Hafta sonunda Siirt ilinde Mali Müşavir meslektaşlarım ile bir raya gelmek için bir ziyaret gerçekleştirdik.
Batmanlı meslektaşlar ile Siirtli meslektaşlar bir araya geldi bir sonbahar gününün ılık ve serin havasında.
Batman da hiç tanımadığımız ilk defa yanlışlıkla girdiğimiz çorbacıda hafif mide bozuntusu dışında pek yaramaz bir durumla karşılaşmadık doğrusu.
Siirt ili Türkiye de yapılan bir istatistiğe göre, Türkiye’nin mutlu 10 ili arasında sayıldığını daha sonra anladım, evet gerçekten mutlu insanların yaşadığı bir il.
Geçim sıkıntısı, aşırı enflasyonun olmadığı yemeklerin daha çok ucuz olduğu, Çayın bile Türkiye şartlarında en ucuz olduğu bir il, kahvelerde 3 lira olan Çay, Cafe ve Çay bahçelerinde ise 5 TL olduğunu söylemek isterim.
Hele bir de Öğle saatlerinde ve birde çok açıkmış iseniz mutlaka bir büryancıya girin, yüz gram etin 100 TL’ye satıldığı bu yerlerde iyece doyabilirsiniz.
Bu mutlu şehir de sabahın ilk saatlerinde ve özellikle Cumartesi olması hesabı ile şehrin iş yeri ve diğer alışveriş merkezleri henüz açılmamıştı.
Öğle saatlerinde ise mutlu insanların yaşadığı bu şehirde, kısa bir gezinti, bir öğle yemeği ve inanıyor iseniz öğle namazı için camilerin kapısı ardına kadar açık!
Evet, bu şehrin bir hafta sonu gözlemlerim ve araştırmalarım bu şekilde, bir de öğleye doğru bu mutlu şehrin insanları ile röportaj yapamaya çalışan iki gencin çabaları![Mh1]
Kanal 56 TV adına röportaj yapmaya çalışan gençlere yaklaştıkça gözlerinin içi parlıyordu, uzun süre kimse ile söyleşi yapamamışlardı.
Önce mikrofonu yanımdaki arkadaşa uzattılar, arkadaşım ise beni işaret edip mikrofonun bana doğru çevrilmesini sağladı.
Önce bakım dedim hangi kanal diye bakım Siirt in yerli kanal ve çok tatlı şirin gençler, buyurun dedim ve soru sormalarına müsaade ettim.
Bana sordukları ilk soru, Türkiye dışında hangi ülkede yaşamak istersiniz?
Oldu ve benim cevabımı beklediler.
Ben ise, sadece ve sadece bu ülkede bu coğrafya da ve bu memlekette yaşamak isterim dedim. Biraz tuhaf olsalar de ikinci soruyu yöneltmek zorunda kaldılar!
İkinci soruları ise neden bu ülkede, bu coğrafya da ve bu topraklarda? Oldu.
Ben yaşanan yerin yaşadığın yer değil, insanlarının sana yakın olması onları sevmen ve onlarla beraber olmadır.
İnsanlar kendi çevreleri, insani ilişkileri ve arkadaş gurupları ile içinde oldukları olumsuz veya olumlu her ne şekilde olursa olsun, yeter ki sevdiği insan topluluğu içinde olsun!
İnsanoğlu insanlarla çevresini güzelleştirir ve sevimli hale getirir, eğer çevrenizde en azında dedikodu yapacak kimse yoksa demek sen en büyük cennete olsan daha sana hiç mutluluk vermez.
Bu yüzden doğa, çevre, fiziki koşular, mevsimsel olumlu yanlardan daha çok anlaşıp konuştuğun güzel insanların olduğu ortam güzel ortamdır!