?>

ORMANLARIN KADERİ, İDARECİLERİN ZAFERİ!

M. Şah Ayaz

3 yıl önce

Ormanlar bölgemizde uzun süre adından söz ettirmeyen doğal nimetlerdir, biz bu bölgede yeşil ile mavi ye hasret insanlarız, kahverengi bir toprak ve soluk bir gökyüzü!

Ormanların yeşilliğin yokluğu insanların vahşi ve dengesiz büyümelerine, yeterli oksijen almadıkları için sağlıksız büyümelerine neden oluyor!

Yıllardır bölgemizdeki birkaç yeşil bitki örtüsü, maalesef teröre kurban gitti, bir kısmı, devlet tarafından güvenlik gerekçesi ile bir kısmı ise vahşi odunluk ihtiyacı ve ticari amaç ile yok edilmiştir.

Devletin politikası, orman yerine çorak arazi ve ağaç yerine devasa binalar olunca, işte bu şekilde hem havamız, hem çevremiz hem de toprağımız feda ediliyor.

Bazı çevreciyim diyen gurup ve topluluklar ise göstermelik olsa da bu tür özel günlerde ormanlar yok olmasın, toprağımız kayıp olmasın sloganı ile günlerini yâd ederler.

Oysa bu çok önemli zenginlik kaynağını yok etmekle, biz geleceğimizi ve hayat kaynağımızı yok ediyoruz, her alanda olduğu gibi bu alanda da çok acı9masız bir yönetici kadrosu ile karşı karşıya kalıyoruz.

Her sene yok olan orman ve ağaçlandırma sahaları için ağaç dikme seferberliği yapılmakta ve herkes eline bir fidan, kazma kürek alarak çöllere çıkmaktadır.

Oysa ağacı ve fidanı dikmekle iş bitmiyor onu beslemek, korumak ve kollamak gerekir, onun önemini anlayan fikir ve düşüncelere sahip bir toplum yetiştirmek gerekir.

Bizi yöneten devlet yetkilileri sadece günün anlam ve önemi üzerine birkaç laf ettikten sonra, bu alanları kendi çıkarları için kullanmak isteyen yandaşlara hemen peşkeş çekerek, ağaçlandırma ve orman alanlarını hemen imara açmakta veya çeşitli inşaat faaliyetlerine feda etmektedirler.

Bölgemizde kurulan HES’ler, yapılan barajlar ve çeşitli maden arama faaliyetleri, Köy korucularının kışlık ve maddi ihtiyaçları için ormanlar acımasız saldırmaları, ormanların kökünü kazımaktadır.

Bu güne kadar bu tür tecavüz ve cinayetlere dur diyen olmadı, bu konuda yasal bir işlem yapılan olmadı, hatta sivil toplum örgütleri ve dernekler bile suskun kaldıkları gibi, o yöne bile bakmaz oldular!

Ama iş basın yolu ile birkaç demece gelince kimse kimseye sıra vermiyor, birkaç gün sonra orman haftası ama bu haftayı önceden değerlendiren yok, nedeni ise koruyacak ve savunulacak bir ormanımız yok!

Daha birkaç ay önce yaz aylarında çıkan orman yangınlarında devletin duyarsızlığı ve kurumların çaresizliğine şahit olduk!

Ağaçlara önem veren bir Din in mensupları olarak, inancımız gereğini bile yerine getirmediğimiz gibi, sözde bu inanç üzerine siyaset yapan idarecilerin ise hiç umurunda değil.

İş Cuma namazına gelince ve kandil kutlamaya gelince içi boş kutlamalara ve sözde ibadetlere koşan bu kafası ve kalbi boş dincilerin, her şeyi batırdıkları gibi, yeşili ve maviyi de yok ettiklerine şahit oluyoruz.  

Biz öncelikle ormanlarımızı kurtarmak ve onlara yeniden kavuşmak istiyorsak, bu zihniyetten kurtulmamız gerekir, hem dinimize, hem ormanlarımıza büyük zarar veriyor, bu idareciler!

YAZARIN DİĞER YAZILARI