Maliye bakanımız Mehmet Şimşek, rasyonel zemine geri dönmemizden başka çare yok dedi, bunu demesi ile birlikte herkes rasyonel zemin ne sorusunu araştırmaya ve yorumlamaya başladı.
Çok büyük bit laf ve çok ağır bir laf! Türkiye de saray rejiminde, bu güne kadar ben en iyi ekonomistim diyen bir reis e karşı aslında isyan bayrağı çekmektir!
Bu lafın söyleyeni ise bunun ağırlığını taşıyacak güce sahip değil, daha doğrusu olmadığını bu süreçten önce görmüştük.
Rasyonel zemin denilince öncelikle raydan çıkmış, bir tren veya yoldan çıkmış bir otomobil gibi bazı şeyler aklımıza geliyor!
Ekonomide işler yolunda değil miydi? Bu güne kadar yanlış yol ve raylardan çıkmış mıydık, bunu mu ifade ediyor Şimşek!
Belki kendine göre Ortodoks bir kelime ekonomi dilinde kullanmış olabilir, am bunu yedirirler adam bizim ülkede!
Biz tamamen dışarıya bağımlı, tamamen üretmeyen ve tamamen hayal üreten, bu hayalleri yutturan, sermayesi ehil olmayanların elinde olan bir ülkeyiz.
Bir kere rasyonel olan bir program ve bir sisteme rastlamak mümkün değil, reel olan hiçbir bir şey yok, zaten kimse bu gerçekleri görmek ve onlarla yüzleşmek te istemiyor!
En büyük rasyonel Din, İman ve Bayrak, bunların dışındaki hiçbir şeyin önemi ve ehemmiyeti, yani rasyonelliği yok!
Şayet Mehmet Şimşek bunu anlatmaya çalışmış ise evet biraz sapma ile olsa da biz tamamen rasyonel bir çizgideyiz, yani kendi doğrularımız ve gerçeklerimiz.
Maşallah başı secdeden kalkmayan bir liderimiz, her Cuma ümmetin önünde Cuma namazı kıldıran bir lider, abdestli ve namazlı!
İnşallah dünya lideri olacak, bir güç ve hakimiyete sahip, tüm komşularımıza savaş açmış Türk bayrağını 32 ülkede dalgalandırmak ve Osmanlı topraklarını geri almak için mücadele eden, bir dünya lideri!
Elhamdülillah bize bir lokma ve bir hırka yeter, gerisi laf ve boş şeyler, neymiş refah düzeyinin yükseltilmesi, gayrisafi milli hasıla, işsizlik oranları, depremde sahipsiz kalmalar, dolar kurunun yükselmesi, dış borç, iç borç ve faiz oranları…
Bunlar bizim gerçeklerimiz değil, biz dolarla çalışmıyoruz, faiz ise haşa, haram, bu konuda Allah ( Nas) emri var, bize ne faiz kaç olmuş!
Merkez bankası diye bir şey mi vardı eskiden, başkanın ve kendisi bağımsız olacakmış! Bırakın bu fantezileri, Hafize hanım, bu ekonomi hafızlığı ile bile bu işin içinden çıkamaz ve rasyonel olamaz!
Zaten işin başında reis ipin ucunu bu gelecek günlerde ne olduğu belirsiz kişilere bırakmadı Hamd olsun, reis bu işi iyi biliyor!
Dış güçlere bu işi bırakacak kadar işten habersiz değil, Merkez bankasını boşaltmak için deneyimli ve uzman olan Kabcıoğlu gibi bir deneyimli merkez bankası başkanının BDDK’nın başına geçirerek…
Merkez banaksını, reis adına merkezi denetleyip yönetecek ve Dışardan getirtilen bu yarı ecnebi dış güçlerin maşası olan yöneticileri dışardan denetleyecek!
İstediğinde yine istediği gibi tamamen bağımsız bir şekilde, hem ekonomiyi, hem de Merkez bankasını yönetecek.
İşte Türkiye’nin reel yöneticisi ve rasyonel zemini!