Dünya bir yanda, Türkiye bir yanda, kriz tüm dünyayı sararken, Türkiye tam bir kıtlığa doğru gidiyor, bunu ben tahmin etmiyor ve benim düşüncem, fikrim değil, işin uzmanları bu korkunç uyarıda bulunuyor.
Sadece bir petrol boru hattı patlaması bile dünya petrol fiyatlarını yukarıya çekmeye yetiyor, bu bile dünya krizinin boyutlarını bize gösteriyor.
Bu kıtlığın bu yokluğun sebebi doğa olayları, yani yağmur yağmaması, kar yağmaması değil, sistemin çökmesi ve tedarik zincirinin kırılması ile oluşan, dünya enflasyonunun yol açtığı pahalılık, enflasyon.
Bu enflasyon sonucu dışarıya bağımlı olan bizim gibi ülkeler doların aşırı değer kazanması sonucu içine girecekleri mali kriz!
Evet mal var, üretim var, ama maliyetler çok yüksek olduğu için para ile alınamayacak kadar pahalı ürünler sadece rafları süsleyecek!
Tabi bu ekonomik kriz ve bu krizin doğuracağı sosyal patlamaları göz ardı edemeyiz, yoksulluk ve kıtlık içinde kalan toplumun isyanları ve yağmalamaları gözden uzak tutulmamalı…
Saray ın bu gelmekte olan ekonomik ve sosyal krizi yokluk ve kıtlığı iyi hesaplaması gerekir, aksi halde mutfağa girecek olan ateş, tüm toplumu yakacağını unutmamalıyız.
Bu günden bile inşaat sektörü ve otomotiv sektörünün içine girdiği kriz, yakında bu ihtiyaçlara kimsenin para harcamayacağının işaretini veriyor,
Uzmanlar Haziran ayı içinde, bir çok sektörün durma aşamasına geleceğini işaret ediyorlar, özellikle konutta tam bir durma aşamasına girileceği ve fiyatların çok düşeceği tahmin ediliyor!
Çok dikkatli olmalıyız, özellikle temel gıda ürünlerinde, büyük zamlar bekleniyor, ara malların dolara endeksli olması ve doların kısa sürede çok aşırı değerlemesi ile bu malların alınamayacağı…
Bu konuda şimdiden dikkatleri çeken uzmanlar şu tahminlerde bulunuyor:
“TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu: Nisan ayı gibi et ve süt açığı ortaya çıkacak. Ürünler o kadar pahalı olacak ki insanlar alamayacak. Kıtlık böyle olacak. Fiyatlar en az yüzde 30, en kötü senaryoda yüzde 40 fiyatı artabilir. Dolar yükselirse fiyat daha da çok artar.
Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, raftaki pastörize sütün litresini şu anda 8-9 lira, nisanda 15-16 liraya çıkabileceğini söyledi.
Ocak 2021’de 65.5 lira olan 1 çuval gübrenin, şu anda 340 liraya, Ekim 2021’de 145 lira olan 1 çuval yemin şimdi 231 liraya çıktığını vurgulayan Sencer Solakoğlu ile tarım ve hayvancılık sektörünü konuştuk.
- Ne oldu da Türkiye tarım ve hayvancılıkta kendine yetmez noktaya geldi?
Türkiye’de hayvancılık sektörü son 20 yıldır sürekli geriye gidiyor. Bunu ana nedeni verimsizlik. Türkiye’de bir çiftçi bir dekar alandan 250-270 kilo buğday alıyor. Bu Amerika ve Avrupa’da 500 kilolarda. Bir hayvandan 200-250 kilo karkas et alırken Amerika’da 360 kilo mertebesinde. Çiftçiyi bilinçlendirip verim artışına sevk etmek yerine, popülist desteklerle verimsizlikte ısrar ediliyor. Tarımda öngörülü olmak, dünyayı takip etmek şart. Hangi üründe rekolte ne kadar olacak diye bakılmalı ki rekoltesi düşen ürün burada ekilmeli. Hububat bizim için çok önemli. 2000 yılı başında 75 milyon dekara buğday ekilirken şimdi 55 milyon dekara inmiş. Bu çok vahim.”
Çiftçi neden ekmiyor, yetiştirmiyor, bunun nedeni hiç araştırılmıyor, nedeni ektiği ve yetiştirdiği üründen hep zarar ediyor.