İnsanlık tarihinin en kutsal beldesi Kudüs, İslam ümmetinin ilk kıblesi Mescidi Aksa yıllardır hiç bir kural ve kanun tanımayan zalim ve zorba bir siyonizmin baskısı ve zulmü altında. Uzun yıllar süregelen despot ve zalimane bir stratejiyle adım adım parça parça filistin halkını topraklarından sürme, göçe zorlama, mülteci konuma getirme, yasa dışı yahudi yerleştirme politikalarıyla zulmün zirve noktasında.
Öyle ki 2017 yılında filmin gerçek senaristi ABD'nin de desteği ile Kudüs israilin sözde başkenti ilan edildi. Batının bu süreçteki tavrı her zaman üç maymunu oynamak olurken arapları temsil etmeyen arap ülkelerinin liderleri de başlarını kuma gömmeyi tercih etti. Mazlum filistin çocuklarının feryatları arşı titretirken, enkaz altında kalmış masum bedenleri görmemek için gözlerimizi çevirsek ekranlarımızı kapatsak da yüreğimizde kor kesilir acımız. evet ACIMIZ ama sadece bizim ACIMIZ.
Müslümanın değil insanlığın da katledildiği, uluslararası savaş ve hukuk kurallarının yüzlerce kez ihlal edilip çiğnendiği, Fosfor bombalarıyla vahşice öldürülen, katledilen çocukların olduğu bir zeminde ACI'nın EVRENSEL OLMADIĞINA bir kez daha şahitlik ederiz. Dünyaya demokrasi ve insan hakları dağıtan, bir köpekleri öldürülse dünyayı ayağa kaldıran batı, Ölen öldürülen müslüman olunca BİRLEŞTİRİLMİŞ MİLLETLERİ'nin asırlardır tedavülde tuttuğu ENDİŞELİYİZ, KAYGILIYIZ sözcüklerini yayınlarlar pervasızca.
Gariptir ki zaman zaman kaygılanıp endişelenebiliyor batı. Ama inanın bizim için değil yine kendileri içindir bütün kaygı ve endişeleri... Öyle ki onlar da çok iyi bilirler ki dünden bugüne yaptıkları zulüm ve sömürgelerle orantılıdır refah ve mutlulukları...
Bilim ve teknoloji endüstri ile ekonomileri gelişmiş olsa da gelişmişliklerinin kaynağıdır zulüm ve sömürgeleri...
Irak, Suriye, Filistin bunların en küçük örneği. Zulüm ve sömürge üzerine inşaa ettikleri mutlulukları devam eder mi bilinmez ama bilinen bir şey var ki onu da söylüyor onlardan biri "Bakma sen herkesin öyle mutlu göründüğüne. Vicdan diye bir yer var ve orada herkes suçlu." (T.S Eliot) Evet Müslim Gayri Müslim Çocukların öldüğü bir yerde herkes suçludur. Fakat dedim ya ACI bizim acımız dert bizim derdimiz ise ve Müslüman ile beraber insanlıkta öldürülüyorsa batıdan çok da medet ummamak gerek...
Varsa bir sitem ve şikayet biz kendimize olması gerek. 9 Milyonluk İsrail bunca zulmü 1.6 milyar müslümanın varlığına ve dirliğine rağmen yapabiliyorsa coğrafi konum ve fiziki sayımlar ile yapacağımız hesapların içinde akıl tutulması yaşayacağımız malum. Ancak yıllardır unuttuğumuz ve önemsemediğimiz bir husus var ki bugün siyonizme savaştan çok bu noktadan vuruluyoruz. 1948 yılından başlayıp günümüze kadar süregelen işgal ve zulüm politikası sadece kirli ve sinsi bir savaş taktiğinin eseri olmadığı bunun altında yüz yılların plan ve çalışmaları olduğu aşikardır.
Öyle ki Siyonist rejim kudüsü işgal etmeyi düşündüğü ilk gün Öncelikle müslümanın kimyasını araştırmış hücreleri üzerinde deneyler yapmış. Bu deneylerin üzerine sinsi ve kirli projeler üreterek böyle bir işe karar vermiştir.
Çünkü kudüsü kuşatmak için önce müslümanı kuşatmak ve işe buradan başlamak gerekiyordu. Diğer emperyalist güçleri de arkasına alan Siyonist rejimin amacı bütün dünya Müslümanlarını özünden koparmak, bilinçli ve duyarlı İslam ülkelerini de nifak tohumlarıyla karıştırıp bölmek ve o ülkeleri istedikleri gibi dizayn etmekti.
Gelinen noktada Siyonizm ve avanelerinin emellerine ne derece ulaştıkları hal-i pürmelalimiz ile ortada. Üzülerek söylüyoruz ki siyonizm kudüsten evvel evlerimize, yaşantımıza, yediğimiz giydiğimize daha da önemlisi damarlarımızda akan kanımızın içine kadar girmiştir. Evet maalesef ki ne yiyeceğimize ne içeceğimize hatta ne düşüneceğimize bile artık Siyonizm karar vermekte bütün benliğimize hükmetmektedir.
Kanıt olarak söyleyelim ki; bugün Güneydoğuda Müslüman bir genç kız ile Paris'teki Hristiyan bir genç kız arasında giyim ve yaşam olarak bir fark var mıdır?
Hiçbir hristiyan yada yahudi; müslümanın dini gün ve bayramını kutlamaz iken, Müslüman her yıl hristiyanın miladi yılbaşını coşkuyla kutlar ve bunda bir beis görmemektedir. Allah aşkına söyleyelim bugün çocuklarının ahlâki yapısından memnun olan anne babalarımız var mıdır? Sporun fanatizmine kaptırdığımız gençlerimizin bütün hayal ve umutları takımlarının şampiyon olması iken gelecek memleket adına da bir beklenti ve kaygıları var mıdır?
Hülasa bugün çok açık görüyor ve anlıyoruz ki KUDÜS'ün işgali öncelikle maneviyatımızın çökmesi ile başlamış ruhlarımızın işgali lüks ve konfora olan tutkumuz ile devam etmiştir.
"KONFOR RUHUN BATAKLIĞIDIR" demişti büyük düşünür Ali ŞERİATİ Evet Bugün müslümanların içinde bulunduğu konfor ve lüks yaşama tutkusu müslümanı manen öyle çukurlara öyle bataklıklara düşürmüş, öyle hastalıklara müptela kılmış ki kudüsün üzerine yağan bombaları azaltmak için de olsa soframızdaki kolalarımızdan ne yazık ki vazgeçemiyoruz.
Şunu unutmamalıyız ki israil mescidi aksadaki müslüman kardeşlerimizin elini bağlayarak göz altına almasındaki zorbalık ve rahatlığı biz müslümanları da kendi evlerimizde NETFLİXLERE bağlamasındandır.
Siyonistin tüfeğindeki kurşunun kaynağı müslümana sattığı deterjandan banyosundaki sabundandır. Böylesine küçük sorumluluklarda üzerimize düşeni yapmaz, müslümanca bir duruş sergileyemedikten sonra meydanlarda kalıplaşmış sloganlarımız ile hergün bağırsak da kimseye fayda sağlamayacaktır. Hristiyanca bir yaşamdan müslümanca bir netice beklemek olmayacak duaya amin demektir.
Tarlaya mercimek tohumu atıp karpuz beklemek nasıl ki beyhude bir umut ise meydanlarda atılacak sloganik söylemler de kendimizi tatmin etmekten öteye geçmeyecektir.
Kuran ve hadis ışığında beliren işaret ve emarelere göre yeryüzünün en fesat en zalim topluluğu yahudilerin er yada geç sonunun geleceği siyonizmin zelil olacağı kesindir.
Sonuçta mücadele etsek de etmesek de yeryüzüne zülmü yayanların miatları dolduğunda yok olup gidecekleri bir gün gelecektir gelmesine de bu süre zarfında bizim hangi tarafta ve hangi saflarda olduğumuz bizim için çok ama çok önemlidir.
Rabbim bizlere her zaman için hakkın yanında, zülmün karşısında durmayı, şuurlu bilinçli ve duyarlı müslümanlar olmayı bizlere nasip etsin....