Müslümanın kalbi nerede çarpmalı nasıl çarpmalı, bunu yüce dinimiz İslam ın, rehber kitabı Kuran çok güzel açıklamış…
Müslümanın kalbi, Mekke ve Medine için değil, Hatta Filistin için hiç değil, İnsanlık ve insana hizmet için çarpmalı ve bu uğurda çalışmalı.
Bu gün tamamen Siyonizm ve Kapitalist hakim güçlerin birer oyuncağı haline gelen Dünyadaki sözde Müslüman ülkeler, İslam adına hiçbir yaşamları yokken, tamamen hayal dünyasında çalışıyorlar!
İslam ülkelerinin başındaki kukla diktatörlerin yaptığı halklarını birkaç süslü İslam kelamı ve birkaç kaç kutsal saydıkları Kandil geceleri ile aldatmak!
Bu gün İslam adına ağzı laf yapan dikta liderler, içerde halklarını iliklerine kadar sömürürken, dışarıda ise hakim güçlerin özelikle İslam düşmanı olarak nitelendirdikleri ülkelerin sekreter yasını yapmaktalar.
Her gün onlarca çocuğun katledildiği Filistin topraklarına, yardım ve destek vereceklerine, dört bir yandan, silah ve savaş malzemesi, hatta yaşam malzemeleri satmaktadırlar!
Irak petrolünü çalarak satanlar, Suriye petrolünü kaçak olarak satanlar, Azerbaycan petrolüne yol açanlar, gemileri tepki çekerken, başka yol ve güzergahlar açanlar!
Dönüp halklarını aldatmak için ise, İsrail karşıtı mitingler düzenleyip, cami çıkışlarında İsrail i lanetleyip onunla işbirliği yapanlar!
Bu hareketleri ve bu iki yüzlülüğü herkesin gözüne batırarak yapanlara bu halk ve İslam coğrafyası hiçbir ders verememekte, hatta onları alkışlamaktadır.
Demek ki bu halk hak ettiği yönetici ve idareciler tarafından yönetilmektedir, halk nasıl yaşıyorsa öyle yönetilmektedir.
Bu çağımız Müslümanlarının kalbinin İslami duygu ve düşünceler ile İnsani özellikler ile dolu olduğundan şüphedeyim doğrusu.
Kalbi güzel olanın işi ve yaşantısı da güzel olur, güzel yerlerde, temiz ortamlarda ve tatlı şirin iyi insanlar ile yaşar…
Daha bizler kendimize İnsan demeden, insanca yaşama kriterlerime sahip olmadan, Müslümanlıktan söz etmemiz, tam bir çelişkidir.
Bakın çevremize olup biten ve yaşanan olaylara, tam bir insani çöküntü içinde olduğumuzu anlarsınız, her taraftan lağım[Mh1] akan bir toplumuz.
Bu toplumun İnsani ve İslam i ne özelliklerine rastlayabiliriz, bir ay a yakın bir köy ortasında cinayet işleniyor, bütün köy o küçük çocuğun cinayeti için ağız birliği yapmış konuşmuyor.
Devlet denilen aygıt, bu toplumun canı, malı ve namusu ona teslim ve emanet edilmiş o yüce sistem bile bu cinayetin oraya çıkmaması ve o kirli ailenin ilişkilerinin, aydınlanmaması için, polisi, askeri, adliyesi ve siyasisi ile bir olmuşlar.
Nerede İnsani ve nerede İslami kalp, bu kirli kalp i taşıyan vücut ve bu kirlilik içinde çalışan bir beyin!
Allah hepimizi ve İslamcı ve bu Milliyetçi güruhun kalbinden ve sevgisinden korusun!