İktidar her yaptığını doğru ve her icraatını yararlı buluyorsa, bu iktidarın yaptığı yanlışları dile getiren ve karşı çıkan bir muhalefet yoksa vay o halkın haline!
İktidar bu güne kadar yaptığı tüm çılgınlıklarının karşısında dik duran bir muhalefet bulmadığı için, istediğini istediği şekilde yapmaya devam ediyor!
Her seçim öncesi uygulana korku ikliminden halktan önce muhalefet korkuyorsa, bunun anlamı şu demokratik bir ortam mevcut değildir!
Yapılan yanlışlara karşı sesini çıkarmayan bir muhalefet varsa, bunun anlamı halk sahipsiz ve çaresiz demektir, bu halk zorunlu olarak iktidarın peşine takılacaktır!
Yapılan anketler ve tüm hesaplamalarda, her şeye rağmen, bu iktidar hala yüzde 40’lar da geziniyorsa, bunun en büyük sebebi maalesef muhalefetin yokluğundandır.
Muhalefet sessiz ve küçük harflerle ekonomik istikrarsızlıklardan ve yapılan yanlışlardan şikayetçi ama bunun için etkili bir muhalefet yürütemiyorsa, bu ekonomik kararlar için halk kime güvenecek?
Pazar günü Bekaroğlu Van da bir açıklama yaptı “Evet ekonomik sıkıntı ve yoksulluk var, ama bunu çözecek yine biziz.” Malinde bu konuşmasının anlamı ve halka vermek istediği, çaresiz siniz çare bizde bunu çözecek bir alternatifiniz yok!
Muhalefetin olmadığı bir ülkede yaşıyoruz maalesef, bunun birçok işaretlerini sizinle paylaşabilirim, örneğin muhalefet Suriye li sığınmacılar için, tepkisini ortaya koymaktadır, haklı olarak ama buna etkili bir muhalefet ve çözüm stratejisi ortaya koyamamaktadır.
Muhalefet 128 milyar dolar ın nasıl kaybolduğunu sorgulamaktadır, bu sorgusunu ileri taşıyarak, kaynak ve sonucunu maalesef ortaya koyamamakta ve halk bu çaresizlikleri karşısında maalesef, iktidarın açıklamalarıyla yetinmektedir.
Muhalefet faizin düşürülmesini yanlış bulmakta ve bu ısrarın dövizi yükselteceği ve her şeye zam olarak halkın bütçesini vuracağını, yani yüksek enflasyon olarak döneceğini iddia etmektedir, bunun alternatifini ise maalesef ortaya koymamakta ve çözüm yollarını kamuoyu ile paylaşmamaktadır.
Son olarak gündemin en sıcak konusu olan 10 “elçinin krizinde, muhalefetin aldığı tutum ve sonuçlarının halka yansımalarında hiçbir hesap kitaplarının olmayışı ve önlem, çözüm önerileri, tepkilerinin ortaya konulmaması, tam bir sessizlik ortamı.
Belki de Suriye, Irak, Lübnan ve diğer 30 ülkede bulundurulan Türk askerlerine karşı muhalefet yapan, “askerlerimizin ne işi var oralarda” diyen muhalefetin bu hafta meclise gelecek olan sınır dışına asker gönderilmesi teskeresinin oylanmasında, evet deme kararının alınması!
Muhalefet bir şeye karşı çıkıyorsa bunun kaynağına ve önlemlerine karşı çıkması gerekir, seçim stratejileri arasında, iç kargaşa ve dış savaş olasılığı bulunan, iktidar planlarının başarılı yürütülmesinin önünü açacak olan bu karar evet demek muhalefetin ne kadar muhalif olduğunu ve bu muhalefetinde ne kadar ciddi olduğunun açık göstergesidir.
Bu muhalefet iktidarın dümenine su taşıdıkça, bu iktidar halkı bu değirmende öğütmeye devam edecektir.
Öncelikle bu halkın güven duyacağı bir muhalefetin oluşması gerekir, bu oluşmadığı sürece Halk çaresiz olarak iktidarın peşinde koşmaya devam edecektir.