Türkiye 17 günlük pandemi kapanması nedeniyle, içerden çıkmadığı gibi dışarıda neler olup bitti, takibini çok güzel yapmaktadır!
Bu süre zarfında inanın, korona virüsü, ölümler, işsizlik, siyasi kriz vs. Hemen hemen hepsi gündemden düştü, gözler bilgisayarlarda ve dizi şeklinde yayına başlanan Sedat Peker in yayınlanacak, mafya filmleri ve onların, bu halka ettikleri!
Bir devlet nasıl çökertilir, bir devlet nasıl suç örgütlerine alet edilir, bir devletin başı nasıl ele geçirilir, bir devletin tüm kurum ve kuruluşları nasıl işlevsizleştirilir?
Bu soruların tamamı Sedat Peker dizilerinde çok güzel görülebilir, birde racon nasıl kesilir, adalet ve güvenlik güçleri nasıl pasifize edilir, mala nasıl çökülür!
Bu diziyi izlerken, insanın tüyleri diken diken oluyor, bir zamanlar Barış akademisyenlerinin kanında banyo yapacak olan, devleşmiş biri devlet millet fedaisi olduğunu söyleyen biri…
Bir zamanlar Fethullah Gülen hareketi ile mücadele eden, bir yandan solcuları tersleyen, bir yandan Kürtlerin kanı içen ve yine bir zamanlar, Suriye de yayılmacı siyasetin danışmanlığını yapan, bir Türk Kahramanı!
İşte mafya dan, çeteden devlet adamı olursa o devletin hukuk devleti, yasa devleti ve halkına hizmet eden bir devlet olmaktan çıkacağı ortada!
Devleti çete devletine çeviren bu güçler devletin başını da mafya ilkeleri ile devleti yönetmeye ikna etmişler, bu devlette devlet olma özelliklerinin tamamını, mafya ve mafya raconu ile yönetmeye başlamışlar!
Bu yüzden merkez bankasını racona göre soymak, hazinenin altın rezervlerini kontrolsüz satmak, hesap vermemek ve devletin kontrol mekanizmasını hiçe saymak!
Yaptıysam ben yaptım, sattıysam ben sattım ilkesi ile kimseye hesap vermemek, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkesini yok etmek, yandaş veya çete mensuplarını en kanunsuz şekilde beslemek ve onlara devletin tüm imkan ve olanaklarını sağlamak…
Devlet adına kokain sevkiyatları yapmak, silah kaçakçılığı yapmak, önüne geleni devlet adına yargısız infaz etmek, bankaları soymak ve evlere girip, kanun adına kanunu çiğneyerek mafya usulü arama yapmak!
Bunları FETÖ’cülere ve PKK’lilere, HDP’liler ve CHP’lilere, yaparken vatanın bölünmez bütünlüğü, Turan adına ve Kuran adına yaptıklarını söylemek…
Sarayı bir çeteler çiftliğine çevirmek, devletin kurumlarını çökertmek, masum insanları karakollarda dövmek ve öldürtmek, kokain ve uyuşturucu kullanımında, dünya liderliğine çıkarmak!
İşte yirmi yıllık AKP, yani adalet ve kalkınma partisinin, adaleti, hukuku ve yargıyı nasıl yok ettiği, kalkınma adına hiçbir kaynak bırakmadığı, siyaset adına çeteleşmeyi nasıl gerçekleştirdiğinin tablosunu, izledik, bu 17 günlük içeriye kapanma sırasında…
Bize ne aşı, ne tedavi, ne kapanma bundan sonra hiçbir etkisi olmaz, zaten bu kapanma ile Turizm bakanının birkaç otelini kurtarmak ve yine bir otel mafyasının işine yaramak için yapıldığını herkes anlamış oldu!
Bundan sonra ölen ölür, kalan sağlar mafyanın hesabıyla, saldım çayıra Mevla doyura, sistemi ile yönetilmeye devam!
Barış akademisyenlerinden Sedat Peker nasıl özür dilediyse, yarın bu suçu onlara isnat eden tüm saray yetkililerinin birer birer özür dileyeceği…
Bu devlete en fazla düşman olan ve bu devlete en fazla zarar verenlerin, PKK, FETÖ ve Solcular değil, Milliyetçi ve Turancı olduklarını iddia edenlerin verdiğine, Sedat Peker in dizilerinden anlamış oluyoruz!
Gerçekten At izi, İt izine karıştı, Allah yardımcımız olsun!