?>

TARIM VE ÜLKENİN GELECEĞİ Mİ?

Mehmet Cevat Kerem

1 yıl önce

Geçen gün ulusal basında Türkiye Ziraat Odaları birliği başkanının şu minvaldeki demecini gördük.

Başkan; Köylerde çiftçilik yapan insanların çalışma yaşının 50-55 üzeri olduğu ve artık gençlerin köylerde kalmadığı, tarımın geleceği için gençlerin teşvik edilmeleri gerektiğini söylüyordu.

Şahsen bende naçizane iki yazımda, ülkelerin asıl bağımsızlık sorunlarının su ve gıda güvenliğinden geçtiğini, ülkelerin kendi kendilerine yetmemesi durumunda ne kadar üstün teknolojiye sahip olunsa bile bunun çok anlam ifade edilemeyeceğini söylemiştim.

Rusya-Ukrayna savaşında kısa süreliğine bu riski hep birlikte yaşadık sanırım. Nasıl marketlere saldırıp yağ ve un alma yarışı başlamıştı?

Zamanında ülkemiz ile ilgili özellikle yaşı 35 ve üzeri olan insanlar için hep; Dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri ifadesi hala kulaklarımızda çınlar gibi hatırlıyoruz.

Ancak bazen öylesi akla ziyan hadiseler de yaşanıyor ki, bunu kime nasıl anlatacağız bilemiyorum. Bunlardan bir tanesi de köylülere satışı yapılacak olan hazine arazileri ile ilgili bir konudur.

 ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI tarafından Vatandaşların yıllardır süregelen mülkiyet sorunlarının çözümü ve ülkemizdeki tarımsal üretimin desteklenmesi amacıyla yürürlüğe girmiş olan 6292 sayılı Kanun ve 4706 sayılı Kanun kapsamında Hazineye ait tarım arazileri kullanıcılarına, kiracılarına ve hissedarlarına satılmasına yönelik kanun çıkarılmasına rağmen, 6292 sayılı Kanuna göre belediye ve mücavir alan dışında kalan Hazineye ait tarım arazileri 31.12.2011 tarihi itibarıyla en az üç yıldan beri kiralayan ve kira sözleşmesi halen devam eden kiracılarına, yine aynı süre boyunca kullanan ve kullanımı devam eden kullanıcılarına ve kullanım ve süre şartına bakılmaksızın hissedarına doğrudan satılması kararlaştırılmıştır.

BURAYA KADAR HER ŞEY ÇOK GÜZEL…

Bilindiği üzere Tarım reformu genel müdürlüğü (TRGM) tarafından KÖYLERDE toplulaştırma işlemlerinin yapıldı. Toplulaştırma işlemleri sonrasında bazı arazilerde hafif kaymalar veya taşımalar gerçekleşti. Yada bazı arazilerde dere yatağı diye tabir edilen kısımlar ile tarlalarda DSİ ye ait yer altı boru hatlarının geçtiği yerlerde oldu.

İşte bundan sonra başta yer kayması yaşayan ile kuru dere ve DSİ boru hattı olan tarlaların satışı tam bir kangren haline geldiği görülmektedir.

ŞÖYLEKİ;

1-Yer kayması olan arazilerde, kayma sonucu yerinden olmuş tarlaların satışı yapılmamakta ve bu tarlaların satışının ihale yolu ile satılacağı belirtilmektedir.

Örneğin 15 dönümlük bir tarlada 5 dönüm tarla yandaki tarlaya doğru kaymış ise bu 5 dönüm için ilahe yapılarak satılacaktır. Böyle olunca da buna herkes gelip teklif verebilecek demektir. Yani istersen rant için gel al, istersen o köyde ikamet etmişsin etmemişsin, yada çiftçilik yapacak mısın hiç önemli değildir.

Peki soruyorum, kendinden kaynaklı olmayan bir yer kaymasından dolayı satışının doğrudan kendisine değilde, yıllarca ekip biçtiği tarlanın ihaleye çıkarılarak satılacak olmasında, akıl, mantık ve vicdani boyutu nedir? Bu süreçten dolayı hem çiftçilerin ruhsal motivasyonlarının düşmesi ile birlikte devletin vermiş olduğu destekler açısından da büyük mağduriyetlerin yaşanmasına neden olmaktadır.

2-İçinde kuru dere yatağı ve DSİ yer altı borusu olan yerlerde de ilgili arazilerde yeniden ifrazların yapılması gerektiği sonucu ile yine süreç uzamakta ve bu arazilerin satışı sonraya bırakılmaktadır

 SORU; Madem ifrazlarının yapılması zorunlu idi ise, neden toplulaştırma yapıldığı esnada bu sorunlar çözülmedi? Şimdi çiftçiler bu tür yerler için özel harita mühendisleri ile bu sorunları çözme arayışı içine girmiş bulunmaktadırlar.

En basitinden gençleri üretime sevk etmek için köyde belli bir sayıda ki küçük-büyük baş hayvan ile belli bir dekara kadar ki alan için maaş bağlanması ve SGK primlerinin devlet tarafından karşılanması sağlanması durumunda fayda sağlayacağını düşünüyorum.

Yani çok uzatmak mümkün.

Ama son olarak şunu söylemek isterim ki, bu kafa ile daha çok yüksek fiyatlar ile gıda almak zorunda kalacağız.

İsterseniz devlet olarak uzaya dört şerit yol yapıp, uzay gemileriniz olsun, neye yarar ki...

YAZARIN DİĞER YAZILARI