“KEMAL’İN ÇETELERİ, ERDOĞAN’IN ORDUSU… “
Dün sabah 10 Kasım sabahı haberlere bakarken gözüme bir yorum haber ilişti, Cumhuriyet gazetesinin ana sayfasında M. Birol Güger imzalı yorum haberde, “Kemal in Çeteleri Trablus’tan Anadolu ya…”
Türkiye cumhuriyetinin kuruluşunda ve Misak-ı Milli coğrafyasının oluşumda, Mustafa Kemal in Mısırdan başlayan ve Anadolu ya, hatta Kürdistan a kadar süren Çete ve Örgüt çalışmalarının tarihi bir sürecini anlatıyordu…
O anda aklıma Tayyip Erdoğan ve mücadelesi, onunda lider olma yolunda takip ettiği kişi ve çizgisi geldi.
Çok ilginçtir lider olmak için bir birine zıt olan iki lider in bir birine benzeyen mücadele taktikleri, ülkeyi ele geçirmek ve güce sahip olmak için yaptıkları yasa dışı düzen siz mücadele taktikleri…
Biri halkını Batı ve demokrasi, hukuk devleti gibi modern ve çağdaş sisteme kavuşturma mücadelesi, bir diğeri ise ülkeyi yüz yıl sonrası saltanata ve hilafete doğru geri çekmesi!
Ama taktikler ve yöntemler arasında benzerlik çok, dün ün liderinin yaptıklarını tarih kitaplarından okuyarak öğrenebiliriz, ama bu gün ki liderin yaptıkları , hem kapalı, hem gizli, hem de pek yazılmamış, dilden dile dolaşan kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiler ve onun çete reislerinin itirafları ile!...
Sedat Peker in “Sedat’tan, Sadat’a” başlıklı video ve yazılarına göre, Erdoğan ülkeyi saltanat dönemi, ne, hilafete ve dünya İslam liderliğine götürmek için kurduğu gayri resmi ve gayri nizami örgüt ve silahlı gücünü ortaya çıkarmaktadır.
Dün Mustafa Kemal ve Yandaşlarının kurdukları çeteler, kurdukları mahkemeler, yaptıkları işkence ve katliamlar ile hedefledikleri liderlik ve hakimiyeti, bu gün yapanlara karşı en büyük tepki nin ise yine bu çete ve örgütü kuranların taraftarları, yani Kemalist ve Ulusalcılardan gelmesi çok ilginç.
Bu gün amaçlarına ulaşmak için iddia edildiği gibi, her türlü yasa dışı oluşum ve hareketlerde bulunan, Kara para aklama, hukukun dışına çıkma, katliam ve cinayetler işleme, tüm dünya devletlerine karşı dik durma, Batı devletlerine karşı oma… Gibi Atatürk ve arkadaşlarını yürüttüğü Milli mücadele hareketinin aynısını yürüten bir lidere neden karşı durmaktadırlar?
Atatürk bu mücadele de en yakın arkadaşı olan ve Mısırdan getirttiği bir Şeyh ile birlikte Anadolu topraklarında mücadele ettiğini yazıyor bu yazıda…
O zaman Erdoğan gibi bir liderin yüz yıl sonra yine aynı taktikleri kullanarak, yani Din ve Din adamları ile mücadele vermesi neden Kemalistler tarafından yadırganıyor?
Bence bu yüzyılın liderine özellikle Kemalist ve Ulusalcılar çok haksızlık yapıyorlar, ona karşı değil onun yanında yer almaları gerekiyor, her yerde ve her ortamda, bir dünya lideri ülke olmak ve bu ülkenin lideri olmak için her yerde ve her şartta her türlü mücadele nasıl dün mubah ise bu günde aynı şartlarda aynı meşruiyette olması lazım.
Bir ülke yeniden dizayn edilip yerine yeni bir rejim ve yeni bir devlet kurulacaksa, bunun için çekilecek sancılar ve acılara ulusça katılmak gerekir.
Bu şartlarda bu lideri ve bu ülkeyi seven herkesin lider Erdoğan’ın yanında yer alması gerekir özellikle aynı ruh ve aynı mücadeleden gelen Kemalistlerin bundan şikayet etmemesi gerekir.
Dün Atatürk ün etrafındaki çetelerin aynısı bu gün Erdoğan ve sarayının etrafında bu kez ülkeyi Hilafet ve saltanata doğru götürüyorlar!
Tek adam rejimi ve tek lider otoritesi ile güç, kuvvet ve saltanat baskısı ile özüne dönmek ve geleneklerine sarılmak için…