Bir Reform sözcüğüdür herkesin dilinde, muhalefete göre ayrı yorumlanıyor, iktidara göre çok ayrı ve çok farklı.
Bu yüzden birçok kişinin adeta kellesine mal oldu! Arınç a göre reform, Aslan a göre reform, bahçeliye göre reform ve Kadınlara göre reform…
Bu kadar farklı reform anlamları ortada dolaşırken, bizde reformun şart olduğuna inanıyoruz, öncelikle ekonomik kararlarda ve makroekonomik gelişmelerde reform şart.
Öncelikle devlet ve saray kararlarında, ekonomik kararlarda, hesap verilebilirlik ve şeffaflık şart, bu yüzden kamuoyunun denetimine açılmalı, devletin alım satım ve harcamaları…
Bakın aylardır 138 milyar dolar, yani hazinenin kaynağının nereye gittiği ve kimlere gittiği sorusuna, iktidar henüz bir cevap verememiştir.
Merkez bankası başkanı Murat Uysal’ın görevden alınması ve Hazine ve Maliye bakanı Berat Albayrak’ın affının kabul edilmesi nedenleri henüz açıklanmamıştır…
Reform adı altında yapılan açıklamaların sahiplerinin aniden cezalandırılması, ama bir mafya babasının, muhalefet liderini tehdit etmesine sessiz kalınması…
Bu kadar ciddi olaylar ve bu kadar ciddi kararlar alınırken, maalesef halk ve kamuoyu, ne olup bittiğinden habersiz.
Bu şekilde bir yönetim tarzı ile güven ortamının sağlanması, yatırımcının güvenli liman olarak bu iskeleye yanaşması mümkün değil.
Üstelik döviz in tansiyonunu düşürmek ve borsayı yükseltmek için Katar dan geldiği iddia edilen 7 milyon dolarlık hissenin neyin karşılığında alındığı da karanlıkta kalmış!
Hafta sonu ekonominin başındaki bakanlar yatırım sektörü ile bir toplantı gerçekleştirdi, o toplantıdan çıkan sonuç yine reform oldu.
Peki, Reform dan iş dünyasının anladığını iktidar ve saray aynı anlamı çıkarıyor mu? Bu talepler aynen uygulanabilecek mi? Bu meçhul
Şeffaflık ve açıklık, samimiyet ve güven olmadığı sürece, yatırımcının ülkemize gelmesi ve sıcak paranın güvenli liman olarak bize sığınması mümkün değil.
Reform yapılacaksa biran önce yapılacak reformun ana çerçevesi ve alanlarının belirlenmesi gerekir, bunun için, iktidarın üstüne düşeni yapması ve prangalarından kurtulması şart!
Bu kadar önlem ve bı kadar açıklamaya rağmen, hala döviz in ateşi düşürülmediği gibi, hala ekonomik göstergelerde bir değişiklik olmadığı ortada…
Hatta önümüzdeki günlerde çok büyük bir kriz, dolar ve altında büyük bir sıçrama beklenmektedir, faiz in ve dövizin yüksek oranına karşı yatırımcı ve imalatçı nasıl hayatiyetini sürdürsün?
Bu sıkıntılara rağmen sanayici, yatırımcı ve iş dünyası yeter ki reformlar olsun, yeter ki ülke demokratik bir yapıya kavuşsun talebi ile elini taşın altına koymaya hazır.