Bu yıl ne yaptığımız ibadetlerde, ne yaptığımız hayır ve hasseneler de, ne de yaptığımız ticarette bir hayır bir bereket kalmadı…
Cemaatle ve safları sıklaştırarak kılınmayan, namazların pek bir coşkusu olmadığı gibi, Ramazan ayı boyunca, ehli cemaat ve cami olanların Teravih namazlarının da, kılınamaması, tam bir sıkıntı yaratmaktadır.
Sofi takımının en çok ilgi gösterdiği, teravih ve gündüz vakitlerindeki cemaatle kılınan namazlarda ve Cuma namazlarındaki o aşırı ilgi ve alakanın ortadan kalkması, ibadetin manevi değerini yitirmiş.
Eskiden camiye gidiş ve gelişlerdeki o hava atmalar o gösterişli manevi havanın artık hiçbir değeri kalmamış!
Sokaklarda, cadde ve iş merkezlerinde artık kollarını sıvazlayıp, paçalarını çekip terlikleri ile herkese göstere göstere camiye giden genç İş adamı haci takımı çok sıkıntılı ve boşlukta gibi!
Ne onların abdesti, ne de kıldıkları namazlarının bir etkisi kalmamış toplum üzerinde, hatta bu tür ibadeti yapmaya gidenlere toplum şüphe ile bakmaktadır, halk sağlığını tehlikeye attıkları gerekçesi ile hoş karşılanmamaktadır.
Biz geride kalanlar ise bu Ramazan ayı içinde konuşmalarımızın başında ve sohbetlerimizin konusu maalesef farklı şeyler…
Hatta İslam da yeri olmayan ve haram olan konular, Döviz artışı ve kurlarındaki oynaklık, Faiz baz puanlarında ne olacağı, yükselecek mi, düşecek mi? Enflasyon oranları, işsizlik ve turist…
İşte bizleri bu Ramazan da bu tür haram konuları takip ettirmeye mecbur bıraktıran sistem, her gün farklı bir ibadet tarzı ile ehli ibadet takımını kontrol altında tutmaya çalışsa da, maalesef pek başarılı olduğu söylenemez…
Şimdi o cami cemaati de cebindeki eriyen parayı, mutfağındaki eksik gıdayı, işsiz kızı nı ve oğlunu düşünmekten, ibadetini huşu içinde kılamamanın ıstırabını yaşıyor!
Allah korusun hepimiz kapitalist olup çıkacağız bu iktidar sayesinde, oysa karnımız doyuyor ve iyi kötü bir iş bulurken, bir ezan ve bir bayrak bize yetiyordu, harekete geçerek, canlanmamız için…
Bu iki slogan ile ne darbelere göğüs gerdik, ne dış cepheler fethe ettik! Ama bu gün bu sloganlar maalesef karın doyuramıyor ve Ramazanın manevi havasını yansıtamıyor!
Biz bu Ramazan da tüm manevi değerleri ve manevi atmosferi kaybettik, belki bunu Pandemiye bağlayanınız olur ama işin gerçeği o değil…
Cami cemaati ve Ramazan sofileri bile Merkez bankasının aylık rakamlarını takip etmeye başladı ve oda soru sormaya, bu kayıp kaçakların hesabının verilmesinden yana…
Bizim cami cemaatinin tekrar eski havasını kazanması için, o eski GSMH oranını yakalamamız, sermayenin tabana dağıtımında adaletin sağlanması, doların ve faizin hareketlerinden dikkatlerinin başka yöne çekilmesi gerekir.
Para politikası ile değil, üretim, istihdam, imalat sanayi de kaliteyi yakalamamızla yeniden manevi atmosferi yakalayabiliriz…