Camileri ele geçiren devletin tamamını ele geçirir, bu yüzden dini ön plana alan bir toplum için, her Cuma cami de toplanan bir topluluk için en önemlisi dini jargonlardır.
Bunları çözemeyen, bu şifreleri bilmeyenlerin Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkışması, onun iflası anlamına gelir!
Öncelikle insanların kutsallarını iyi çözmek ve ona göre kapılarına gitmek lazım, her ne kadar bende sizdenim, bende size hizmet edeceğim ben daha liyakatliyim, daha fazla işinizi kolaylaştırır ve size hizmet ederim deseniz de…
İnsanlar sizin inandırıcı olmanız için, sizi gözleri ile görmeleri gerekir, yani sizin kendi mahallelerinden biri olmanızı isterler!
Doğrular, gerçekler, ilim ve bilim cahiller için referans olmaz, onlar için gözlerinin gördüğü ve alışkanlıkları önemli!
Cahil toplum oluşturmak, bu cahillere inanç olarak istediğini yüklemek ve onların başına birer çoban yerleştirmek ile onları istediğin yere sürmeni kolaylaştırır!
Örneğin, çobanların ellerine verilen kaval misali koyunları gitmek için, nasıl çaldığı değil çıkardığı ses yeterlidir!
Buna çok güzel örnek ise camilere toplanan sürülerin başına bırakılan, diyanet kumandalı sözde imamların çaldığı kaval gibi!
Kimse ne dediğine değil, çıkardığı sese göre kendisini yönlendiriyor, nasıl Cuma namazı ve hutbeye değil, orda olmaya önem veren bu gün ki sürüler gibi.
Bu topluma yön vermek çok güzel işte sizlere beslendikleri memba ve aldıkları yönlendirmeler ile bu sürüyü bir daha bu sesin arkasından çevirmek çok zor, ancak bu taktikleri kullanarak veya sürüyü dağıtarak mümkün olur!
“Bu bölümdeki bir ayet ve on bir hadis-i şeriften Allaha, Rasûlüne ve Müslüman olan idarecilere itaat edilmesi gerektiğini, günah işlemesi emredilmediği sürece Müslüman idarecilere itaatin gerektiğini ve bu itaatin gücümüz yettiği kadar olacağını siyasi otoritesini kabul edip elini sıktığımız Müslüman idareciye sebepsiz yere itaatsizlik edersek Allah’ın huzuruna tutunacağımız bir delil bulunmaksızın çıkacağımızı Müslümanların Müslüman olan devlet başkanlarına bağlılık sözü vermeden ölen kimselerin cahiliye devrinde ölmüş gibi muamele göreceğini, İslam cemaatinden ayrılarak ölen kimsenin de yine cahiliye döneminde ölmüş gibi muamele göreceğini, ırkı ve şekli ne olursa olsun tayin olunan Müslüman yöneticiye itaatin gerektiğini, İslam devletinin devamı için her durumda itaatin devam edeceğini, İslami yönetimde birden fazla idareci ortaya çıkarsa ikincisinin başının vurulacağını, idareci idarecilikten, idare edilenlerin de kendilerinden sorumlu olduğunu, Müslüman idarecilere karşı hakkımız gasp edilirse hakkımızı Allah’tan isteyeceğimizi Müslüman devlet başkanına itaat edenin peygambere itaat etmiş gibi olacağını peygambere itaat edenin de Allah’a itaat etmiş gibi olacağını müslüman devlet başkanından hoşa gitmeyen bir şey görenin sabretmesi gerektiğini kim de devlet başkanına ihanet ederse Allah’ın onun cezasını vereceğini, öğreneceğiz.”
İşte bu hadislerle büyütülen ve yetiştirilen bir topluluk, bu kavalı çalan çobanın peşinden ayrılıp dağılması mümkün mü?
Bunun için ne yapılması gerekir bu da toplum mühendisliğinin işi, bunu kendine görev bilenlerin bunu iyi tahlil etmesi gerekir.