Kültürel gelişmişliğin, sanatsal olgunluğun, insani ilişkilerin odağında olan bu iki alanda da maalesef toplum olarak çok gerilere düştük.
Geçmişte küçük bir kasaba ilçesi olarak, sitemiz ve aşağıda ili üç sinemamız ve bir kütüphanemiz ile tüm ülkeye nam salan entelektüel birikimimiz ve sanatsal yönümüzle her kesim tarafından saygı ile karşılanırdık.
Kışın sinema salonlarında hele özellikle Site sineması salonlarında her ay sahneye konulan bir tiyatro oyunu ve tüm gençlerin hemen sinemanın yanındaki Kütüphanede tatil günlerinde yer bulamamaları…
Batmanlı denilince, eğitim ve okuma oranı ile en ileri eviyede eğitimli, kültür ve sanat alanında dünya şehirleri ile yarışacak kadar önde bir şehirdi.
Pazar günleri çok yoğun ilgi gören Site sinemasında, tiyatro ve oyunların dışında, birde dünya sinemalarının en önde ve vizyondaki filmleri oynatılırdı.
Hatta o yıllarda tamamı İngilizce ve bazen altyazılı filimler belki ilk kez Batman da oynatılmaya başlanmıştı.
Tiyatro ekipleri ve sanatçılar Batman a inip özellikle Japon pasajından aldıkları hediyeleri ile Türkiye’nin dört bir yanından bu pasaja ilgiyi arttırırdı.
Nedeni ise bizim yabancı misafirlere Dünya’nın gelişen teknolojileri ile yeni üretilen birçok elektronik eşyanın da merkeziydi.
Japon pasajı yalnız elektronik eşyanın değil, aynı zamanda, hazır çeyizlikler, hazır kumaş ve makyaj malzemeleri ile tüm Türkiye’nin cazibe merkezi haline gelmişti.
Şu anda birçok ile kullanılan ve gelişmişliğin sembolü olan Kaçak çay adını verdikleri seylan çayı, tamamen Batman dan temin edilirdi.
Konunun dışına çıkmak istemem ama kültürel ve eğitsel gelişmişlik Batman da her taraf sirayet etmişti, bu nedenle biz yine sanatsal ve eğitsel faaliyetlere dönmeden önce, giyim kuşam, yeme içme ve eğlenme kültürünün de çok ilerde olduğunu söylemek isterim.
Tiyatroya gelince bu tam batılı bir eğitim ve kültür ile kurulan T.P.A.O site yerleşkesinde bulunan bu faaliyetler, yerelde yani şehir kültür ve eğitimine çok katkısı olmuştur.
Çok iyi hatırlıyorum, mahalle aralarında ve sokaklarda, amatör sinemalar ve tiyatro ekipleri oluşturuluyor ve gençlerin çoğu bununla ilgili oyunlar sergiliyorlardı.
Hatta Ziya Gökalp mahallesinde kurulan ilk kütüphane ve salonda yerel amatör tiyatro ekipleri bir çok oyun sergileme imkanı bulmuşlardı.
Hatırladığım bir ekip profesyonel tiyatroculara taş çıkartacak kadar profesyonelce oynayan, Medeni Akbaş’ın oluşturduğu tiyatro ekibiydi.
Özellikle Batman Lisesi tiyatro ekibi 1986 yılında oynadığı boş beşik tiyatro oyunu ile Türkiye sanat camiasında çok popüler olmuş ve uzun süre adından söz ettirmişti.
Batman lisesinin o zamanki öğrencileri bu gün belki hepsi emekli olmuşlar ama o yıllarda kültür ve sanat alanında çok önemli aşama kaydetmiş, medeni Dünya’yı çok yakından tanımış insanlardı.
Bu vesile ile kültür ve sanat dünyamıza katkıları olan Tiyatro ve Kütüphane haftanızı kutlar, eğitimli ve kültürlü bir yaşam dilerim.