Evet, bu inançların farklılığını da beraberinde getiren sorulara verilen yanıttır. Kişinin inançları tercihlerinden kaynaklıdır. Dilleri de doğdukları yerdeki şartlardan kaynaklıdır.. Kimse bunu değiştiremez. Bizim Kürtümüz, bizim Arapımız demekle birilerine sahip çıkmak yanlış ve anlamsızdır. Onlara insan olarak yaklaşmak doğru olandır.
Yaradan kulunu dili, rengi ve dini ile kabullenmişken, sizler hangi yetki ile bunları söyleyebiliyorsunuz?
Türkiye Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Şu anda Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt devleti kurmaya çalışıyorlar. Biz de söz konusu oluşumun gerçekleşmemesi için çalışıyoruz dedi.
Türkiye Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, programları kapsamında gittiği Adana'da Suriyeli mültecilerle ilgili açıklamada bulundu.
Bir vatandaşın Suriyeliler ne zaman gidecek? sorusunu yanıtlayan Yanık, Türkiye'nin sınır ötesi harekâtında bir terör devleti kurulmasına engel olacaksak bu bedele katlanacağız. Şimdi boşluk buldukça, güvenli bölge temizledikçe mültecileri oraları peyderpey gönderiyoruz. Biraz daha dişimizi sıkacağız. 2023'den sonra bunların hiçbirisi kalmayacak dedi.
2011 yılında Suriye’de çıkan savaş sonrasında ülkelerinden kaçarak Türkiye ye mülteci olarak sığınan Suriyelilerin kabul edilmesinin asıl nedeni Ülkeye sığınan Suriyelilerin yıllar sonra kurulacak güvenli bölgeye yerleştirerek tampon bölge oluşturmakmış meğerse. Oysa iktidar bu durumu farklı yorumluyordu. Avrupa ülkeleri gelen göçmen veya mültecilerin Türkiye’de kamplarda tutularak Avrupa ülkelerine gelmelerinin engellenmesi karşılığında maddi destekte bulunacakları açıklanmıştı. Bunun için Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yaptığı parasal yardımın tümünü ödemediği tartışmaları yaşanıyordu. Avrupa ülkelerinin bu tavırlarından ger adım atmaları için sınır kapılarını açarak mültecileri serbest bırakırız deniyordu. Onlar bizim din kardeşlerimiz demelerinin de manevi dayanağının olmadığı bu açıklama sonrasında ortaya çıkmıştır.
Yakın zamanda Suriye’ni kuzeyine bir harekât düzenlemek isteyen TSK bunun için Amerika’dan onay alamayınca konuyu İran'ın başkenti Tahran'da yapılacak olan İran ve Rusya ile Türkiye'nin yapacakları toplantıda tekrar gündeme alınacaktı. Görüşmeler sırasında her iki liderle de görüştü. İki ülke liderleri de Suriye’ye yapılacak harekâtı uygun görmediler. Son olarak 5 Ağustos 2022 tarihinde Erdoğan ve Putin arasında 4 saatlik Soçi'deki görüşmede Suriye'nin toprak ve siyasal birliğine saygı! Duyup Esat ile masaya oturarak sorunların çözümü için görüşmeleri önerilmişti. .
Dış işleri bakanı Çavuşoğlu Putin'in bu açıklamasının ardından, bir uluslararası toplantıda Suriye dış işleri bakanı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Esat ile telefonla görüşme yapmak istediği talebini iletilmişti. Esat ise iki önemli sorunun gereği yapılmadan Cumhurbaşkanı ile görüşülmeyeceğini belirtmişti. Neydi bu şartlar? İlki Türkiye bulunduğu Suriye topraklarından çıkması. İkincisi ise cihatçı guruplarının tümünü Suriye'den bulundukları bölgelerden çıkarılmasıydı.
Bu şartlar gerçekleştirilmeyinceye kadar Suriye Türkiye ile müzakere massına oturmayacak denmişti. Türkiye Suriye topraklarından çıkar ve ÖSO silahlı gücünü bölgeden çekerse; Suriye topraklarına yerleştirilen mültecilerin de güvenliği kalmayacağı için bölgeyi terk etmeleri gerekecektir. Bir yere gidemeyecek olan mülteciler ya Türkiye'ye gelecek ya da bulundukları bölgelerde bırakılarak kaderlerine terk edileceklerdir. Mülteciler ve ÖSO elemanları oluşacak yeni duruma tepki gösterip göstermeyeceklerini ilerleyen günlerde yaşanan gelişmelerle göreceğiz.
Bir gün önce yayınlanan bir haberde Vatan partisi genel başkanı Doğu Perinçek ile partiye yeni katılan Ethem Sancak’ın Suriye’ye giderek Suriye Cumhurbaşkanı ile meseleyi görüşecekleri haberi paylaşıldı. Ülkelerin görüşme yapması gerekirken böylesi bir toplantıya bir parti liderinin giderek konuyu görüşmesi denklik yönünden yanlış değil midir?
Dış işleri bakanı Çavuşoğlu yaptığı açıklamayı hatırlayalım. Birkaç ay önce uluslararası bir toplantıda Suriye Dış işleri bakanı ile Türkiye ve Suriye liderlerinin resmi görüşme yapmaları için sohbet ettiklerini açıklamıştı. Ülkelerin istihbarat örgütlerinin görüşmeler yaptığını ekleyerek Cumhurbaşkanlarının görüşmesinin doğru olacağını deklere etmişti.
Ülkede bunlar yaşanırken Ekonomideki gelişmelerden söz etmemek eksiklik olur. Akaryakıta bir hafta önce yapılan fiyat indirimi bir hafta geçmeden geri alınan zamlar tekrar verildi. Neden zam yapılır? Neden indirim yapılır anlamak mümkün değil. İndirim yapılan akaryakıta bir hafta geçmeden zam yapmakla vatandaşa ne anlatılmak isteniyor?
Son olarak artan gıda ürünlerinin fiyatlarını aşağıya çekilmesi için Tarım Kredi Kooperatiflerinin satış mağazalarında %30- %35 oranında indirim yapılarak satış gerçekleştirileceği açıklanmıştı. Temel gıda maddeleri dışında sığır etinde indirim yapılacağı açıklaması yapılmıştı.
Bu amaç pahalı olduğu için evlerine et götüremeyen vatandaşların et ihtiyaçlarını gidermelerine yönelik uygulamaydı. Bu uygulama ile düşen temel gıda ürünlerinin zincir marketlerin de indirime neden olacağı tahmin ediliyor.
5 günden bu yana uygulanan satışta belirtilen indirim birkaç ürün dışında gerçekleşmedi. Ette indirimli satışlara Et ve balık kurumundan mağazalara et gelmediği için satışlara başlanamadığı açıklaması yapıldı.
Tarım Kredi kooparatiflerin de temel gıda maddelerinde %30-%35 oranında indirim yapılacağı açıklamasından sonra satış mağazalarının önünde kuyruklar oluştu. Vatandaşların açıklamalarına göre bütün ürünlerde belirtilen oranlarda indirim yapılmadığını. Satılan bazı ürünlerden birden fazla alındığı için bu ürünleri bazı vatandaşlının alamadıklarını, bazı ürünlerin son kullanım tarihinin yakın tarihlerde biteceği halde reyondan alınmadıklarını.
Şikayetleri yapmışlardır.
İyi de bu hizmetten Tarım Kredi Kooperatifi satış mağazaları olmayan şehirlerdeki vatandaşlar indirimlerden nasıl yararlanacaklar?