?>

TASARRUF HEM DE NASIL BİR TASARRUF…

M. Şah Ayaz

3 yıl önce

Ekonomik, siyasi ve sosyal bir krizin içinden geçiyoruz, bu kriz tüm zamanların en büyük krizi, bu krizin dış mihraklı olduğunu siyasiler söylemekten imtina ediyorlar, oysa bu global bir kriz…

Sadece kıtlık yokluk ve yoksullukla tarif edilmeyecek kadar şiddetli ve farklı bir kriz, bu krizin çözümü, ne halkta ne de siyasilerde olur…

Bu kriz tamamen dünya hakimi güçlerin insan mühendisliği projelerinden çıkan ve tüm dünya da uygulanan bir kriz…

Bu krizin liberal ekonomi modeli ile ortaya atılan modelin sonuçlarının yansıması ile insan odaklı olmaktan çok, sermaye odaklı, yerel den çok makro düzeyde bir genel proje…

Devletlerin başına koydukları tam teslimiyetçi siyasilere açılan fırsat kapıları ile onların tamamen serbest bırakılması ve insafsızca bir vurgun ve savurganlık içinde ülkelerini yönetmesi…

Halkın büyük bir kesimini yoksullukla baş başa bırakırken tüm zenginlik kaynaklarını tüketmek ve onları sermaye sahibi güçlerin sömürüsüne terk etmek!

Halkın ve halkın yanındaki muhaliflerin yapabileceği hiçbir şey yok, adaletsiz ve kanunsuz yönetilmeye çalışılan devletlerde süper kaynak aktarımı devam ediyor.

Dünya da onlardan habersiz kuş uçurmayan bir dünya düzeninde, geri kalmış ülkelerde bu başıboşluğun kontrol dışında olduğuna inanmayın.

Her şey emperyalist sermaye sahipleri ve oligarkların elinde,  onlar müsaade ettikçe geri kalmış ülke liderleri çalıp çırpıyor, bu liderlerin çalıp çırpması onların kontrolündeki merkezlerde toplanıyor!

Biz halk olarak ne kadar yoksul, ne kadar aç ve ne kadar eğitimsiz kalırsak onların hesabına geliyor, bize ise tasarruf etmek ve kemer sıkmak düşüyor.

Bu hafta tasarruf haftası dikkat ederseniz, iktidar ve ona bağlı siyasi ve bürokratlar, bu tasarruf kelimesini dillerinde bile almıyorlar, nedeni  ise onların içinde olduğu israf ve savurganlık, devletin malını çiftlikleri gibi kullanmaları…

Ama biz bu sene halk olarak, sadece gelecek gelir ile nasıl aç kalmayacağımız, nasıl okuyan çocukların eğitimini, nasıl ele güne muhtaç olmayacağımızın hesabını yapmaktayız.

Bu durumu yıl başında tam anlamıyla gözetledim, her sene yılbaşı tatil ve eğlencesi hesabı ve planı yapanların bu yıl hiç oralı olmadıkları, doğum günü ve diğer özel gün hesaplarını yapmadıkları nasıl bir hediye alacaklarının planlarını yapmadıklarına şahit oldum.

Bu durumun anlamı ise halk artık geleceğinden güvende olmadığı gibi, ciddi bir tasarruf ortamına şimdiden girmiş bile…

Halkımız bir hırka bir lokma hesabını yaparak ciddi bir tasarrufa gitmeye başlamış bile, kahve ve kafelerdeki hareketlilik AVM lerdeki canlılık ve alışverişlerdeki durgunluk bunu ifade ediyor!

Her ne kadar bizi yöneten ve devletin gücünü elinde tutanların tasarruf ve tutumlu olma gibi bir hesapları yoksa da, vatandaş geleceğini karanlık gördüğü için, ekonomik programlara ve hükümetin programına güvenmediği için, ciddi bir tasarruf ortamına girmiştir.

Maaşlara alınan zamlar ücretlere getirilen iyileştirmeler ve etiketlere yapılan baskılara rağmen, kimse yarınından güvencede ve cebindeki para ile eline geçecek gelirinin yarına yeteceğine inanmıyor!

Bu günün dolgun cüzdanı ve yüklü maaşı, yarının temel ihtiyaçlarına yeteceğine inanmıyor ve herkes tasarrufa yöneliyor…

YAZARIN DİĞER YAZILARI