hafta Japon piyasasının çökmesi ile ve tüm dünyayı etkileyen borsaların sarsıntısı sonucu birçok sermaye sahibi hızla çıktı bile!
Bozuk olan ekonomik yapımızın başına para politikalarının adamı, dünya tefecilerinin çıkarını sağlayan biri olan Mehmet Şimşek in getirilmesi, felaketin en büyük nedeni olacaktır.
Bu kurulan finans girdabından çıkışın bir tek yolu vardır, hemen devalüasyon yaptırmak ve dövizi serbest bırakarak, bu finansçılara ters köşe yaptırmak olacaktır.
Vur kaç amacı ile geldikleri ülkemizden enselerini kaşıyarak ve bu işe sebep olanı ise büyük bir suçla suçlayarak çıkışın en karlı yolu.
Aksi halde içeride kalan birkaç kuruş yerli olduğu tahmin edilen bu sıcak paracılar, bizim cebimizden ellerini çıkarmayacak ve boğazımıza kadar kemirecekler!
İflas etmiş bir şirketin başına getirilen Şimşek, dört taraftan kredi bulmak için çabalarken, bunun maliyetini hiç hesaplamaz!
Batacak olan şirkette önce o kaçacak ve önce gemiyi o terk edecektir, İngiliz vatandaşı ve İngiliz sermayesinin koruması olan birine göre vergi salmak, ücret kısmak ve enflasyonu körüklemek umurunda değil.
Her gün vatandaşa farklı vergiler verdirirken, onları her saniye denetlerken, sarayın ballı iş adamları ve müteahhitleri ne hiçbir vergi yok!
Vergi de adaleti tabana yaymakta bulan, sayın paracı maliye bakanı, esas para babalarının ve büyük sermaye sahiplerinin yanına bile yanaşamıyor!
Bu ekonominin tabanın baskısı ile düzeleceği veya yoksul ve kimsesizlerin cebine elini koyarak düzeltmesinin imkanı yok.
Bu hazır ve oynak, çekinden ve ürkek sermaye az bir rüzgâr veya küçük bir gürültü, hatta köpek havlaması ile bile kaçıp uçacağı açıktır.
Bir an önce yapısal ekonomik düzenlemelere ihtiyaç vardır, bunun için yatırımcı ve kalıcı sermayenin gelip yatırım yapması gerekir!
Bu gerçek yatırımcı sermaye ise, öncelikle hukuk ve güvenlik sisteminin güvenilir olmasını beklemektedir.