Allah bu gün olduğu gibi Peygamber yaşarken de bazı grupların İslam a girmelerine rağmen henüz mü mim olmadıklarını açıkça beyan etmiştir.
Yani nüfus cüzdanında, doğduğu aile ve ortamda, yaşadığı toplulukta olmak ve onların dini üzerine yaşamış olmak mümin olmayı kabul etmez!
Bu gün içinde bulunduğumuz topluma bakacak olursak, İslamcı çok Mu-min hiç yok gibi, yani İmanın kalplerine yerleştiği ve bu güçlü iman ile inançlarından Kuran’dan ve Allah’tan hiç şüphe ye düşmedikleri bir hal oluşmamıştır!
Bu konuda Kuran da Hucurat 14 ve 18. ayetler ışığında yorumlayan İhsan Eliaçık çok güzel bir şekilde çağdaş ve modern bir dille açıklamaktadır.
Kimlikte nüfusun yüzde 99 u Müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz, İslam’ın sancaktarlığını yapmış Osmanlı torunları olarak kendini görmek, sadece şeklen İslama girmek anlamına gelmektedir, ama buna Mümin oldum demek olmaz, bunun için bazı şartlar vardır.
Bu ayetler indiği zaman ve tarihlerde, bir kısım Bedevi Arap kabileleri gelip bizde iman ettik diyerek, savaşta kazanılan ganimetlerden pay almak istediler!
Görüyor musunuz bu gün Cuma namazında camileri dolduran, Ramazan ayında yine teravihlere koşan cahiller gibi o günde bu dini çıkar ve menfaatleri için kullanan din tacirleri ve menfaat takımları mevcuttu!
Bu kabilelerin bu teklifi üzerine Allah ayet gönderiyor ve onlara söyle diyor onlar İslam a girdiler ama maalesef henüz iman kalplerine yerleşmedi!
Gördünüz mü o gün bile bu çıkarcı guruplar ve siyasal İslamcılar ortama hakim olup ganimetten faydalanmak için tüm hızları ile çalışıyorlardı.
Bu gün devletin malını ve milletin malını ganimet gibi görüp ona dadanmak için birkaç rekat Namaz ve Oruç ile insanları aldatan bedeviler gibi…
Bu gün İslam ın hiç bir emrini ve farz olan yaşam biçimini örnek almadan, şeklen Müslüman olduğunu iddia eden iman kalplerine yerleşmemiş insanlar gibi…
Cuma namazına gider amirleri ve siyasiler onu görsün diye, oruç olduğunu söyleyerek, duygu sömürüsü yapsın diye, çeşitli, tarikatlar ve çeşitli cemaatlerde yer alarak, sistemin ve iktidarın nimetlerinden, yani ganimetlerden yararlanmak için.
İşte bizim için toplum iki kesime ayrılır, Müslüman olanlar ve İmanı kalbe yerleşmiş olanlar, tüm haliyle İslam ı yaşayanlar ve onu yaşatanlar ile İslam ı sadece çıkar ve menfaati için şeklen kabul edenler.
Şimdi gelelim Ayetlerimize ve mealen ne dediklerine: Hucurat 14 ve 18. Ayetler,
“﴾14﴿
Bedevîler, “İman ettik” dediler. Şunu söyle: “Henüz iman gönüllerinize yerleşmediğine göre, sadece boyun eğdiniz. Bununla beraber Allah’a ve resulüne itaat ederseniz yaptığınız hiçbir şeyi boşa çıkarmaz; Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.”
﴾15﴿
Müminler ancak, Allah’a ve resulüne iman eden, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda malları ve canlarıyla cihad eden kimselerdir. İçleri dışları bir olanlar işte bunlardır.
﴾16﴿
De ki: “Allah göklerde ve yerde olanları bildiği halde Allah’a dininizi öğretmeye mi kalkışıyorsunuz! Allah her şeyi bilmektedir.”
﴾17﴿
Boyun eğmelerini sana bir iyilik yapmış gibi gösteriyorlar. Onlara şöyle de: “Boyun eğmenizi bana yapılmış bir iyilik saymayın. Eğer samimi iseniz (bilmelisiniz ki) sizi imana yöneltmekle asıl Allah size lütufta bulunmaktadır.
﴾18﴿
Allah göklerin ve yerin gizlisini bilir. Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir.”