Dünya Nobel Ekonomi ödülünü alan ekonomist Daron Acemoğlu, ülkelerin itibarının ekonomik koşullarda etkisini anlatan kitabı ödül aldı.
Ermeni asıllı olan Daron, Türkiye de yetişmiş ve son olarak Amerika ya yerleşerek, o ülkede çalışmalarını sürdüren bir akademisyen.
Ödül aldığı konu ise; Dr. James A. Robinson'la birlikte “kurumların nasıl oluştuğu ve refah üzerindeki etkileri” konusundaki çalışmalarından dolayı ödülün sahibi oldu. Acemoğlu, Johnson ve Robinson'un çalışmaları, uzun vadede ülkelerin ekonomik refahını neyin etkilediği konusunda yenilikçi araştırmalara katkıda bulunuyor”
Kendisinin öz geçmişi hakkında ise “Kamer Daron Acemoğlu, Türk-Amerikalı ekonomist ve akademisyendir. 1993'ten beri Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde ders vermektedir ve halen Elizabeth ve James Killian Ekonomi Profesörüdür. 2019'da MIT'de Enstitü Profesörü seçildi. 2005'te John Bates Clark Madalyası, 2024'te Nobel Ekonomi Ödülü aldı”
Daron her ne kadar Türk olduğu geçiyorsa da maalesef bu ülkede yaşamış ve ezilen diğer ulusların çocuğu gibi hep kendisini dışlanmış olarak gören biri…
Hatta Türkiye de üniversitede okurken, bir hocası onu yanına çağırmış ve Daron isminin tuhaf olduğunu bir Türk e yakışmadığını söyleyince o da ben Türk değilim Ermeni yim demiş, hoca ona olsun demiş, bundan sonra adın Süleyman olsun demiş.
Bu şekilde yaşadığı ülkede eğitimini bitirdikten sonra Amerika ya yerleşmiştir. Yazdığı kitapların birinde ise, “Ulusların düşüşü adlı kitapta” kurumların itibarından ve demokrasiden dolayı ülkeler düşmeye mahkum demiştir.
Bu gün ülkemizde maalesef hiçbir kurumun güven ve itibarı kalmamıştır, bakın özellikle hukuk ve yargı dalında itibar kaymeden adaletin peşinden gelen.
Eğitim kurumlarının tamamen imamlaştırıldığı bir sistemde eğitimsiz ve itibarsız yetişen öğrencilerin kurduğu sistemde oluşanlar…
Ekonomik alanda yaşananlar ve onun sonuçları, sözde ekonomi paketini çıkaran bir maliye bakanının paketi iptal ediliyor onun bile haberi olmuyor, devlet israf içinde, ama millete ha bire kemer sıkın ve tasarruf yapın deniliyor!
Güvenliğimizi sağlayan güvenlik güçleri, sınırda insan kaçakçılığı, içerde ise çete ve zahir kaçakçılığı yapmaktalar!
Tüm zararlı alışkanlıklar ve ahlak bozucu yaşam tarzına ön ayak olan bir güvenlik sisteminde, yoksulu ezen ve zenginin emrinde olan güvenlik!
Kadınları ve Kız çocuklarını saymayan ve onlara karşı her türlü zafiyeti gösteren bir sistemde kendini güvende his etmeyen çocukların ülkesinde kalkınma olur mu hiç?
İşte ülkeler bu temel yapılarını kayıp edip insanlarına güven vermedikleri zaman maalesef çökmeye ve ekonomik iflasa doğru giderler, bunu dünyanın Nobel ödüllü ekonomistleri dile getiriyor!