?>

ÖNCE İNSAN SONRA MAKAM…

M. Şah Ayaz

3 yıl önce

Önce İnsan olmak İnsan olmanın özelliklerini taşımak, İnsanları sevmek ve İnsanların yaratıcısını sevmek, sonra İnsanlara hizmet etmek, hizmet ederken İnsanca hizmet etmek!...

İşte bu özellikle ve düşünce, bu inanç ve bu yaşam tarzı ile İnsan haklarına duyarlı olmak lazım, bunun dışında yapılan tüm hareket, iş ve eylemler İnsanca olmayacaktır.

Dinimiz gereği ve Peygamberimizin yaşamından örnek verecek olursak, önce İnsan olmak, sonra Müslüman olmak gerektiğini bilmemiz lazım.

Allah’ın elçisi ona bu görev verilmeden önce, insanlar arasında ve toplumda insan olma özellikleri, yani seçkin insan olma özellikleri taşıması için, eğitilmiştir.

Bir Müslüman olunmadan önce İnsan olmayı bilmeliyiz, Müslüman önce elinden, dilinden ve belinden kimseye zarar vermeyen İnsandır.

Öncelikli olarak, kimsenin inancı ve düşüncesi için yadırganmadığı ve tepki göstermediği bir insan olmak lazım, ikincisi, İnsanlara yaklaşınca, dostça ve ön yargısız yaklaşmasını bilmeli, insanlara faydalanma amacıyla değil, nasıl faydalı olurum amacıyla yaklaşmalı.

İnsanlar arasında güven tesis etmeli ve insanların güvenini kazanmalıdır, bir Müslüman. Yani Allah ın elçisi Muhammed-ül Emin gibi emin ve güvenilir olmalıdır.

Kimsenin gıybetini yapamadan, kimseyi çekiştirerek, iftira ile onlara zarar vermeden, onları dili ve dedikoduları ile rahatsız etmemelidir.

Kimsenin namusuna ve mahremine el ve dil uzatmadan, kimsenin can ve malına kast etmeden, kimsenin namusu ile uğraşmadan, laf atarak onlara iftira etmeden, yaşamasını bilmelidir.

Özellikle Kadın, Çocuk ve hayvan haklarına saygılı olmasını bilmeli ve İnsan hakları evrensel beyannamesinden önce yayınlanan, Veda hutbesindeki haklara saygılı ve sahip olmalıdır.

İnsanları şucu, bucu, diye ayırıma tabi tutmadan, insanlar arasını bölmeden, insanlara tamamen insan olarak yaklaşmasını bilmelidir.

Bu gün İnsan hakları günü ve tüm dünya da bu gün münasebetiyle insanların haklarının tamamen ortadan kalktığı günümüzde yeniden, insan haklarını arayışımızın her zamandan daha fazla arttığı bir dönemden geçmekteyiz.

10 Aralık 1948 yılında kabul edilen İnsan hakları evrensel beyannamesi, şu hakları öne çıkararak imzalanmıştır.

“İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 73 yıl önce bugün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edildi. Türkiye ise 1949 yılında imzacı oldu. Bildirge, tarihteki en ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, her bireyin özgürce, eşitçe ve onurlu bir şekilde yaşamasının ancak devletlerin uluslararası bir belge etrafında bir araya gelmesiyle mümkün olacağı fikrine dayanıyor.

İnsan hakları konusunda uluslararası alanda en temel belge olan bu Bildirge; ırk, renk, din, cinsiyet, dil, siyasi veya diğer görüşler, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statüler sebebiyle ayrımı gözetmeksizin hepimizin doğal insan haklarına sahip olduğunu vurgular. Yaşama hakkımız başta olmak üzere tüm haklarımıza insan onuruna yaraşır bir şekilde erişmemizi hedefler.”

Tüm insanların ve canlıların hakları için yeniden bir evrensel iş birliğine ihtiyaç olduğuna inanıyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI