Batman’ın ilk esnaflarından olan amcam Hüseyin Pilatin’in Ofis Caddesi Seyran (Saray) sinemasına yakın bakkal dükkânı vardı. Ona komşu olan; Özdabakoğlu’nun betondan imal ettikleri beton boru imalat hanesi ve satış yer vardı.
Caddede Ankara Bakkaliyesi, Tanıkların Bakkaliyesi, Cuma ustanın lokantası vardı. Ben o gün amcamın dükkanında tanık olduğum bir anımı paylaşmak isterim. Evet. Amcam Hüseyin Pilatin bakkallık yapardı. Bakkal dediğim gıda maddeleri dışında iğneden ipliğe aklınıza ihtiyaç olarak ne gelirse satardı.
O zamanlar kasket giymek gelenek halindeydi. Talep yoğun olduğu için kaskete ekmek peynir gibi satılırdı. Ekonomik adı ile piyasası vardı. Ahşap raf direklerine çiviler çakar ve uzun bir tahta ile şapkaları çivilere asardı.
Gelen müşteri asılı şapkalardan beğendiğini indirtip kendi zevkine göre seçerdi. Bazen esnafa eziyet olsun diye birileri dükkâna gelirdi. Böyle bir günde kıl müşterinin biri dükkânı ziyaret etmişti.
Askıdaki tüm şapkaları indirtmiş, kasketlerin hiçbirini beğenmemişti. Amcamın kaynakçılık yapan dükkân olanları sabırla izlemişti. Asılı durdukları yerden indirilmeyen bir şapka kalmıştı.
Eskiden orta okul ve liseye giden öğrencilerin kullandığı şapkalardan biriydi o şapka. Resmi görevlilerin kullandığı şapkalara benziyordu.
Orta okullarda kullanılan o şapkaların zorunlu olarak takılmasına son verilince, Askıda duran o şapka satılamamış. Uzun süre bulunduğu yerden indirilmediği için üstü toz kapmıştı. Lacivert renkteki şapka üstünde biriken tozlarla renk değiştirip beyaza dönmüştü. Amcamın komşusu içeri girerek müşteriye sordu.
- Bu kadar şapkadan birini beğenmedin mi?
-M. hayır
-Ben senin için bir tane beğendim.
-M hangisi?
Amcamın komşusu,
-Şu şapkayı indirir misin?
Amcam şapkayı tezgâhın üzerine koyduğu anda camın üstü toz kaplamıştı.
Müşteriden onay alan amcamın komşusu öğrenci şapkasını adamın başına geçirmişti. Adamın yüzü şapkanın üzerinden dökülen tozlardan görünmez hale gelmişti. Müşteri beklemediği bu hamle karşısında küfür ederek amcamın komşusuna saldırmak istemişti. Amcamın komşusu müşteriyi sakinleştirmiş. Müşteriden onu dinlemesini istemişti.
-Sen bu kadar şapkayı beğenmeyince dedim ki. Bu adam haklı. Bu şapkalar köylünün giydiği şapkalar. Onun ki farklı olmalı. Yukarıdaki o şapkayı görünce işte bu şapka ona uyar dedim. Başına geçirdim.
-Müşteri Nasıl yani ?
-Yahu bir subay 30 yılda albay oluyor. Ben seni bir anda albay yaptım anlamadın mı?
Diyerek yıllarca satılmayan şapkayı o müşteriye satmıştı' Hüseyin amcam da 2015 yolanda ebediyete intikal eti. Tanıdığım veya tanımadığım herkesin ölen yakınları ve akrabaları için Allah'tan rahmet diliyorum.
Mekanları cennet olsun.