?>

NEYİ NASIL NİÇİN ARADIĞINI BİLMEK

Mehmet Cevat Kerem

4 yıl önce

Günümüzde işin ehli insanlar ile çalışmak gerçekten de nimetlerin en büyüğüdür bence. İnsanoğlu o kadar hızlı yaşıyor ki, zamanın nasıl, nereye gittiğinin farkında bile değil.

Özellikle eğitim sistemindeki bozukluk, şimdiki gençlerin internet ve teknolojiyi iyi kullanmamaları gibi sebeplerden dolayı, piyasada diplomalı ancak, hiçbir şey öğrenmemiş ve bilmeyen insanlar ile dolu olduğunu üzülerek görmekteyiz. Üniversiteyi bitirip kendi derdini bir dilekçe ile anlatabilecek kapasiten yokun insanlar.

Gerçekten de abartmıyorum….

Kendini geliştirmeye kapalı ,her şeyde  hazıra alışmış bir nesil…Araştırma yok, bilgi yok, azim yok, yokta yok yok yok….

Örneğin, bazı devlet dairelerinde tüm yükün birkaç tane memurun sırtında olduğu ve işlerin onların bilgisi ile yürütüldüğüne şahit olabiliyoruz.

Yani, onlarda olmazsa, Allah bile işler nasıl yürüyecek. Çünkü çok bildikçe kendisine yük binileceği düşüncesi ve rahatlığı ile anlamıyorum, nasıl olsa gidip X arkadaştan sorup öğrenirim psikolojisi ile hareket edilmektedir.

Bunun yanında bilgiye hiç önem vermeyen kısa yoldan sonuca ulaşmaya odaklı işverenlerimiz…

İşçi çalıştıran firmalar, çalıştırdıkları işçilerin istihdamında, kimleri nasıl ve hangi pozisyonda çalıştıracaklarını iyi bilmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Örneğin, ön muhasebeci alacak firma yetkilisinin, işe alacağı ön muhasebecinin işin ehli olup olmadığına karar verebilmesi için, öncelikle kendisinin muhasebeden iyi anlıyor olması gerekmektedir.

Yoksa sırf muhasebeci aldım, gözümün önünde gelip gitsin ile işler sağlıklı yürütülmez. Yada iyi bir makineci olup olmadığı, makineden anlayıp anlamadığını kim bilebilir? El betteki işin ustası…

Bu gibi örnekleri çoğaltmak mümkündür.

Firma işçi istihdam ederken olaya profesyonel bakmalı, işçinin işe ehil olup olmadığını iyi değerlendirmelidir. İşe alımlarda da kendi konusuna hakim insanlardan yardım alınmalı ve onların görüşüne yer verilmesi çok önem arz etmektedir.

Yoksa araştırılmadan ve iyi değerlendirme yapılmadan alınan işçilerin sonradan çok büyük sorunlara sebebiyet verdikleri görülmektedir.

Yani bir imamın iyi olup olmadığını, diğer bir başka imam bilebilir. Bunun gibi örnekleri çoğalmak mümkündür. İşin özü şu ki, işçi alımlarında, ne istediğini bilmek ve ne için işçi aldığını iyi tahlil etmek gerektiğini ayrıca belirtmekte fayda vardır.

Özellikle işçi alımları sonrasında işçi ve işverenler arasında zaman zaman çok büyük sorunlar olabilmektedir. Nedeni de yukarıda anlattıklarım ile bağlantılı olarak; 1- Firmanın ne aradıklarını tam olarak iyi bilmedikleri için(İşe alıma başlamadan önce gereken hazırlık tam olarak ve doğru yapılmıyor mu) 2-İşe alınacak işçinin özellikleri ve nasıl arayacaklarını bilmedikleri için. (Yetkinlikleri analiz etme, mülakat ve diğer araçları etkin kullanamama sorunu ciddi anlamda problem Türkiye'de) 3- İşe alım sürecinde abuk subuk davranışlarda bulunmalarından dolayı ve insanları üzdükleri için bulamıyorlar. (Bulsalar dahi iş teklifleri adaylar tarafından kabul edilmiyor.) 4-İş tanımları ve beklentiler net değil. Yani işçiden en istediklerini tam bilememek… 5- Çalışma koşulları, ulaşım, ücret vb. konularda yeterli seviyede (En azından asgari düzeyin biraz üzerinde) imkân sunmadıkları için. 6- Yetkin/yetenekli insan kaynağının yeterli sayıda olmadığı veya yetenekli kişileri çekmek adına hiçbir çaba göstermedikleri için (İşveren markasını umursamayan çok fazla şirket var.) 7- Bulsalar dahi elde tutmayı başaramadıklarından tekrar başa döndükleri için.

El betteki piyasada İş beğenmeyenlerin sayısı da az değildir. Aradığını bulan şirketler, çalışanlarını iyi sahiplenmeli, onları elde tutmak için itina ile hareket etmelidirler. Şirketler, Ne istediğini, nasıl arayacağını ve ne vereceğini biliyorlarsa başarılı olacaklardır. “Emanet ehil olmayan kimseye verildiği zaman kıyâmeti bekle!” hadisi ile bitirelim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI