Millet olarak, kime sorarsanız sorun, mutlaka ama mutlaka torpilin çok kötü olduğunu ,herkesin kendi hakkı ile bir yere gelmesi gerektiğini söyler.Aslında, Türkiye gibi nüfusu genç ve işsiz olan toplumlarda ,insanların hak ettikleri yerlere gelebilmeleri için bazı kural ve sistemlerin konulması kaçınılmaz olmaktadır. Türkiye’de bölgeler arası ekonomik ,sosyal gelişmişlik farkının yanında aynı zamanda eğitim alanında da çok büyük adaletsizliklerin olduğu bir gerçektir. Bölgeler arasını bir kenara bırakalım, aynı il veya ilçede bile aynı derecede olan okullar arasında çok büyük dengesizlikler olabilmektedir.Bu eşitsizliğin büyük kaynağı mevcut fiziki yapıdan ziyade, orada eğitim veren kadronun niteliğinin son derecede belirleyici olduğu çok açık bir gerçektir.Çünkü aynı okula tayin olan idareciler arasında meydana çıkan eğitim ve disiplin farkı her zaman gözle görülür bir nitelikte olmuştur.İdareci ve eğitim kadrosunun değişmesi ile daha önce herhangi bir başarı gösterememiş okulların zamanla nasıl düzeldiği ve başarılı hale geldiğine ,sanırım hemen herkes bir şekilde şahit olmuştur.
Şimdi ,okulların açılması ile birlikte lise ve üniversite sınavlarına girecek olan öğrenciler mevcut yürürlükteki mevzuat kapsamında hazırlıklarını yapmış, buna göre okul ve eğiticiler sisteme adapte olmuş, açılmış olan bir sürü kurs, etüd merkezi buna göre kadrolarını kurmuş, kaynaklar mevcut sınav sistemine göre düzenlenmişken,tüm bunların bir çırpıda havada kalması, gerçektende öğrencilerde bir boşluğun oluşmasına , morallerin bozulmasına neden olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.Çünkü,her iki sınava hazırlanan iki öğrencimde gördüğüm durum bunu ifade etmektedir.Çocukların moralleri bozulmuş var olan belirsizliğin getirdiği ortam ile çalışmaya konsantre olamadıklarını görmekteyim.Nasıl bir sistem ile hangi türde sorular ile karşılaşacakları yönündeki soru işaretleri buna sebep olmaktadır.
Sınavlar olmayacak ise, bu kadar genç nüfusu olan ülke ,hangi öğrenciyi hangi okula veya üniversiteyi bitirmiş olan genci nasıl ve ne şekilde istihdam edecektir.Sınav olmadan, yapılacak yerleştirmeler ile ilgili olarak hangi beşeri sistemde olursa olsun mutlaka ama mutlaka işin içine şaibe gireceği inancı çok yüksektir.Her dönemde yapılan mülakatlarda, torpil ve adam kayırmacılığın olmadığını kim iddia edebilir ki?Bu tür hadiseler toplumsal vicdanı çok büyük derecede zedelendirdiği ve toplumsal çürümeye sebebiyet verdiği tartışılmaz bir gerçektir. Bence sınavlar mutlaka olmalı ve kim ne kadar puan alabiliyor ise ona göre okullara veya devlet kadrolarına yerleştirilmeleri sağlanmalıdır.Devlete yerleştirmelerde mülakat uygulaması kesinlikle kaldırılmalıdır.Şayet, devletin milli güvenliği için mülakatlar yapılıyor ise ,işe yerleştirmelerden önce güvenlik soruşturmaları yapılmalı ve güvenlik soruşturması olumlu olanlar mülakata tabi tutulmadan puanlarına göre yerleştirmeleri yapılmalıdır.Bu şekilde zaten sicili bozuk olanlar önceden elenmiş olacaklardır. Devlet, öncelikle eğitim alanında herkese eşit fırsat sağlayacak,şaibelere mahal vermeyecek , en acil ve hızlı bir şekilde uygulayacağı sınav sistemini açıklaması gerekmektedir.Çocuklarımız sınav stresi yaşamasın derken ,aslında çocukların daha çok stresli olduğunu kendi çocuklarımdan rahatlıkla örnek verebilirim.Bu belirsizliğin en acil bir şekilde ortadan kaldırılması gerekmekte olduğuna inanıyorum.
Şu anda eğitim konusunda ,toplumun kafasının çok karışık olduğu ve bir an önce hangi sistem uygulanacak ise ana hatlarının bir an önce belirlenmesi gerektiği inancının hakim olduğu bir gerçektir.Aslında sistem değişikliğinin okullar başlamadan önce yaz tatilinde yapılması daha uygun olduğu fikriyatı toplum vicdanında hakimdir. Mevlam ,Görelim Neyler Neylerse Güzel Eyler …Hep birlikte görüp bakacağız… Neyse ,NE OLA, HAYR OLA..