?>

TEK SEÇENEK TEMENNİ ETMEK...

RAMAZAN PİLATİN

12 ay önce

Fenerbahçe ve Galatasaray takımları arasında süper kupa maçının Riyad'ta oynanması planlanmıştı.

Suudi Arabistan'ın Galatasaray-Fenerbahçe Süper Kupa finalinde Yurtta Sulh Cihanda Sulh pankartı ve Atatürk tişörtlerine izin vermemesi nedeniyle mücadele iptal edildi. Bu durumun yaşanması ile ilgili kasıt olduğu şüphesindeyim.

Böylesi bir karşılaşma için yapılması planlanan etkinlikler maçın yapılacağı ülkenin yetkilileri ile detaylı olarak görüşülmeliydi. Bu olumsuzlukta mahalli seçimlerde işlenerek oya dönüştürülmeye çalışılacak.  Bu mevzu kazan, kazan politikası için bulunmaz fırsat.

Sahi asgari ücrete verilen düşük zam konusu mutlu bir sonla mı bitti?

Bir taş ile iki kuş taktiği uygulanıyor.

Allah verdikçe veriyor. Sözleri boşuna söylenmemişti. Birkaç gün önce Kuzey Irak'ta üs bölgesinde yaşanan saldırı sonrasında 12 askerin şehit olması.

İki gün önce Kuzey Marmara otoyolunda meydana gelen zincirleme kazada 10 vatandaş hayatına kaybederken 7 si ağır 61 vatandaşımız yaralanmıştı. Kazanın sebebinin kaza bölgesinin yoğun sisli olduğu açıklanmıştı.

Kazadaki vahim görüntü insanı dehşete düşürüyor. Otobüsün çarptığı bir otomobil otobüsün ön kısmından içeri girmiş olduğu ekranlara yansımıştı.

Sisli havada meydana gelen kazada görüş mesafesinin az olması aşırı sürat yapılması için uygun değildir.

Bir otomobilin tıra arkadan çarpması Otomobil sürücüsünün sisli havada süratli olması sebebiyle son anda fark ettiği ve aracı kontrol edemediğine işaret ediyor.

Ülkede yaşanan gündemlerin çok çabuk değişmesi…

İktidarın aldığı bazı karar veya uygulamaların perdelemesi için tartışılmaz bir gerçektir. Bu iki önemli olaydan sonra yaşanan süper kupa sorunu buna örnek gösterilebilir. Ülkede kaç kurum emeklisi var tahmin etmek güç.

Bağ kur, Memur emeklilere, Emekli sandığı, Dul ve yetim, Banka emeklileri, Silahlı kuvvetler emeklileri ve Emniyet personeli emeklileri.

Tümünün Sosyal güvenlik kurumu bünyesinde toplanması yaşanan olağan üstü farklarının da yaşandığına görmemize neden oluyor. Yaşlılık aylığı alanların bu şartlarda nasıl yaşadıkları asla sorgulanmadı.

Şu anda asgari ücret alan çalışanların açlık sınırının altında yaşamlarını sürdürdüklerini iktidar kabul etmemektedir. Bütün bakanlar istisnasız biz emeklilerimizi, memurlarımızı ve asgari ücrete ile çalışanları enflasyona ezdirmedik tekerlemesini yaparak iktidarın başarılı olduğunu belirtiyorlar.

Gerçek bu mudur?

Ekonomik sorun yaşamayan insanların ben geçinemiyorum demesi mümkün değildir.

Aldıkları ücret ile ailedeki birey sayısının masrafları ve zorunlu giderler hesaplandığı anda gerçekler ortaya çıkar.

TÜİK’in belirli ürünlerin fiyatları üzerinden yıllık enflasyonu hesaplaması ile hissedilen enflasyon oranı arasında dağlar kadar fark olduğunu görmezden geliyor. Bu mantık görmesem yoktur mantığına hizmet etmektedir.

Bu durumdan sadece çalışan emekli ve memurlar mustarip değiller.

Üniversite imtihanına girerek bir bölümü kazanan öğrencilerin durumu daha vahim. Bazı öğrenciler çalışıp okul okumaya denerken öğrenimin dondurarak süre kazanmaya çalışanlar da az sayıda değiller.

Ekonomik sorun yaşayarak çözüm bulamayan birçok yüksek öğretim öğrencesi bu sıkıntıdan kurtulmak için intiharı tercih etmektedir.

Yeterli geliri olmayan ailelerin çocukları ise öğretimlerini sonlandırmak zorunda kalmaktadırlar.

5 yılda 685 bin üniversite öğrencisi kayıt sildirmiş

CHP'li Ersever, barınma krizinin, yüz binlerce öğrencinin örgün eğitim hayatını sonlandırdığını söyledi. Bu rakam oldukça fazla. Bu manzara ülkedeki sorunların ağırlığına işaret ediyor.

Umulur ki; Yakın zamanda bu sorun çözülerek milletin yaşadığı sorunlar son bulur.

Yakın zamanda olmayacağını bildiğimiz halde temenni etmekten başka seçeneğimiz olmadığı için bununla yetinmek zorunda kalıyoruz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI